Gündem

Deutsche Welle: 'Terörist' davası Türkiye'deki gerilimi ortaya çıkardı

Ergenekon davası uluslararası basında yoğun ilgi gördü. Ergenekon ve derin devlet oluşumu tartışmaların ana konusuyken, Türkiye'de yarattığı gerilim ve huzurszluk gözler önüne serildi

05 Ağustos 2013 22:40

Çeviri: Kerem Uluç

Ergenekon davası uluslararası basında da dikkatle izlendi. Deutche Welle'deki yorumda, "Türkiye kamuoyunda bölünmeye yol açan davanın bir çeteyi çökertmek için mi, yoksa muhalif sesleri susturmak için mi yapıldığının tartışma konusu olduğu" belirtildi.

Deutsche Welle Ergenekon davası için 'Terörist davası Türkiye'deki politik gerilimi ortaya çıkardı' başlığıyla yayımladığı haberde şu ifadeleri kullandı:

"Beş yıllık bir sürecin ardından, mahkeme çok hassas politik bir davayı sonlandırdı. Ergenekon davası ya son derece kritik bir terörist komployu ortaya koyuyor ya da hükümetin muhalifleri temizlediği anlamına geliyor.

Ergenekon davası Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karmaşık, en çekişmeli davalarından biri. İçinde, politikacıların, ordu mensuplarının, gazeteci ve hukukçuların bulunduğu grup darbecilikle itham edildi.

Bu kişiler ismini Türk mitolojisinden aldığı öne sürülen Ergenekon terörist örgütünün üyesi olmakla suçlanıyor. Ergenekon'cular, Türkiye'deki 'derin devlet'in bir parçası olduğu belirtildi. Derin devlet oluşumunun, Türkiye'de birçok politikacının ve aydının ölümünden sorumlu tutulduğu aktarıldı.  

İddiaya göre bu oluşum askerî bir darbe hazırlığı içindeydi. Ülkede kaosa ve korkuya yol açıp sonrasında, silahlı kuvvetlerin 'kanun ve nizam getirmesi' ön görülüyordu.

Hükümet, Ergenekon'un 'derin devlet'in bir parçası olduğu konusunda ısrarcı, ancak Türkiye'de birçok kişi bu konuda kuşkulu ve cinayetlerden aslında hükümetin sorumlu olduğunu söyledi.

Eleştirmentler, Erdoğan'ın muhaliflerine karşı bir cadı avı başlattığını tekrar tekrar dile getirse de, Başbakan bu ithamları reddediyor.

 

Hükümet derin devletin parçası mı?

 

Araştırmacı gazeteci Nedim Şener, Erdoğan hükümetini sert biçimde eleştirenlerden biri. 2011 yılıın Mart ayında tutuklanan Şener, Ergenekon üyesi olmakla suçlanarak bir yıl boyunca hapsedilmişti.

Şener Deutsche Welle'ye verdiği röportajda, 'ellerindeki tek kanıt, bizim yazar olmamız ve diğerlerine de yazmakta yardım etmemiz' diye konuştu. Şener ' asıl neden Hrant Dink cinayetini araştırmam ve bu konuda kitap yazmamdı' diye ekledi.

Agos gazetesi yazarı, gazeteci Hrant Dink 2007 yılında gün ortasında vurulmuştu. Şener 'Hrant Dink davasında görevli polis memurları, şu anda Ergenekon soruşturmasında da yer alıyor' diye konuştu.

Katolik rahip, Don Santoro cinayetine de değinin Şener, 'bu eylemleri planlayanların, cinayetleri gerçekleştirenlerin hepsi devlet memuru, hatta bazıları politikacı' dedi.

 

Politik gerekçeleri var

 

Nedim Şener, itham edilenlerin birçoğunun suçsuz olduğunu, sunulan kanıtların mantıksız, cevaplanmamış çok soru olduğunu iddia etti.

Avukat Hüseyin Ersöz'de davanın politik temelleri olduğuna inandığını söyledi. Ergenekon davasında gazeteci Tuncay Özkan ve emekli ordu mensubu Mustafa Levent Göktaş'ın avukatlığını yapan Ersöz, 'çok sayıda dijital dosya kanıt olarak kullanıldı, bu dosyaların dijital imzaları yok. Yani bu dosyalar kimseye atfedilemez' diye konuştu.

 

 

İlgili Haberler