16 Ekim 2017 14:03
DHA YURT BÜLTENİ-3
Deniz Baykal, yoğun bakımda (3)
ERDOĞAN, BAYKAL\'IN SAĞLIK DURUMU HAKKINDA BİLGİ ALDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi yoğun bakım servisinde bulunan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal\'ın sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş\'i bu sabah telefonla aradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın CHP Antalya Milletvekili Baykal\'ın sağlığına ilişkin Prof. İbiş\'ten bilgi aldığı, durumu yakından takip ettiği belirtildi. CHP Antalya Milletvekili Baykal, Fransa\'dan dönüşünde gece yarısı ateşi yükselmesinin ardından, Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Hastane önünden görüntü
-Yapılan açıklama
-Hastaneden detaylar
Haber: Ümit KOZAN - Muhammet BAYRAM ANKARA (DHA)
====================================
Koyun otlattığı Çatalhöyük’ün kitabını yazdı, ABD’de ders kitabı olarak okutuldu
KONYALI 54 yaşındaki Sadrettin Dural\'ın 9 bin yıllık yerleşim yeri Çatalhöyük\'le ilgili 2007 yılında yazdığı \'Protecting Çatalhöyük\' kitabı, Binghamton Üniversitesi Antropoloji Bölümü\'nde yardımcı ders kitabı olarak okutuldu. Otomobilini satıp, kredi çeken Dural, çocuk yaşlarda üzerinde koyun otlattığı ve kazı çalışmaları sırasında bekçiliğini yaptığı Çatalhöyük\'le ilgili ikinci kitabını çıkardı.
Çumra İlçesi Küçükköy Mahallesi\'nde doğup, büyüyen ilkokul mezunu Dural, bir süre taksi şoförlüğü yaptıktan sonra köyündeki Çatalhöyük Neolitik kentinde, 24 yıl önce ören yeri bekçiliğine başladı. Burada tanıştığı Kazı Başkanı Prof. Dr. Ian Hodder\'dan tercüman eşliğinde, 52 saat Çatalhöyük\'le ilgili kurs alan Dural, Neolitik insanları ve Çatalhöyük\'teki çalışmaları ören yeri bekçisinin gözünden anlatacağı bir kitap yazmaya karar verdi. Dural\'ın \'Protecting Çatalhöyük\' (Çatalhöyük\'ün Bekçisi) adıyla yazdığı kitap, kazı başkanı Prof. Dr. Hodder aracılığıyla 9 yıl önce ABD\'nin Chicago kentinde İngilizce basıldı. Kitabı inceleyen Amerikalı akademisyenler, Binghamton Üniversitesi Antropoloji Bölümü\'nde yardımcı ders kitabı olarak okutmaya başladı.
Çocukluk yıllarında üzerinde koyun otlattığı Çatalhöyük\'te kazı çalışmaları başladıktan sonra bekçilik de yapmaya başladığını anlatan Dural, taksi şoförlüğü yaptığı dönemlerde, insanlardan adeta nefret etmeye başladığını ve ıssız bir yerde yaşamayı bile düşündüğünü söyledi. Çatalhöyük\'te çalışmaya başladığı andan itibaren hayata bakış acısının değiştiğini belirten 54 yaşındaki Dural, şunları söyledi: \"Burada çalışmaya başladıktan sonra, etrafına ışık saçan kötülük bilmeyen insanlar olduğunu gördüm. Keşke ben de zamanında eğitimimi tamamlasaydım diye düşünmeye başladım. Ama yaşım geçmiş, evlenmişim, çocuklarım vardı ve okuma şansım yoktu. Çatalhöyük\'e gelen insanlarla