Gündem

DHA YURT BÜLTENİ - 3

1 - Suriyelilerin, ülkelerine gidişleri sürüyor SURİYELİ sığınmacıların, Ramazan Bayramı'nı geçirmek için valiliğin izniyle Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden ülkelerine geçişi sürüyor

10 Haziran 2018 13:42

1 - Suriyelilerin, ülkelerine gidişleri sürüyor

SURİYELİ sığınmacıların, Ramazan Bayramı\'nı geçirmek için valiliğin izniyle Kilis\'teki Öncüpınar Sınır Kapısı üzerinden ülkelerine geçişi sürüyor.
Kilis Valiliği\'nce 13 Haziran tarihlerine kadar ülkelerinde kalmalarına izin verilen Suriyeliler, Öncüpınar Sınır Kapısı\'na akın ediyor. Sınırda, İl Göç İdaresi Müdürlüğü görevlilerince işlemleri yapılan Suriyeliler, kontrol noktasından geçip ülkelerine gidiyor. Sınır geçişlerinde Suriyeli çocukların eksik aşılarının da yapıldığı belirtildi. Bayram tarihi yaklaştıkça gidişlerde yoğunluğun arttığı gözlenen sınır kapısından ülkelerine giden Suriyelilerin, bayramdan sonra 6 Temmuz\'a kadar Türkiye’ye dönmeleri gerektiği ifade edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- Çadırlarda beklerken

- Oluşan kuyruklar

- Kayıt için koşanlar

- Yapılan röportajlar

- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-(DHA)

======================

2- İspanyol Sara, bisikletle dünya turuna çıktı, 9 ülke geçip Türkiye’ye geldi

İSPANYOL Sara Lago (25), ülkesinde üniversiteyi bitirdikten sonra hayali olan bisikletle dünya turu için yola çıktı, 9 ayda 9 ülke geçerek Türkiye’ye ulaştı. 2.5 aydır Türkiye’yi bisikleti ile turlayan genç kız, tanıştığı vatandaşı hemşire Yasenia Nomadic (31) ile Karadeniz’e geldi. Türkiye turunda davet edildikleri evlerde misafir edildiklerini, yollarda kendilerine ikramlarda bulunulduğunu anlatan ikili, Türklerin misafirperverliğine hayran kaldıklarını söyledi.

İspanyol Sara Loga, ülkesinde biyoloji mühendisliği okuduğu üniversite eğitimini tamamladıktan sonra bisikletle dünya turu hayalini gerçekleştirmek istedi. İspanya’dan geçen yıl eylül ayında bisikletiyle yola çıkan Sara Loga, Fransa, İsviçre, Avusturya, Hırvatistan, Macaristan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova ve Bulgaristan’ı geçerek 2.5 ay önce Türkiye’ye geldi. Trakya, Marmara, Ege ve İç Anadolu’yu bisikletle dolaşan Sara, Türkiye’de buluştuğu arkadaşı hemşire Yasenia Nomadic (31) ile Karadeniz’e ulaştı. Karadeniz sahili boyunca illeri geçen ikili, Rize’de mola verdi. Yol boyunca kamp kuran, çadırda kalan Loga ve Nomadic yağmurlu havalarda davet edildikleri evlerde misafir oldu, yollarda kendilerine ikramlarda bulunuldu.

\'YOLCULUĞUMUN NE ZAMAN BİTECEĞİNİ BİLMİYORUM\'

9 ay önce İspanya’dan yola çıktığını anlatan Sara Loga, “En büyük hayalim bisikletle dünya turuydu. Üniversite bitince tek başıma yola çıktım. 9 ülkeyi geçtim, Türkiye\'ye geldim. Arkadaşım ile İzmir’de buluştum. Oda benim gibi İspanya’dan yola çıkmıştı. Şimdi beraber turumuza devam ediyoruz. Yolculuğun tam olarak ne zaman biteceğini bilmiyorum. Henüz böyle bir karar vermedim. 10’uncu ülkedeyim. Sevdiğimiz bir gezi olduğu için çok zevk alıyoruz. Bazen evlere misafir oluyoruz, bazen ise kamp yapıyoruzö diyerek Türkiye’de insanların misafirperverline hayran kaldığını söyledi.

