01 Eylül 2018 17:02
Bakan Kurum: Foça\'daki kirlilik kontrol altında
MUĞLA\'ya bir dizi ziyaret ve inceleme yapmak için gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmir\'in Foça ilçesinde denize yayılan petrol nedeniyle yaşanan kirliliğin kontrol altında olduğunu söyledi. Ayrıca Sakarya\'da halkı tedirgin eden ve denize girme yasağının da uygulandığı konuya değinen Bakan Kurum, bölgede yapılan incelemelere göre denizde bir kirliliğin olmadığını tespit ettiklerini belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün bir dizi program kapsamında Muğla\'ya geldi. Ankara\'dan uçakla Dalaman Havalimanı\'na inen Bakan Kurum, karayoluyla ilk olarak Muğla Valiliği\'ne geçti. Bakan Kurum, Vali Esengül Civelek, Büyükşehir Belediye Başkanı CHP\'li Osman Gürün, AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete\'nin de yer aldığı kent protokolünce karşılandı. Yöresel kıyafet giyen çocuklar, Bakan Kurum\'a çiçek verdi. Muğla Valiliği anı defterini imzalayan Bakan Kurum, daha sonra Valilik 75. Yıl Salonunda basın toplantısı düzenledi.
Bakan Kurum, İzmir\'in Foça ilçesinde sahil şeridine yayılan ve kaynağı henüz belirlenemeyen petrol nedeniyle yaşanan deniz kirliği ile ilgili, \"Foça\'da akaryakıt konusu kontrol altında. 80 kişilik bir ekip çalışma yapıyor. Denizdeki kirliliğin giderilmesiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Kirlilik kim tarafından yapıldıysa gerekli cezai yaptırım uygulanacak. Kirliliklerin yaşanmaması en büyük arzumuz. Bazen ister istemez böyle kazalar olabiliyor. Önemli olan bunlara anında müdahale edip, çevrenin, denizin, sahilin en az zarar görmesi noktasında müdahalede bulunmak\" dedi.
Ayrıca Sakarya\'da halkı tedirgin eden ve denize girme yasağının da uygulandığı konuya da değinen Bakan Kurum, bölgede yapılan incelemelere göre denizde bir kirliliğin olmadığını tespit ettiklerini belirtti.
İMAR BARIŞI KONUSU
İmar Barışı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, \"Bu bölgeyi ve bakanlığımızı yakından ilgilendiren imar barışı konusu var. Hükümetimizin iyi niyetle çıkardığı, 31 Aralık 2017\'ye kadar olan yapıları ilgilendiren bir yasa. Bu yasa bundan önce yapılmış, mağdur olmuş, bir şekilde burada yaşıyor, ancak iskan konusunda, elektrik, su konusunda sıkıntı yaşayanların sıkıntılarının giderilmesine yönelik çıkartılan bir yasa. Türkiye\'de 4 milyon kişi başvurdu, 2 milyarın üzerinde de başvuru bedeli söz konusu, beklenti ise 13 milyon başvuru. Teftiş elemanlarımızın 15-20 günlük süre zarfında yaptığı incelemede Muğla\'da imar barışına uymayan 630 adet yeni kaçak yapı yapılıyor. Buradan hem Büyükşehir Belediye Başkanı hem de İlçe belediye başkanları ile konuştuk ve onlara bu kaçak yapıların yıkılması talimatını verdik. Bu kaçak yapılar yıkılacak. Denetimini de valimiz nezdinde yapacağız\" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, valilik ziyaretinin ardından incelemelerde bulunmak üzere Marmaris ilçesine hareket etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Basın açıklamasından görüntü
- Valiliğe gelirken karşılama görüntüsü
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA, (DHA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Özhaseki: Belediye başkanlarının fotoğrafları Ekim\'de netleşecek
AK Parti\'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, belediye başkanlarının şimdilik flu olan fotoğraflarının Ekim ayında netleşeceğini söyledi. \"Yüzümüzü ak edecek adayları belirleyeceğiz\" diyen ve pazartesi gününden itibaren aday adaylarını belirlemeye başlayacaklarını belirten Özhaseki, \"Koltuk çantada keklik diye düşünen yanılır\" diye konuştu.