kendimi yetiştireyim diye emek sarf etmeye başladım. Zaman içerisinde bu insanlar benim yetişmeme katkıda bulunuyordu, ama ben bu insanlara hiçbir şey yapamıyordum. Ben de Çatalhöyük hakkında bu insanlara bilgi verirsem en azından vefa borcumu ödemiş olurum dedim. Çatalhöyük hakkında bilgi topluyordum. Kazı başkanı Prof. Dr. Ian Hodder, \'Bu böyle olmaz. Ben sana Çatalhöyük\'ü öğreteyim ve sen bilinçli anlat\' dedi. 1997 yıllarında tercümanıyla bana 52 saat ders verdi. Bu dersi alınca Çatalhöyük\'e bakış açım çok değişti. Çocukken üzerinde hayvan otlattığım Çatalhöyük\'ün altında ne büyük hazine varmış farkında değilmişiz. Kısacası ben Çatalhöyük\'e aşık oldum.\"
Çatalhöyük\'te gözlemlediklerini Prof. Dr. Hodder yardımıyla kitap haline getiren Dural, höyüğü ziyarete gelenlerin kazı görevlilerinden bilgi aldığını ve kendisinden bilgi almak isteyen olmadığı için de bunu büyük bir eksiklik olarak hissettiğini söyledi. Dural, \"2007\'de kitabım basıldı. Kitapta Çatalhöyük\'deki arkeolojik kazılar, kazılar sırasında yaşanan sorunlar, hayatımdan kesitler ve bekçilik yaptığım sırada yaşadığım sorunları ve güzelleri anlattım. ABD California\'da Binghamton Üniversitesi\'nde yardımcı ders kitabı olarak okutuluyor. Halan dünya çapında ünlü internet sitelerinde de kitabın satışı sürüyor\" diye konuştu. Kitabı yazdıktan sonra yurt dışından gelen ziyaretçilerin kendisinden de bilgi almaya çalıştığını belirten Dural, \"Bana gelip \'hocam\' diye hitap edip bilgi alıyorlardı. Ben sıradan bir bekçiydim ama bu beni mutlu etti\" dedi.
ÇATALHÖYÜK\'TE YAŞAYAN ÇOCUĞUN HAYATI, İKİNCİ KİTAPTA
İlk kitabının yayın hakkı, basımevine ait olduğu için Türkçe basımın yapılamadığını dile getiren Dural, yoğun ilgi nedeniyle ikinci kitabını da Türkçe yazdığını söyledi. Dural, \"İlk kitabım İngilizce olduğu için çevremden neden Türkçe kitabım yok diye eleştirildim. Bu eleştiriler beni üzmüştü. Çünkü, Çatalhöyük\'te ilkokul mezunu bekçi bir adamın kitabı Amerika7da basılacak ve kitap olarak okutulacak. Ben bunun sevinciyle olumsuz bir şey düşünmemiştim. Ancak eleştiriler üzerinde kendi hayatımdan da alıntılar yaparak, ikinci kitabımı yazdım ve o kitapta Çatalhöyük\'te yaşamış bir çocuğu ele aldım. Ian Hodder\'in bana vermiş olduğu ve burada edindiğim bilgiler ışığında bir öykü yazdım\" diye konuştu.
İkinci kitabını bastırmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı\'na teşvik başvurusunda bulunduğunu; ancak olumsuz yanıt aldığını söyleyen Dural, ilk olarak bankadan 27 bin lira kredi çektiğini anlattı. Paranın yetersiz kaldığını, ikinci kredi başvurusundan da olumsuz yanıt alınca 22 bin liraya otomobilini sattığını söyleyen Dural, \"Arabamı sattım ve \'9000 bin yıl önce Çatalhöyük\'te yaşam\' adlı kitabım okuyucularla buluştu\" dedi.