Yasenia Nomadic de 2 aydır Türkiye’de olduğunu belirterek insanların ilgisinden çok memnun olduklarını söyledi. Nomandİc, “Türkiye turunda Sivas yakınlarından geçerken birden yağmur ve dolu başladı. Yağmurun şiddetinden sığınacak yer arıyorduk. Dağın ortasında bir yoldan geçiyorduk. Önümüze bir tek ev çıktı. Gidip kapıyı çaldık. Kapıyı açan kişi bize hiç soru sormadan ‘gelin gelin’ diye seslendi ve bizi içeri alıp misafir ettiler. Bu çok enteresan bir olaydıö ifadelerinde bulundu.

Rize’de karşılaştığı iki turisti karşılayan bisiklet sporcusu Fatma Demir de “Burada çok yabancı turistin bisikletleri ile geçtiğini görüyorum. Bende eşimle bisiklet tutkumuzu yaşamaya devam ediyoruz. Geçen bisikletçilerle sohbet edip onları misafir ediyoruzö diyerek sahil yolu güzergahına bisiklet yollarının yapılmasını istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------
İkilinin detayları
Bisikletle karayolunda ilerlemeleri
Sara Loga ile töp.
Yasenia Nomadic ile röp.
Fatma Demir ile röp.
Kayda aldıkları bisiklet turu detayları

Haber: Muhammet KAÇAR Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

===============

3 - 86 yaşında hediyelik eşya yapıp satıyor - HD

Murat AYDIN/OLTU (Erzurum), (DHA)- ERZURUM\'un Oltu ilçesine bağlı Güzelsu köyünde yaşayan Fikri Akbulut (86), evinin önünde sacdan hediyelik minyatür soba, kova ve saklama kabı yapıp, satıyor.
Oltu\'nun Güzelsu köyünde yaşayan 7 çocuk babası Fikri Akbulut\'un sacdan yaptığı hediyelik minyatür eşya ilgi görüyor. İstanbul\'da bir sitede bekçilik yapan Fikri Akbulut, emekli olduktan sonra köyüne döndü. Zamanını boşa geçirmemek için evinin önünde sacdan soba, kova ve saklaba kabı yapan Akbulut, el emeği ürünleri yakınlarına hediye ediyor veya satıyor.
Eşi Hidayet Akbulut ile birlikte yaşayan Fikri Akbulut, \"Köyde asla boş boş oturmam. Böyle işler yaparak hem vakit geçiriyorum hem de insanlara hatıra bırakıyorum. Aynı zamanda parayla da satıyorum. Büyük olan sobaları 50, ondan küçük olanları ve saklama kabını ise 30 liradan satıyorum. En büyük destekçim eşim. Küçük sobaları görenler çok beğeniyor. Ömrüm yettikçe bunları yapmaya devam edeceğim\" dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Soba yapımından detaylar   
-Yaptığı ürünler  
-Eşinin görüntüsü    
-Fikri Akbulut ile röp 

Haber-Kamera: Murat AYDIN / OLTU (Erzurum), (DHA)