Kayseri\'de ilçe teşkilatlarına ziyaretlerde bulunan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili, eski bakan Mehmet Özhaseki, yerel seçimlerle ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özhaseki, Ekim ayında başkan adaylarının netleşebileceğine dikkati çekerek şunları söyledi:
\"Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimler ülkemizde yıllardır 5 yılda bir yapılıyor. Huzur içinde geçiyor. Buna şükrediyoruz. Bu da Türkiye\'de demokrasinin ne kadar oturduğunun bir alametidir. Bundan dolayı mutluluk duyuyoruz. Ancak seçimlerde vatandaş biraz yorulduğu için şimdiden çok fazla telaffuz etmek istemiyoruz. Fakat biz, Ak Parti olarak hazırlıklı bir partiyiz. 24 Haziran seçimlerinden sonra zaten birkaç gün içinde seçimin değerlendirmesini yapıp, kendi içimizde öz eleştiri yapıp çok açık yüreklilikle vatandaşlarla paylaştık. Sonra da kongremizden sonra yerel seçimlerin hazırlığına başladık. Birçok partide aslında 24 Haziran seçimleri sonuçları bile daha 2 ay sonra tartışılıyor. Yerel seçimler içinde doğrusu herhangi bir ümit verici bir şey ortaya koymuyorlar. Keşke kaşı rakiplerimiz de çok daha ciddi bir çalışma içinde olsalar. Şehirlere faydalı olacak bizimde rekabetten keyif alacağımız insanları koysalar. Böyle gitsek seçimlere, dileğimiz bu olur. Ancak, o taraflara bakmadan biz kendi işimize bakıyoruz.\"
\'ADAY ADAYLARI PAZARTESİNDEN İTİBAREN BELİRLENMEYE BAŞLAYACAK\'
Mehmet Özhaseki, yerel yönetimlerin ve başkanların fotoğraflarını çektiklerini, illerin yanı sıra bölgesel sorunları da yakından izlediklerini ifade etti. Özhaseki, şöyle devam etti:
\"Yerel yönetimler birimi olarak biz kendi içimizde önce şehir sorunlarını belirledik. Bölge sorunlarını belirledik. Her ilin fotoğrafını çekmeye aylardır devam ediyorlar. Şimdi biz onları birkez daha teyit edeceğiz. Arkasından Sayın Cumhurbaşkanımız işaret ettiği bir konu var ki bu her şeyden çok önemli. Bu konuda da o düsturlara bağlı olabilecek ve bizim yüzümüzü ak edecek adaylarımızı belirlemeye çalışacağız. Nedir bu? Gönül belediyeciliği. Yıllardır bu ülkede 90\'lı yıllara kadar hep ideolojik belediyecilik hakim olmuştu. Sonrasında bizim misyonumuzun, ekibimizin başlatmış olduğu hizmet belediyeciliği, sosyal belediyecilik vardı. Çok şükür güzel de oldu. Türkiye\'de birçok şehrin eli yüzü açığa çıktı. Güzel işler hizmetler yapıldı. Bunu kimse inkar etmiyor zaten. Ama şimdi bir başka kavramla karşı karşıyayız. Doğrusu da bu zaten. Bütün belediye başkanlarımızın vatandaşla el ele, gönül gönüle bir şehri yönetmesi. Tabi onlara dokunmazsa onlardan gelen her teklifi her soruyu veya her sorunu çözecek şekilde bir gayretle yaklaşması ama bir taraftan da katılımcı belediyeciliği ortaya koyması işte bu adayları belirleyecek atmosfer önümüzdeki günlerde doğdu. Çalışmalarımız da zaten başladı. Pazartesinden itibaren şehirlerde aday tespitlerine başlıyoruz.\"
Özhaseki, \"Elbette ki her şehrin kendine has özellikleri var. 81 vilayetin netleşmeye ihtiyacı var. O şehirleri az çok biliyoruz. Aklımızda bir takım şehirler var. O şehirlerle ilgili bilgiler var. Raporlara dökülen bir takım yazılar çiziler var ama son olarak resmi bir daha çekmek istiyoruz. Oradaki vatandaşları dinlemek istiyoruz. Teşkilatlarımız ne diyor bir kez daha dinlemek istiyoruz. Arkasından sivil toplum örgütleri ne diyor dinlemek istiyoruz. Vatandaş ne diyor dinlemek, görmek istiyoruz. Anketlerle belirlediğimiz sonuçları giden milletvekili arkadaşlarımızda bizatihi yerinde görerek gözlemleyecekler. Orada çıkan fotoğraf bizim için çok önemli. Ne beklendiği çok önemli. Biz bu çalışmalarımızı 1- 1,5 ay devam ettiririz. Ekim ayı sonuna kadar da ciddi raporlar hazırlayıp MYK\'nın alacağı karar doğrultusunda kurulların önüne getiririz ve orada tartışmaya başlarız diye düşünüyorum. Belediye başkanlarının şimdilik flu olan fotoğraflarını Ekim ayında netleştiririz\" diye konuştu.