\'SEN KİMSİN Kİ KİTAP YAZACAKSIN\' DİYE DALGA GEÇMİŞLER
Çevresindeki bazı kişilerin, kendisiyle dalga geçtiğini kaydeden Dural, \"İlk kitabımı yazarken bana \'Sen kimsin kitap yazacaksın? O kitabı profesörler yazar. Senin kitabını kimse okumaz\' gibi tepkiler beni üzdü. Hatta ilk kitabıma 1 ay kadar ara verdim ve yazmaktan vazgeçtim. Ama kazı ekibindeki arkadaşlar şunu söylediler, \'Bu kitabı beyin yazar, diploma yazmaz. Sen bunu yazarsın\' diye bana destek oldular\" diye konuştu. İlkokul mezun olan Sadrettin Dural, \"Bizim köyde pek kız çocuklarını okumasına sıcak bakmazlardı. Ben de sıcak bakmıyordum. Çünkü atamdan öyle görmüştüm, böyle gidecek diyordum. Fakat Çatalhöyük\'te işe başlayınca, o eğitimli insanlarla tanışınca kızımı da oğlumu da okuttum. Ben okumadığım için çok üzülmüştüm. Aynı acıyı onlar yaşamasın dedim. Kızım tarih öğretmeni oldu. Oğlu ise mali müşavir oldu. Onlar da benim onur kaynağım oldu\" dedi. Bekçilikten emekli olduğunu da belirten Dural, artık Çatalhöyük karşısında küçük bir market ve kafeterya işletttiğini sözlerine ekledi.
Konya\'nın Çumra İlçesi\'nde, 14 hektarlık alanda oluşan Neolitik yerleşim yeri Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO\'nun Dünya Miras Listesi\'nde yer aldı. Çatalhöyük, insanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık etti. Neolitik 18 yerleşim katmanından oluşan ve söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer alıyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
- Sadrettin Dural röp.
- Sadrettin Dural ve Çatalhöyük detay
- Genel ve detay
Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ / KONYA (DHA)
==========================
Bir kilo balı üç dakikada yedi
ANTALYA\'nın Kaş İlçesi\'nde bu yıl 4\'üncüsü düzenlenen Doğantaş Hasat ve Bal Şenliği kapsamında bal yeme yarışması yapıldı. Yarışmanın birincisi 3 dakikada 1 kilo balı yiyen Ayhan Azak oldu.
Kaş\'a bağlı Doğantaş Mahallesi\'nde bu yıl 4\'üncüsü düzenlenen Hasat ve Bal Şenliği\'ne Kaymakam Bilgihan Bayar, Belediye Başkanı Ak Partili Halil Kocaer, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileriyle vatandaş katıldı. Şenlik meydanında üreticiler ballarını tanıttı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrası Elmalı Belediyesi Mehteran Takımı gösteri yaptı.
Yerel şarkıcıların konserinin ardından bal yeme yarışı yapıldı. 7 kişinin katıldığı yarışmada, yarışmacılara 1\'er kilo bal ve birer kaşık verildi. Balı en kısa sürede yemeyi amaçlayan yarışmanın birincisi Ayhan Azak oldu. Azak 1 kilo balı 3 dakikada yemeyi başardı. İkinciliği Arif Akman, üçüncülüğü de Ali Atakan aldı. Bal yeme yarışında birinciye 30 kilo, ikinciye 15 kilo, üçüncüye de 5 kilo bal hediye edildi. Birinci Ayhan Azak, balın tadının mükemmel olduğunu söyledi.
\"BİZİM BALIMIZ ÇOK FARKLI\"
Şenliği düzenleyen Doğantaş Mahalle Muhtarı Ali Karataş, \"Köyümüzün çam balı Türkiye\'de birinci kalitededir. 4 yıldır festival yapıyoruz. Balımızın en güzel kalitede satılmasını istiyoruz. Türkiye\'nin her tarafında balımız satılmaktadır. Antalya\'mızın birinci çam balı, Doğantaş balıdır. Bu konuda çok iddialıyız. Antalya\'dan Muğla\'ya kadar tüm çam balları ölçüldü. Doğantaş birinci oldu. Doğantaş çam balında çiçek karışımı olmadığından bizim balımız çok farklı. Organiktir\" dedi.
