HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ın şort giydiği için saldırıya uğrayan Ayşegül Terzi olayına yaptığı “Hoşuna gitmiyorsa mırıldanırsın” sözlerini hatırlatarak “Devet erkekleri daha çok suça teşvik etmekte uç işleyen erkekleri ise yargı ‘Akli dengesi yerinde değil’ diyerek iyi hâlden serbest bırakmaktadır” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili ve Parlamento Kadın Grubu sözcüsü Filiz Kerestecioğlu, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
Türkiye'de kadına yönelik şiddet, cinsiyet eşitsizliği, güvencesiz çalışma durumları, mülteci kadınların yaşadığı sorunlar her geçen gün artarak büyük sayılara ulaşmakta maalesef. Ve bunun yanı sıra pek çok kadın, bugün genel tutuklama ve gözaltı hamleleriyle, gözaltına alınmakta, işkence görmekte ve darp edilmektedir. Demokrasi ve eşitlik temelinde oluşturulan eşbaşkanlık sistemi gasp edilmekte, eşbaşkanlarımız gözaltına alınmakta ve avukatlarıyla dahi günler geçtikten sonra görüştürülmektedir.
"Hükümet, söylemleriyle kadınları aşağılıyor"
Hükümetin kadınları aşağılayan söylemleri; kadınların giydiği giysiler üzerinden tacizi meşru göstermeye çalışan erkeklere "Hoşuna gitmiyorsa mırıldanırsın" diyerek erkekleri daha çok suça teşvik etmekte, suç işleyen erkekleri ise yargı "Akli dengesi yerinde değil" diyerek iyi hâlden serbest bırakmaktadır. Hâkim, örneğin -son olarak metrobüste yüzüne tekme yiyen arkadaşımız Ayşegül Terzi'ye: "Başka girişimde bulunursa bildirirsiniz" diyerek yeni tacizlere mahal vermektedir. Bu suçu işleyen erkekler ise taciz ettiği kadınlar için "Tahrik edici giyinmişti" diyerek kendilerini savunmaktadırlar. Yıllardır kadınlar aslında bu muameleleri, bu anlayışı çok iyi biliyorlar ve yıllarca bu anlayışa karşı, bu erkek egemen zihniyete karşı mücadele ettik. Bunun için Mor Çatı gibi kadın sığınma vakıflarını kurduk; bunun için şiddete, dayağa karşı dayanışma yürüyüşleri gerçekleştirdik; bunun için cinsel tacize karşı, tecavüze karşı kampanyalar yürüttük. Bugün 1980'li yıllarda verdiğimiz bu mücadeleden yine aynı noktaya gelmek ve yine kadınların aynı mücadeleleri vermek zorunda kalması gerçekten hazin bir durum…
"Türkiye, 130'uncu sırada!"
KJA'ya yapılan baskın, KJA sözcüsü Ayla Akat Ata'nın gözaltına alınması, dünyada tek kadın haber ajansı olan JINHA'nın kapatılması kadın mücadelesini kırmaya yönelik çabalardır. Bu boşuna çabaların sonucudur ki, dikkatinizi çekmek isterim, Türkiye, Dünya Ekonomik Formunun 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre cinsiyet eşitliği karnesinde 144 ülkeden 130'uncu sıradadır. Türkiye, kadınlarla ilgili yaptığı uygulamalar nedeniyle 130'uncu sıraya gerilemiş durumdadır.
"Bu zihniyet her yere yayılmış durumda"
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsünün yayınladığı raporunda, 2016 yılında kadın işsizliği yüzde 12,4'e yükselmiş, özellikle genç kadın işsizliğinde artış olmuş ve kadın istihdam oranı inanılmaz ölçüde düşmüştür ve kadın cinayetlerinde öldürülen kadınları ise saymakla bitiremiyoruz. Kadın cinayetleri, kadınların mücadelesine rağmen tepeden, eril zihniyet nedeniyle "Kadın-erkek eşitliği fıtratımızda yoktur" diyen zihniyet nedeniyle, "Mırıldanırsın" diyen zihniyet nedeniyle her tarafa daha fazla yayılmış durumda ve güncel hayatta kadınlar, evlerin içerisinde, sokaklarda onları sahipleriymiş gibi gören, ve bu görüşü de iktidar tarafından desteklenen erkeklerce şiddete uğramaktadırlar.
"Savaş, her yeri etkiliyor"
Bugün ülkede yaşanan savaş, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere, herkesi ciddi biçimde etkilemektedir. Bundan çıkmadığınız sürece kadınlara yönelik şiddetten de işçi cinayetlerinden de çıkmanın yolu yoktur. Savaş, her yeri etkilemektedir ve bu savaşı bitirecek olan yine yıllarca olduğu gibi kadınların mücadelesidir.