\'PARTİ DIŞINDAN DA ADAYLAR OLABİLİR\'
Yerel seçimlerde parti dışından da adaylar olabileceğine de vurgu yapan Özhaseki, sözlerini şöyle tamamladı:
\"Kendi teşkilatlarımızdan yetişmiş arkadaş var ise onların da olmasına gayret ederiz. Ama öyle yerle olur ki vatandaşın tercihleri biraz daha farklıdır. Ona da saygı duyarız. Parti dışında da birçok değerli insanı partimize davet ederek, belediye başkanımız olması için teklif götürürüz. Bunda hiçbir mahsur yok. Koltuk çantada keklik diye düşünen, öyle diyen yanılır. Bu işin aslı esası, 1 şehrin dilini iyi tutturmak, 2 beklentilerini iyi görmek onlar karşısında saygılı davranıp o beklentiye uygun cevap vermektir.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki\'nin açıklaması
- Detaylar
Haber: Oktay ENSARİ - Kamera: Yasin DALKILIÇ / KAYSERİ (DHA)
======================================
Şehidin annesinin isteği gerçekleşti; 7 terörist öldürüldü
Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ\'nin Yüksekova ilçesinde Uzman Çavuş Serkan Dökmeci\'nin (39) şehit olduğu saldırının ardından başlatılan operasyonlarda, PKK\'lı 7 terörist öldürüldü. Şehit Dökmeci\'nin cenazesi dün memleketi Ankara\'ya uğurlanırken annesi Ayfer Dökmeci, gözyaşları içinde Vali Cüneyit Orhan Toprak\'a sarılarak, \"Oğlumun kanı yerde kalmasın\" diye feryat etmişti.
Yüksekova ilçesine bağlı Büyükçiftlik beldesi Evliye Tepe\'de güvenlik güçlerinin dün yürüttüğü operasyon sırasında PKK\'lı teröristler, önceden yola tuzakladıkları EYP\'yi uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Patlamada, Uzman Çavuş Dökmeci şehit oldu. Saldırının ardından PKK’lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için geniş çaplı operasyon başlatıldı. Operasyonlarda şu ana kadar 7 terörist etkisi hale getirildi. Hakkari Valiliği\'nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
\"01.09.2018 günü İlimiz Yüksekova İlçesi İkiyaka Dağları Bölgesinde 2, Kuzey Irak Zap Bölgesinde 3 ve Basyan Bemeşkavt Bölgesinde 2 olmak üzere toplamda 7 bölücü terör örgütü mensubu İHA ile tespit edilerek, icra edilen hava harekâtları neticesinde etkisiz hale getirilmiştir. Böylece; 31.08.2018 tarihinde İlimiz Yüksekova İlçesi Büyükçiftlik Beldesi Evliya Tepede EYP’nin (el yapımı patlayıcı) uzaktan kumanda ile infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Uzman Jandarma V. Kademeli Çavuş Serkan Dökmeci’nin kanı yerde kalmamıştır. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir.\"
\'OĞLUMUN KANI YERDE KALMASIN\' DEMİŞTİ
Şehit uzman Çavuş Dökmeci, dün gece Yüksekova Selahattin Eyyubi Havalimanı\'nda düzenlenen törenin ardından memleketi Ankara\'ya gönderildi. Törene üzerinde askeri parkayla katılan şehit Dökmeci\'nin annesi Ayfer Dökmeci, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak\'a sarılarak \"Oğlumun kanı yerde kalmasın\" diye feryat etmişti.
======================================
Balkan göçmenleri, asırlık geleneği sürdürüyor
GAZİANTEP’in İslahiye ilçesinde, Balkan göçmeni muhacirler tarafından üretilen uzun süre bayatlamayan ekmek geleneğini asırlardır sürdürülüyor.
İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulunan Kırıkçalı Mahallesi\'ne Balkanlar\'dan 1877\'den sonra başlayan göçle Bulgaristan\'da gelerek yerleşen muhacirlerin torunları, kendilerine özgü, 10 gün süreyle tazeliğini koruyan ekmeği, asırlık fırınlarda pişiriyor. Mine ve Ömer Emek çifti, evlerinin önünde kendilerine has yaptıkları asırlık fırında kendi ekmek ihtiyaçlarının yanında, günlük 150 ekmek üretip 2,5 liraya satarak geçimlerini sağlarken geleneklerini de yaşatıyorlar.
Mine Emek, \"Atalarımızdan günümüze kadar gelen \'muhacir ekmeği\' geleneğini eşimle birlikte yaşatmaya çalışıyoruz. Buğday unu, hazır un ve kepek katılarak kendi ekşi hamuruyla mayalıyoruz. Kesinlikle hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Hamurumuz yaklaşık 4 saat dinlendirdikten sonra 1 kilogram olarak hazırlayıp, odun ve bağ çubuğu ile yaktığımız biz muhacirlere özgü olan fırınımızda yaklaşık 25 dakika da pişiriyoruz. 10 gün tazeliğini koruyan ekmeği dolapta saklanması halinde 1 ay taze kalacağını belirterek, kendi ekmek ihtiyacımızın yanında günde 150 ekmek üreterek talepleri karşılıyoruz\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
- Kırıkçalı mahallesi
- Hamur ve ekmeğin hazırlanması
- Ekmeğin fırına sürülmesi
- Mine Emek\'in anlatımı
- Fırında ekmeğin çıkarılması
- Müşteri\'nin düşünceleri
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
196 MB
======================================
Trabzon’da, Balkodu deresi kurudu
TRABZON\'un Çaykara ilçesinde hidroelektrik santral (HES) kurulan Uzuntarla Mahallesi\'ndeki Balkodu Deresi kurudu. Bölge sakinleri eskiden gürül gürül akan derenin tamamen kuruduğunu belirterek santralin dereye yeterli can suyunu bırakmadığını iddia etti. Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlivan da HES inşaatlarının bulunduğu derelerde yeterli can suyu bırakılmaması nedeniyle canlı yaşamın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, “Doğanın dengesi bozluyor\" dedi.
Türkiye\'nin en çok yağış alan Doğu Karadeniz Bölgesi\'nde, Rize\'deki Güneysu Gürgen ile Salarha derelerinin ardından Trabzon\'da da bir dere kurudu. Trabzon\'un Çaykara ilçesi Uzuntarla Mahallesi\'nde Balkodu deresi üzerine 9 mega waat kurulu gücünde hidroelektrik santrali inşa edildi. Santralin suyun tünelle aldığı bölgede dere tamamen kurudu. Vatandaşlar derede yeterli can suyu bırakılmadığını belirterek tepkilerini dile getirdi, şikayette bulundu. Kuruyan dere ile birlikte canlı yaşamıda tehlikeye girdiği belirtildi.
\'DAHA ÖNCE BÖYLE BİR ŞEY YOKTU\'
Uzuntarla Mahallesinde oturan Osman Yazıcı, HES\'ler yapıldıktan sonra, suyun debisinin azaldığını belirterek bu durumun köyün sağlığını da tehdit ettiğini savundu. Yazıcı, \"Ağaçlarımızın hepsi kurudu. İki sene önce yukarıdan borular patladı, köyde bir felaket oluştu. Hala enkaz orada duruyor. Dolayısıyla burada yapılan işlemden dolayı biz köylüler olarak rahatsızız. Aynı zamanda köyün kanalizasyonu akıyor buraya. Daha önceden böyle bir şey yoktu. Çocukların sağlığını, halkın sağlığını da tehdit ediyor bu durum. Faydası ve zararı hesaplandığında bizce köylü olarak zararı daha fazla. Şikayetlerde bulunuldu, müracaatlarda bulunuldu bir çare üretilmedi. Gördüğünüz gibi olan durum bu. Yetkililerden istediğimiz dereyi eskisi gibi buradan akıtmaları ve bu pisliğin buradan temizlenmesini istiyoruz. Derelerimiz kurudu. Bu gelen su ırmaktan gelen su HES\'in bırakması gereken su değil. Yaz aylarında su azaldıkça, HES para kazanacak diye bütün suyu alıyor.\" dedi.
İbrahim Aydınlı da \"Derede can suyu bile yok. Balıklarımız, alabalıklarımız olurdu burada ama şimdi hiçbir canlı varlık yok. Çünkü can suyu yok. Görüntü ve manzara pek hoş değil. \'Can suyu var mı yok mu?\' diye hiç kimse ilgilenmiyor. Tamam enerji herkese lazım, bütün ülkeye lazım ama bu şekilde doğayı katlederek enerjiyi sağlayamıyoruz. Kötü bir manzara. Biz eskiden bu dereden musluk suyu olmadan, yemek suyumuzu, banyomuzu, çayımızı her şeyimizi bu sudan karşılardık. Balıklarımızı, alabalıklarımızı bu sudan karşılardık. Doğanın yeşilliği ve güzelliği bu dere sayesindeydi. Şimdi bu dereyi aldılar, dağın arkasından döktüler. Böyle bir durum olamaz\" diye konuştu.
PEHLİVAN: YETERLİ CAN SUYU BIRAKILMIYOR
Trabzon Zi·raat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlivan, HES kurulan derelerde can suyunun eksik bırakıldığını belirterek \"Eksik bırakılması derelerdeki biyolojik dengeyi bozuyor. Ekosistemi bozulan derelerde yaşayan canlıların yaşamını kısıtlamış oluyor. Yaşamını aslında kısıtlamıyoruz sonuçta biz kendi yaşamımızı kısıtlamış oluyoruz. Çünkü bizim yaşam kaynağımız besin elementlerimiz oradan geliyor. Denetlemeler eksik olmasaydı böyle bir sorun ortaya çıkmazdı. Biz yeterli ehemmiyeti vermiyoruz yeterli tedbirleri almıyoruz. Cezai müeyyideleri uygulamıyoruz. Bütün sorunumuz burada. Kanunlar kanun koyucular bunu ortaya koymuşlar. Bırakılması gereken suyu ne kadar bırakılması gerektiğini belirlemişler. Biz buna riayet etmediğimizden kaynaklanıyor. Tabi ki Hes\'lere ihtiyacımız var. Ama onlarda canlıları düşünsünler. Canlılara göre gerekli suyu bıraksınlar. Bırakmaları gerekiyor. Bir Kızılderili atasözü der ki; \'Son ağaç kesildiğinde, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmez bir şey olduğunu öğrenecek\'. Bunu anlamalıyız\" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Dereden detaylar
Vatandaşarla röp.
Ziraat Mühendisleri Od. Başkanı açıklaması
Detaylar
KJ: Haber: Emre KOLTUK Kamera: Uğur AYDIN TRABZON-DHA
======================================
Anzer balı üretiminde düşüş
RİZE\'nin İkizdere ilçesine bağlı Anzer Yaylası\'nda üretilen dünyaca ünlü Anzer balında bu sezon üretim düştü. Anzer Balı Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, geçen yıldan kalan siparişlerin olduğunu belirterek \"Bu sezon bal üretiminin düşmesi ile arzı karşılayamayacağız\" dedi.
Konuyla ilgili konuşan Anzer Balı Kooperatifi Başkanı Osman Civelek, 2018 yılı kooperatif ve bal üreticileri için iyi bir yıl olmadığını söyledi. Civelek, “Geçen yıla oranla 4’te 1 oranında düşük bal üretimi gerçekleştirildi. Anzer yaylasında 200 aile ile 3 bin kovanda bal üretimi yapılmaktadır. Bu sezon bize gelen bal miktarı bin 500 kilogram oldu. Gelen balları Hacettepe Üniversitesi’ne göndererek, olumlu gelenleri etiketleyip, mühürledik ve satışa sunduk. Bu miktar bal bu sezon ki arzı karşılamayacaktır. Elimizdeki bal miktarı düşük olmasına rağmen talep miktarı çok fazladır. Geçen yıldan sarkan talep ve siparişler var\" dedi.
BAL FİYATI 900 LİRADAN 940 LİRAYA YÜKSELDİ
Bal üretiminin düşme nedenini hava şartlarının olumsuz olmasına bağlayan Civelek, \"Bal üretiminde üretimin az olması mevsimin istediğimiz oranda, istediğimiz şekilde gerçekleşmemesinden dolayı oluşan bir olaydır. En düşük rekolte diyemeyiz. Çünkü 800 kilolara düştüğü de oldu. Gittikçe bizim arıcılığa karşı halktan bir teveccüh var. Eskiden 100 arı yapılıyorsa şimdi 200-260 arı yapılıyor. Normalde bu bal rekoltesinin 3 binlerde 4 binlerde olması gerekirken, bu yıl bin 500 kilo civarında gerçekleşti. Türkiye genelinde 5 tonluk bir üretim toplam ihtiyacı karşılayacak diye düşünüyoruz. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 1 kiloluk, 500 ve 250 gramlık ürünlerimiz olacak. 250 ve 500 gramlık ürünlerin fiyatlarında değişiklik yapmadık, 1 kilogram balı ise 900 liradan 940 liraya çıkardık. Polen fiyatlarında değişiklik yapmadık\" diye konuştu.
‘ANZERE’DE KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK YASAKLANACAK’
Anzer balının kaynağının Anzer florası ve bitki örtüsünün olduğunu vurgulayan Civelek şunları söyledi:
^\"Yıllar boyunca üniversitelerin bu bölgede yaptığı çalışmalar neticesinde Anzer’in endemik yapısına uygun çiçekler tespit edilmiştir. Anzer balına bu özelliği endemik yapının ve çiçeklerinin verdiği belirlenmiştir. Biz yıllardan beri bölgeyi korumak için Rize valiliği, Tarım İl Müdürlüğü ve köy muhtarlığıyla beraber bir ekip çalışması içerisindeyiz. Anzer’de küçükbaş hayvancılığın da biraz azaltarak hatta yasaklayarak Anzer’i sadece bal için kullanılabilen bir flora olarak belirlemeyi düşünüyoruz. Bu da Anzer balının rekoltesinin yükselmesine etki edecektir\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Civelek\'in açıklamaları
-Anzar balı kavanozu balı poleni
-Detaylar
Haber Kamera: Aytekin KALENDER/RİZE-DHA
======================================
Foça\'da denize sızan petrolü temizleme çalışmaları sürüyor (2)
HERKES ELİNDEN GELENİ YAPACAK
İzmir\'in Foça ilçesinde, sahil şeridine yayılan ve kaynağı henüz belirlenemeyen petrolü temizleme çalışmalarının sürdüğü alanda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP\'li Aziz Kocaoğlu da incelemelerde bulundu. Yetkililerden bilgi aldıktan sonra açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, \"Yaşanmaması hepimizin dileği. Çevre İl Müdürümüz de burada. Yetkili kurumlar da müdahale etmişler. Belediye başkanlarımız da lojistik destek vermişler. Bizim de daire başkanlarımız burada. Herkes ellerinden gelen desteği veriyor. Çevre kirlenmesine neden olan olayı biran önce gidermek için herkes çalışıyor. Gönül ister ki çok daha kısa zamanda müdahale edilsin. Ama her şeyin bir hazırlanması, irdelenmesi uzmanlık alanları var. Uzman kuruluşların yapması lazım. Çevre İl Müdürlüğü sıfır probleme kadar çalışmaları sürdüreceklerini söylediler. Biz de belediyelerimiz olarak İl Müdürlüğünün istediği desteği vermeye hazırız. Zaten görevimiz bu. Geçmiş olsun diliyorum. Olmasını kimse istemezdi ama olmuş, biran önce tedavisinin yapılması, eski haline getirilmesi için herkes elinden geleni yapacak\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu\'un açıklamasından görüntü
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / FOÇA (İzmir), (DHA)
======================================
Kalp krizinden ölen polisin cenazesi memleketine uğurlandı
MERSİN\'de, görevi sırasında kalp krizi geçirip tedavi edildiği hastanede yaşamını yitiren polis memuru Adem Can\'ın (44) cenazesi, İl Emniyet Müdürlüğü\'ndeki törenin ardından memleketi Niğde\'ye uğurlandı.
Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü\'nde görev yapan evli ve 2 çocuk babası Can, dün saat 19.00\'da görevi arkadaşından devraldıktan 1 saat sonra fenalaştı. Tedavi edilmek üzere ambulansla götürüldüğü özel hastanede kalp krizi geçirdiği belirlenen polis memuru, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Can için Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törende acılı eş Demet, çocukları Alperen (8) ve Batuhan (15), Can\'ın bayrağa sarılı tabutuna bakıp gözyaşı döktü. Can\'ın cenazesi, kılınan cenaze namazından sonra toprağa verilmek üzere memleketi Niğde\'ye gönderildi.
Öte yandan, Adem Can\'ın, 3 ay önce babasını kaybettiği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-İl Emniyet Müdürlüğü tabelasından görüntü
-Törene katılan polislerin görüntüsü
-Ölen polisin eşinin tören alanına gelmesi
-Yaka fotoğrafından detay görüntü
-Ailesinden genel görüntüsü
-Ölen polisin eş ve çocuklarının detay görüntüsü
-Eşinin ağlaması
-Oğlu Batuhan\'ın detay görüntüsü
-Cenazenin alana getirilmesi
-Eşin görüntüsü
-Bayrağa sarılı tabutun görüntüsü
-Batuhan\'ın tabutun başında ağlaması
-Cenaze namazından görüntüler
-Can\'ın naaşının omuzda taşınması
(BOYUT: 192 MB) (SÜRE: 01.38 DK)
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)
======================================
Diyarbakır\'da kayıp yakınlarının eylemine izin verilmedi
DİYARBAKIR\'da İHD Şubesi ve kayıp yakınlarının yapmak istediği eyleme polis, valiliğin yasak kararını gerekçe göstererek izin vermedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından, \"Kayıplar bulunsun, failler yargılansın\" sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi için, aralarında HDP\'li milletvekillerin de bulunduğu kalabalık, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde toplandı. Bugün 498\'ncisi düzenlenmek istenen eyleme polis, valilik yasağını gerekçe göstererek, izin vermedi.
HDP Milletvekilleri Musa Farisoğlulları, Salihe Aydeniz, Habip Eksik, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici\'nin de bulunduğu grup saat 12.00\'da parkta biraraya geldi. Park ve çevresinde olağanüstü güvenlik önlemi alan polis, gruba eylemin valilik kararıyla yasaklandığını belirterek, tutanağın da kendilerine tebliğ edildiğini iletti. Eylemin yapılacağı alanı polis tamamen kapatırken, yaklaşık 40 kişilik kalabalığın geçişine de izin vermedi. Kalabalık adına burada konuşan Baro Başkanı Ahmet Özmen, polisin görevinin kayıpları bulmak olduğunu belirterek, eylemlerine izin verilmediğini söyledi. Polis, Özmen\'in açıklama yaptığı sırada anons yaparak kalabalığın dağılmasını istedi. Bunun üzerine parkın karşısında bulunan kaldırıma geçen ve aralarında milletvekillerinin de bulunduğu kalabalığa polis, bekleme yapmadan dağılmalarını söyledi. Bu sırada polis yetkililerinin, kalabalık arasındaki HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik\'i tanımaması nedeniyle kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Yaklaşık bir saat süren diyaloğun ardından kalabalık daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Polisin aldığı güvenlik önlemleri
-Kalabalığı polisin uyarması
-Kalabalığın karşı kaldırama geçmesi
-Kısa süreli gerginlik
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera:Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)-
© Tüm hakları saklıdır.