Doğantaş Mahallesi ve çevresinde yaklaşık 15 bin arı kovanı bulunuyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından bölgede bal ormanı kuruldu. Çam ormanlarının kesiminin yasak olduğu bölgedeki çam ormanları arının bal yapacağı \'basara\' denilen maddeyi üretiyor. Bu nedenle bölgede üretilen bala halk arasında \'basara balı\' da deniyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Çam balı ormanı levhaları
- Ormandan görüntüler
- Ballardan ve elinde bal olan vatandaş
- Eski köy evleri
- Nar bahçesi
- Mehteran takımı
- Bal yeme yarışması
- Konserlerden bölümler
- Röportajlar
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya), (DHA)
===============================================
Dünyanın en pahalı zeytinyağı Seferihisar\'da satıldı
İZMİR\'in Seferihisar Belediyesi, ilçedeki yaşlı zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağlarını müzayedeyle sattı. Teos Antik Kenti\'ndeki 1800 yıllık zeytin ağacından elde edilen yarım litrelik zeytinyağı şişesi, müzayedede 22 bin liraya alıcı buldu.
Seferihisar Belediyesi yaptığı araştırmayla ilçe genelinde 500 yaş ve üzerinde olan 200 zeytin ağacı tespit etti. Özel olarak toplanan zeytinler, Seferihisar Belediyesi Zeytinyağı Fabrikası\'nda geleneksel yöntemlerle sıkıldı. Ortaya çıkan tarih kokulu yağlar, bu yıl ikinci kez düzenlenen müzayedeyle satıldı.
Müzayede öncesinde verilen kokteylde ise Kültür Modern Brass Ensemble Grubu, akustik konser verdi. Ardından Seferihisar Belediye Başkanı CHP\'li Tunç Soyer, Türk zeytinciliğine 33 yıl emek veren, uzun yıllar, Tariş Tarımsal Satış Kooperatifi Birliği\'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı\'nı yapan Cahit Çetin\'e plaket vererek teşekkür etti. Etkinlikte Salyangoz Suluboya ve Seferihisar Belediyesi Seferi Ressam resim grupları atölye çalışmaları gerçekleştirdi. Ardından müzayedeye geçildi. Teos Antik Kenti\'nde bulunan 1800 yaşındaki zeytin ağacının gölgesinde düzenlenen müzayedeyi, Münadi Nedim Atilla yönetti. Anıt ağaçlardan hazırlanan zeytinyağları yaşları ve asit oranlarına göre 6\'lı ve 12\'li paketler halinde açık arttırmaya sunuldu. Müzayede, koku ve tadım testleriyle başladı. Toplam 137 litre yağ, 49 bin 200 lira karşılığında alıcı buldu. Müzayede sonunda, 1800 yaşındaki anıt ağaçtan elde edilen yarım litrelik zeytinyağı, özel şişesinde tek başına satıldı. Bu özel şişe, Şah Tuğrul İnşaat Şirketi\'nin sahibi Şah Tuğrul tarafından 22 bin liraya satın alındı.
\"GURUR DUYUYORUM\"
Belediye Başkanı Soyer, \"Çok gurur duyuyorum. 1800 yıllık bir ağacın önünde böyle bir organizasyonu yapmış olmak çok büyük bir ayrıcalık, çok büyük bir mutluluk. Bugün burada Seferihisar Belediyesi, katılan Seferihisarlılarla birlikte tüm Türkiye\'ye çok önemli bir mesaj verdi. Önünde durduğumuz ağacın heybetini görüyorsunuz. Onun heybetine, görkemine yakışan bir müzayede gerçekleştirdik. Ne yazık ki, doğaya, zeytine, zeytinyağına gereken değeri vermiyoruz. Umarım bu organizasyon vesilesiyle, içinde yaşadığımız bu cennete sımsıkı sahip çıkmamız gerektiğinin hatırlanmasına katkı vermiş oluruz\" dedi.
Zeytinyağını satın alan işadamı Şah Tuğrul ise, \"Bugün 1800 yaşındaki bir zeytin ağacından elde edilen zeytinyağını almak bana kısmet oldu. Seferihisar Belediyesi\'nin hem zeytinin değerini anlatmak hem de bu ölümsüz ağaçlara daha çok sahip çıkılmasını sağlamak için yaptığı bu çalışmayı tebrik ediyorum. Biz de gücümüz yettiğince destek olmaya çalıştık\" dedi.
137 LİTRE ZEYTİNYAĞI SATILDI
22 ayrı grup halinde satılan 137 litre zeytinyağı, şu isimler tarafından satın aldı: Şah Tuğrul, Nezih Öztüre, Sönmez Budak, Orhan Yüce, Yahya Koca, Mustafa Karabulut, Ahmet Güney, Sadık Ali Dinç, Süleyman Macar, Veysel Bazan, Sönmez Tezcan, Mehmet Ersay, Hayrettin Ulu, Sercan Ulus, Haydar Işıldak, Sadık Özdemir, Kazım Patlak, Davut Uruz, Hüseyin Enç.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: İZMİR (DHA)
===========================================
300 yılLık pekmezli ve cevizli tatlı : Kedi bacağı
\"ERKİLET Güzeli Bağlar bozuyor \" türküsüyle ünlü Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Erkilet mahallesinde yörenin geçmişe 300 yıl öncesine dayanan ünlü tatlısı ‘’ Kedi bacağı\" bu sonbaharda da bağbozumu sonrası yapılarak, uzun kış gecelerinde yenilmek üzere depolandı. Erkilet’in cevizi ve beyaz üzümünden yapılan pekmezle birleşince, ortaya geleneksel ‘’Kedi bacağı’’ tatlısı çıkıyor
Erkilet\'in meşhur kedi bacağı, köyden şehire göç nedeniyle unutulmaya başlayıp, şimdilerde fabrikasyon ürünler arasında yer aldı. 300 yıllık bilinen geçmişi olan, bağcılık faliyetleriyle tanınan Erkilet’te ceviz ve beyaz üzümden yapılan ,Kayseri\'nin en bilindik tatlıları arasında yer alan Erkilet\'in meşhur \'kedi bacağı\' yapan Kocasinan ilçesindeki Erkiletli İfakat ve eşi Mustafa Gümüşkalem ailesi tatlının pişirme aşamasından başlayarak tüm yapım aşamasına kadar uzanan serüveninin zahmetli ve zor olduğunu söylüyor. 80 yaşındaki İfakat Gümüşkalem, kedi bacağının yapımı çok zor bir tatlı olduğunu , gilamada adı verilen üzüm çubuklarıyla ateşin korlanana kadar beklenileceğini, ardından beyaz üzümden oluşturulan pekmezin hazırlandığını ve ekşimemesi için içine bir miktar toprak, yumurta , yoğurt konulup, kaynatıldığını söylüyor.
KEDİ BACAĞINDA SADECE BEYAZ ÜZÜM KULLANILIYOR
Yörede ‘’Eldaş’’ adı verilen beyaz üzümün tercih edildiğini belirten Gümüşkalem, kaynadıktan sonra da önceden iplere asılmış cevizlerin pekmezin içine batırıldığını, böylelikle kedi bacağının hazır olduğunu söyledi. İfakat Gümüşkalem, bu pekmezli ve cevizli tatlıya neden Kedi Bacağı denildiğini de ‘’ Adamın biri Erkilette, köy odasında cebinden çıkarttığı cevizli sucuktan yapılmış, kedi bacağına benzeyen bu tatlıyı gizli gizli yerken, ne yediğini soran komşu ve köylülere ( Ammaan ne olacak altı üstü bir kedi bacağı) demiş. O tarihten yana bu tatlının adı görünümünden dolayı da kedi bacağı diye tabir edilerek , günümüze kadar gelmiş’’diye özetliyor.
KEDİ BACAĞI İCİN COGRAFİ İŞARET BAŞVURUSU VAR
Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar\'da Erkilet\'e özgü, cografi işaret başvurusu, kedi bacağının enerji, mineral ve protein deposu olduğunu, sadece tatlı olarak değil, sağlık açısından da kullanılması gerektiğini belirtiyor. Geleneksel hale gelmiş bu tatlının, yerli teşviklerle satışlarının yükseltilip, ihracat yapılmasının hedeflendiğini söyleyen Yıldız, \"Bu tatlıyı yapmak çok zor ve zahmetli. Bir kere 1 ay üzümü bekletiyorsunuz, 1 ay da cevizi. Bir de bunlara zarar gelmeyecek şekilde saklamak lazım. Önceden kedi bacağı gibi tatlıları yapmasını bilmeyen kızlar evlenmekte zorluk çekerdi. Şimdi neredeyse unutulmak üzere. Kayseri’nin Gömeç fasülyesi, Kıranardı ve Hisarcık gazozu gibi kendine özgü yiyecekleri, içecekleri vardı. Ne yazık ki yerel yiyecek ve içeceklerimizin bir bölümünü yitirdik. Yapmayı da unuttuk. Erkilet’te eskiden tüm aileler , bağbozumu zamanı bu tatlıdan ve köfter ile köftür adı verilen pekmez tatlısı yapardı. Bağcılık ve tarla işleri, köyden şehire göç nedeniyle, insanların memur ve işçi olması nedeniyle bitti. Çiftçilik, bağcılık eskisi kadar kalmadı.
KEDİ BACAĞI: Kayseri\'nin bağlarıyla ünlü Erkilet mahallesinin ünlü bir yiyeceği olan kedi bacağı diğer yörelerde cevizli sucuk, pekmezli sucuk, şıralı sucuk ve Orcik gibi isimlerle de anılır. Erkilet yöresine üzümün bol olmasından dolayı bu yöreye ait olduğu söylenen bu geleneksel yiyecek kedi bacağı ismini görünüş itibariyle kedi bacağın anımsattığı için almıştır. Kedi bacağı yapılışı, zahmetlidir. Ana maddesi pekmezden yapılan bir tatlıdır. Vitamin, mineral ve enerji açısından zengin olan bu gıda yapılırken öncelikle 1 metrelik iplere cevizler dizildikten sonra cevizlerin pekmez, yumurta, yoğurt ve bir miktar toprakla karışımının pişmesi ile elde edilen oldukça kıvamlı bir şıranın içerisine batırılıp çıkarıldıktan sonra temiz bir yere asılıp kurutulması ile yapılmaktadır. Şıraya batırıldığı miktara göre kedi bacağının kalınlığı birbirinden farklılık gösterir. Kurutulan kedi bacakları bir haftada yemek için hazır hale gelir.
KEDİ BACAĞININ YARARLARI: Kedi bacağı faydaları, ülkemizde oldukça önemli bir yere sahip olan cevizin bol miktarda kullanılarak yapıldığı ve Osmanlı döneminde padişahlara zeka ve enerji veren bir yiyecek olarak tüketilen bu yiyecek, ceviz üreticilerinin bu ürünü değerlendirip ceviz ile yapılacak yiyeceklerin çeşitliliğini artırması ile ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlamıştır. İçerisinde bulunan ceviz, den dolayı bir enerji kaynağı zihnin güçlenmesine ve hafızanın kuvvetlenmesine yardımcı olur. Bol miktarda protein, vitamin ve mineral kaynağı olan bu gıda, vücut doku ve hücrelerinin yenilenmesine ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde büyük bir öneme sahiptir. İçerisinde bulunan pekmezden dolayı özellikle kış günlerinde ara öğünlerde tüketildiğinde kansızlık, halsizlik, güçsüzlük ve ishale karşı oldukça iyi gelmektedir. Ayrıca kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum ve potasyum içeren kedi bacağı tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olur. Kış mevsiminin önemli bir besin kaynağı olan bu şifa kaynağı gıda aynı zamanda enfeksiyonlara karşı vücudu korur.
Görüntü Dökümü:
-Kedi bacağı yapımı
-Vatandaşlarla röportaj
-Genel detay
Haber: Oktay ENSARİ Kamera: Yasin DALKILIÇ /KAYSERİ,DHA)
=====================================
Erzurum\'da Ece Begüm Yücetan ve Cem Belevi\'yle moda ve müzik şöleni
ERZURUM\'un alışveriş ve eğlence merkezi Forum Erzurum, Forum Fashion Week kapsamında modanın son trendlerini Ece Begüm Yücetan eşliğinde podyuma çıkardı. 20 markanın yeni sezon parçalarının sergilendiği defile sonrası sevilen sanatçı Cem Belevi de mini bir konser verdi.
Forum Erzurum, moda haftasında renkli etkinliklere imza attı. 15 Ekim günü Forum Erzurum\'da düzenlenen defilede Survivor ünlüsü manken Ece Begüm Yücetan podyuma çıkarken, 20 farklı markanın yeni sezon ürünleri sergilendi. Ziyaretçilerin 2017-2018 sezonunun moda trendlerini takip ettiği defilenin ardından, sevilen sanatçı Cem Belevi hayranlarıyla buluştu. Erzurumlular, \"Aç Kollarını\", \"Sevemez Kimse Seni\" ve \"Alışamıyorum\" gibi şarkılarıyla gönülleri fetheden genç yıldız Cem Belevi\'nin mini konseriyle moda ve müzik dolu bir gün geçirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Defileye katılan vatandaşlar
-Defileden detaylar
-Cem Belevi konseri
Haber-Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,(DHA)
===========================================
Simge Tertemiz ve Elif Ece Uzun Aydın\'da nefes kesti
AYDINLILAR\'ın alışveriş ve eğlence merkezi Forum Aydın, Forum Fashion Week kapsamında nefes kesen bir defileye imza attı.
Aydınlılar, Simge Tertemiz ve Elif Ece Uzun\'un podyuma çıktığı defilenin yanı sıra stil yarışması ve moda sohbetleriyle zenginleşen bir haftasonu geçirdi. Forum Fashion Week kapsamında düzenlenen etkinlikler 14 Ekim Cumartesi günü nefes kesen bir defileyle başladı. Markaların yeni sezon koleksiyonlarını sergileyen mankenler Simge Tertemiz ve Elif Ece Uzun, podyum performansı çok beğenildi. Aydınlıların yoğun ilgi gösterdiği Forum Fashion Week etkinlikleri, pazar günü de renkli bir yarışmayla devam etti.
KEMAL DOĞULU VE ÖZGE ULUSOY, EN STİL AYDINLILAR\'I SEÇTİ
Forum Aydın\'ın moda haftasına özel düzenlediği \"En Stil Kim?\" yarışmasının sonuçları, 15 Ekim Pazar günü Zeytin Meydanı\'nda gerçekleştirilen finalde Kemal Doğulu ve Özge Ulusoy tarafından açıklandı. Stil sahibi üç kişinin sahneye çıkma fırsatını yakaladığı etkinlikte, Özge Ulusoy ve Kemal Doğulu katılımcılarla birlikte stil ipuçları, yeni sezon modası ve en yeni trendler hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Defileden görüntü
-Mankenlerden görüntü
-Simge Tertemiz ve Elif Ece Uzun\'un görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
======================================
Adana\'da 4 ayaklı civciv şaşkınlığı
ADANA\'da 4 ayaklı civciv, görenleri şaşırtı.
Merkez Seyhan İlçesi\'nde kümes hayvancılığı yapan Sebahattin Arıca, besleyip yetiştirmek üzere bir çiftlikten 70 civciv satın aldı. Evinin bahçesindeki kümese yerleştirdiği civcivlerden birisinin 4 ayaklı olduğunu fark eden Arıca, şaşırdı. İlk kez 4 ayaklı civciv gördüğünü anlatan Arıca, \"Civciv yürüyor ama arka ayakları bağdaş kurmuş gibi hareket etmiyor\" dedi. Civcivin yaşaması için çok çalıştığını belirten Arıca, \"Bu kadar civcivin arasında 4 bacaklı civcivin yaşama şansı çok az. Ölmesini istemiyorum. Yetkili birileri gelirse civcivi alıp gerekli koşulları sağlayarak yaşatabilir\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Sebahattin Arıca\'nın elinde 4 ayaklı civcivi göstererek konuşması
- Civcivin ayaklarını göstermesi
- Ayaklarındandan yakın görüntü
- Kümesteki diğer civcivlerin görüntüsü
- Civcivin yürürken görüntüsü
Haber:Yusuf BAŞTUĞ-Kamera:ADANA,(DHA)
================================================
© Tüm hakları saklıdır.