=================

4 - Dünya pazarında yarışan Akşehir kirazının kalitesinin sırrı, Akşehir Gölü

KONYA\'nın Akşehir ilçesinde üretilen halk arasında \'Napolyon\' kirazı olarak bilinen \'Akşehir kirazı\' Rusya, Avrupa ülkeleri ve Irak\'a ihraç ediliyor. Türkiye\'nin kiraz ihracatının yüzde 24\'ünü karşılayan ve dünya pazarında yarışan Akşehir kirazının, kalitesinin sırrı ise Akşehir Gölü\'nden kaynaklanıyor. 
Konya\'nın batısında yer alan ve en büyük ilçeleri arasında yer alan Akşehir,  Sultan Dağlarının kuzeydoğu eteklerinde eğimli arazi üzerine,  boğaz denilen dar bir koyağın hemen önüne yerleşmiştir.  Ünlü gül-düşünür Nasreddin Hoca ile de adından söz ettiren Akşehir\'de, kiraz, vişne, çilek başta olmak üzere meyvecilik ön planladır. Meyvecilikte ise halk arasında \'Napolyon\' olarak bilinen ve 2004 yılında \'Akşehir kirazı\' olarak tescillenen kiraz üretimi birinci sırada yer alıyor.  Bölgede üretilen yılda yaklaşık 50 bin ton kirazın büyük bir bölümü ihraç ediliyor. Türkiye\'nin kiraz ihracatının da yüzde 24\'ünü karşılıyor. Bölgede istihdam kaynağı olan kirazın, kalitesinin sırrı ise Akşehir Gölü\'nün mikroklima görevini görüyor olması.
AKŞEHİR KİRAZI\'NA COĞRAFI İŞARET TESCİLİ 
Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, bu yıl kiraz üretiminin çok iyi seviyede olduğunu belirtti. Akşehir\'de yılda 20 bin ton, Sultandağı bölgesi olarak da toplam 50 bin ton kiraz üretimi gerçekleştiğini ifade eden Akkaya, şunları söyledi:
\"Türkiye kiraz ihracatının   yıllara göre yüzde 20 ila 30\'u bu bölgeden karşılanmaktadır.   Geçtiğimiz yıl ihracatın yüzde 24\'ünü karşıladı. Bu yılda o oranda ihracatın yapılması bekleniyor.   Kirazın çapı 26 milimetre ve daha fazlası ihraç ediliyor. Onun altındakiler ise ikinci sınıf pazara gidiyor.  İhracatın yüzde 40 Rusya, geri kalan kısmı Avrupa ülkeleri ve son dönemlerde Irak\'a, ihraç gerçekleşiyor.\"
Akşehir kirazını diğer kirazlardan ayıran 5 özelliği nedeniyle coğrafi işaret alarak tescillendiğini hatırlatan Akkaya, \" Akşehir kirazı; berraklığı, ihracata gönderebilme dayanıklılığı, tadı, renk ve görüntüsü gibi 5 ayrı faktör nedeniyle coğrafi işaret olarak tescillendi.\" dedi.  
20 MAHALLENİN GEÇİM KAYNAĞI
Akkaya, Akşehir ilçesi olarak kırsalda 34 mahallenin bulunduğunu ve yaklaşık 20 mahallede başta kiraz olmak üzere meyve üreticiliğinin yapıldığını kaydetti. Kirazın dondurulmuş ve işlenmiş olarak da ihracatının yapıldığını belirten Akkaya, kirazın işlenmesi için bölgedeki tesislerinin az olduğuna dikkat çekti. Çevre ilçelerde sebzecilikte yapıldığını hatırlatan Akkaya,  yatırımcılara, meyve ve sebzecilikte önemli bir potansiyele sahip Akşehir\'e yatırım yapmaya davet etti. 
AKŞEHİR GÖLÜ, MİKROKLİMA GÖREVİ GÖRÜYOR 
Kirazın kalitesinin ise Akşehir Gölü sayesinde arttığını ifade eden Akkaya, şöyle konuştu:
\" Nasreddin Hocamızın maya çaldığı Akşehir Gölü\'nün kiraz kalitesinde çok önemli bir yeri var.    Göl bizim Sultandağı eteğindeki köylerimizin kuzeyinde yer alıyor. Oradan esen kuzey rüzgarları, Sultandağı ile çarpıştığı zaman bu arada o rüzgarın git- gel yapmasından dolayı mikroklima oluşturuyor. Bu bizim meyvelere çok önemli unsur oluşturuyor.  Kirazın, aroma, kalite, irilik ve berraklık etkisinde çok önemli katkı sağlıyor.   O yüzden göl bizim meyveciliğin sigortası, katkı gören unsurudur. \"
AVRUPA\'DA ÜRETİLEN KİRAZLA YARIŞIYORUZ 
Kiraz üreticisi Ziraat Mühendisi İsmet Orlu, bu yıl Türkiye\'de olduğu gibi Avrupa\'da da kiraz rekoltesinin yüksek olduğunu bu yüzden de ürünü pazarlamakta zorluk çektiklerini söyledi.  Kirazların en büyük boyunun Avrupa’ya, ikinci boyun Rusya\'ya diğer boylarını ise Irak ve Uzak Doğu ülkeleri ile fabrikalara satıldığını ifade eden Orlu, \"Şu an sanayide kullanılacak kirazın alımı devam ediyor. Organik üretim yapılan kirazın kilosu 2 ila  2,5 liradan, konveksiyonel üretim de 1,5 ila 2 liradan alınıyor. Napolyon kirazı da 4 ila 6 liradan alınıyor. Kirazın üreticiye maliyeti, kilo başına 80 kuruş işçi maliyeti, 20 kuruş gübreleme ve ilaç maliyeti ekleyebiliriz. Buna üreticinin  12 ay boyunca çocuğu gibi bakmasını, budaması, sulamasını eklediğimizde kilo başına 1,5 lira gibi maliyet oluşuyor. Bunun üzerini kazanırsa çok iyi; ama artık insanlar rotasını iyi seçmek zorunda. Bizim klasik bahçelerde bunu yapma şansımız yok. Yarı bodur meyveciliğe geçmek zorundayız. İşçilik ve ilaç maliyetini düşürmek zorundayız. Biz dünya ile rekabet halindeyiz. Biz artık karşı komşu Ahmet amcanın kirazından daha iyi kiraz üretmeyi değil,  Almanya, İtalya, Fransa, Şili ve Arjantin\'deki üreticiden daha iyi  ve  daha ucuz kiraz üretmenin yollarını bakacağız. Bunu yapabilirsek kirazda varız. Yapamazsak masadan kalkacağız. Başka çare yok.\" diye konuştu. 
 ÜNİVERSİTE HARÇLIĞIMI KAZANMAYA ÇALIŞIYORUM 
Kiraz, bölgedeki üretici ve satıcıların yanı sıra ağaçlardan toplamasını sağlayan günlük 50 lira yevmiye kazanan işçiler içinde ekmek kapısını oluşturuyor. Üniversiteye hazırlanan ve ilkokul 6\'ıncı sınıftan itibaren yaz döneminde kiraz topladığını ifade eden Rana Akkuş (20), \"Üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Burada kiraz toplayıp   üniversite harçlığımı kazanmaya çalışıyorum. 6\'ıncı sınıftan itibaren de kiraz toplayıp, para kazanarak hem aileme katkı sağlayıp, okul harçlığını çıkarmaya çalıştım.\" dedi.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
- Kirazların işçiler tarafından toplanması 
- Akşehir Gölü havadan 
-Kirazlardan detay 
-Genel ve detay
- Röportajlar 

