Alevi kökenli eski AKP milletvekili Reha Çamuroğlu, Alevileri bölmeye yönelik raporların Ankara'da dolaşmaya başladığını söyledi. Çarpıcı iddiasını Alevilik gündemiyle toplanan Abant Platformu'nda dile getiren Çamuroğlu, 'sivil' kişilerce hazırlanıp devlet kurumlarına gönderilen raporların bazılarında "Aleviler mutlaka Kürt, Türk, ve Arap ekseninde bölünmelidir" denildiği vurgulandı.
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre, Büyük Abant Oteli’nde düzenlenen “Aleviler ve Sünniler Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlıklı Abant Toplantıları’nın dünkü oturumunda “İnanç ve Vicdan Özgürlüğü, Hak ve Hürriyetlerde Eşitlik” konusu masaya yatırıldı. 160 gazeteci, yazar ve akademisyenin katıldığı toplantıda, bazı Alevi temsilcileri de yer aldı. Oturumun moderatörlüğünü yapan eski Kültür Bakanı, AKP Milletvekili Ertuğrul Günay, “Devletin yasakçı, din dayatan tavrı ne yazık ki halen sürüyor. Eşit yurttaşlık hakkı hayata geçmemiş, kâğıt üzerinde kalmıştır” dedi. Günay, Türkiye’de eşit yurttaşlığın kâğıt üzerinde kaldığını belirterek, “Devlet, topluma din dayatıyor” diye konuştu.
Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Abant Platformu’nun düzenlediği “Aleviler ve Sünniler Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” toplantısında konuşan Alevi kökenli eski AKP milletvekili Reha Çamuroğlu, hükümetin açıkladığı demokratikleşme aketinin ardından Alevilere ilişkin yeni düzenlemeler getirmediğini söyledi.
Çamuroğlu, “Bu arada çeşitli yetkililere raporlar dolaştırılmaya başlandı Ankara’ya. Bu raporların bazılarında, ‘Aleviler mutlaka Kürt, Türk ve Arap ekseninde bölünmelidir’ deniliyor. Alevilik darmadağın edilmek isteniyor” dedi.
Alevi Çalıştayları raporlarına değinen Çamuroğlu, “Bu raporlar, ‘bir diyalog nasıl kurulmaz’ onu anlatıyor bize. Maalesef bu raporla biz aptal yerine koyuluyoruz” dedi. Çamuroğlu, Alevilerin kendi içindeki zenginlik ve farklılıkların bölünme ve ayrışma gibi gösterildiğini, Alevilerin kriminalize edildiğini ifade etti.
'Emevi dönemi uygulamaları'
Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Yılmaz da konuşmasında hükümete üstü örtülü eleştirilerde bulundu. Siyasetçi İslamcıların 4 halife dönemini değil, Emevi dönemi uygulamalarını gördüklerini belirten Yılmaz, “Bu gidişatın tehlikeli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin ise din ve vicdan özgürlüğünden önce yaşam hakkının geldiğini vurguladı. Küçükşahin, “Tarihle hesaplaşmayalım ama ders çıkartalım. Madımak olayında devletin hatası vardır. Yaşam hakkı sıkıntıya girdiğinde azınlıkta olanlar öldürülmektedir” değerlendirmesini yaptı.