Haber- Kamera:  İsmail AKKAYA- Hasan DÖNMEZ- Atilla MEMİŞ KONYA (DHA)

===============================================================

5 - Aydın\'da jeotermale karşı develi protesto

AYDIN\'da son aylarda yaşanan balık ölümleri ve kuruyan ağaçlara dikkat çeken çevreciler ve jeotermal karşıtı dernekler, Germencik\'te bir araya gelerek develi protesto gerçekleştirdi. Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü Metin Aydın, \"Aydın şu anda doğal afet ortamı yaşıyor\" dedi.
Germencik Çevre ve Doğa Derneği\'nin organize ettiği jeotermal karşıtı eylem ilçe merkezinde Efeler, Söke, Kuşadası, İncirliova ve diğer ilçelerden gelen çevrecilerin katılımıyla gerçekleşti. Germencik Belediye Kent Meydanı\'nda toplanan kalabalık, ellerinde dövizlerle sloganlar atarak önlerinde deve, Cumhuriyet Meydanı\'na kadar yürüdü. Kalabalık, \"Zeytinime, toprağıma, incirime ve suyuma dokunma. Direne direne kazanacağız\" gibi sloganlar attı. Meydanda gelen kalabalık, sloganlarla jeotermalleri protesto etti. Alanda konuşma yapan Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi Başkanı Mahmut Nedim Barış, \"Germencik ilçesine bağlı Alangülü Mahallesi\'nde Güriş Elektrik A.Ş\'ye yakın, yaklaşık 80 dekar zeytinlik alanı kurudu. Hemen onun alt kısmında sebzelikler de kurudu. Bunların nedenlerini tek faktöre bağlamak belki yanlıştır ama en büyük neden, bu etkendir. Buharkent\'ten Didim\'e, Kuşadası\'na kadar Aydın topraklarının yüzde 87\'lik alanı, jeotermal santral yerleri olarak ayrılmıştır. 1 santimetre toprak kalınlığının 150 yılda olduğunu düşünürsek, zeytin ve incir ağaçlarının köklerinde 1.5 metre, pamuk köklerinde ise yaklaşık 90 santimetreyken, bu derinlikteki toprak kalınlığının binlerce yılda oluştuğunu düşünebiliyorsunuzdur. Burada üretilen elektrik, bütün Türkiye\'de üretilen elektriğin yüzde 1\'i kadarken, Türkiye\'de kaçak elektrik oranı yüzde 16 ve 20\'lere ulaşmışkan, bu kadar tarım toprağının yok edilmesi doğru değildir\" dedi.
\'DOĞAL AFETİ YAŞIYORUZ\'
Aydın\'ın doğal afet yaşadığını söyleyen Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü Metin Aydın, 

\"Şu anda Türkiye\'de üretilen jeotermallerin yüzde 58\'i Aydın\'dadır. 25\'i Aydın\'ın batı tarafında, 7\'si Denizli sınırında olmak üzere olmak ilde 32 jeotermal santrali var. Bu jeotermallerin kirliliğini çöpünü, Aydın Büyük Menderes Nehri Havzası olarak biz çekiyoruz. Peki bunun karşısında ne üretiyor ve ne kazanıyoruz? Türkiye\'de elektrik üretiminin yüzde 1.2\'si adına Aydın\'da, şu anda çevre katliamı yaşanıyor. Aydın\'ın buna katkısı yüzde 0.8\'dir. Türkiye\'deki elektrik sistemine yüzde 0.8 katkı sunma adına can çekişiyor. Aydın\'da jeotermallerin bu kadar gündeme oturmasının sebebi nedir? Jeotermaller bize temiz yenilenebilir enerji yalanı altında anlatıldı ama maalesef kanunsuz uygulamalara tarım ve sulama alanlarına yaşama, doğal ve arkeolojik set alanlarına yetmedi. Mezarlıklarımıza bile jeotermal santraller kurdular. Çalışırken ne denetim ne de kontrol var. Akışkanlığını keyfi bir şekilde ortama salıyorlar. Aydın şu anda bir doğal afet ortamı yaşıyor\" diye konuştu. Jeotermale karşı protesto yürüyüşünde devenin de olması vatandaşların ilgisini çekti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Protesto yürüyüşünden görüntü
- Devenin bağırmasından görüntü
- Dr. Metin Aydın ve Mahmut Nedim Barış\'ın konuşması 
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)

=====================

6 - Çelikhanlılar heyelanın kapattığı yolun açılmasını istiyor

ADIYAMAN’ın Çelikhan ilçesinde heyelan nedeniyle kapanan Çelikhan- Malatya karayolunda 4 gündür ulaşım sağlanamıyor.
Çelikhan- Malatya karayolunun 3\'üncü kilometresinde meydana gelen heyelan nedeniyle yol ulaşıma kapandı. Meydana gelen heyelan nedeniyle Çelikhan- Malatya karayolu trafiğe kapanırken, araçlar ise tali yoldan geçmeye çalışıyor.
Yolun yeniden açılmasını isteyen Çelikhan Muhtarlar Derneği Başkanı Mahmut Nedim Ökmen, \"Bulunmuş olduğunuz bu bölgenin mahalle muhtarı olarak önümüzde de bayram olması sebebiyle Çelikhan, Adıyaman ve Malatya yolunda uzun araçların geçmesi ve yolun heyelandan dolayı kapanması sıkıntılara yol açıyor. Bu konuda araç sürücüleri ve vatandaşlar çok sıkıntılı. Yolun açılmasını istiyoruz\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
- Kapanan yol
- Yolda bulunan kaya parçaları
- Sürücüler ile röp.
- Çelikhan Muhtarlar Derneği Başkanı Mahmut Nedim Ökmen ile röp.
- Sürücülerin zorlukla ilerlemesi
- Genel ve detay görüntüler 

Haber-Kamera: Selim SONKAYA-ADIYAMAN-(DHA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir