Alman Der Spiegel dergisinin İstanbul temsilcisi Maximilian Popp, 24. Haziran seçimlerinde HDP'nin ve Selahattin Demirtaş'ın oynadığı rol hakkında "Kürt Obama" Hapishaneden Seçimlere Katılıyor başlıklı bir yazı kaleme aldı. Popp yazısında Demitaş'ın adaylığı ile durağanlaşan HDP'nin yeniden bir ivme kazandığını ve Erdoğan için seçimi zorlu hale getirdiğini yazdı.
Artı Gerçek'ten Ayşegül Karakülhancı'nın çevirisine göre, Popp yazısında şu değerlendirmelere yer verdi:
Mart 2015'te, HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, doğrudan Recep Tayyip Erdoğan'a şunları söylemişti:
“Seni başkan yaptırmayacağız!”
Erdoğan, üç buçuk yıl önce, 2014 yazında, başbakanlığından on bir yıl sonra birinci olarak başkanlığı devraldı. Ancak parlamentoda geniş kapsamlı yeni güçler elde etmek için çoğunluğu elde etmenin zor olduğunu söylüyordu. Demirtaş’ın konuşması bir dönüm noktası oldu: HDP Başkanı partisinin Erdoğan’a bu fırsatı vermeyeceğini açıkladı.
Erdoğan bu konuşmadan dokuz ay önce, yani 2014 yazında, on bir yıllık başbakanlığından sonra cumhurbaşkanı olmuştu.
Haziran 2015'te yapılan meclis seçimlerinde HDP yüzde 13'le rekor oy aldı. Birkaç ay sonra Kürtlerin yanı sıra Türkler de Demirtaş'ın başarısını yeni bir dönemin başlangıcı olarak gördü: Türk devleti ile Kürt isyancıları arasında on yıllarca süren savaşın ardından barış dönemi başlıyordu.
AKP'nin mutlak çoğunluğu ilk kez kaçırdığı 2015 seçimlerinden sonra Demirtaş, Erdoğan için nihayet bir tehdit oluşturdu. Bu nedenle de Kürtlerden uzaklaşarak ultra milliyetçi MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yöneldi ve sonuçta başkanlık sistemine giden yolu açtı.
Haziran 2015'ten bu yana HDP bugün devam eden büyük çaplı baskılara maruz kaldı: Yaklaşık 10 bin parti üyesi, yüz belediye başkanı ve dokuz milletvekili cezaevinde. 2016 sonbaharında Demirtaş ve Eş Başkanı Figen Yüksekdağ da 'teröre destek verme' iddiasıyla tutuklandı.
Erdoğan, Demirtaş'ı susturmak istiyor. Ancak şimdi HDP'nin siyasi yıldızı sahneye geri dönüyor: Başbakan Erdoğan’ın 24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a karşı cezaevinden aday oldu. Partisi resmen açıkladı.
"Adaylığı, seçimleri daha tahmin edilemez hâle getiriyor"
Demirtaş, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a zaten meydan okumuştu. O dönem büyük ölçüde bilinmeyen bir aday olarak bile dört milyon oy aldı. Yeniden aday olması 24 Haziran'da yapılacak oylamayı biraz daha öngörülemez yapıyor.
Erdoğan'ın ilk turda cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için yüzde 50'den fazlasına ihtiyacı var. Şu anda anketlerin belirttiğine göre seçimler 8 Temmuz'da bir ikinci tura kalıyor. Şimdiye kadar ortak bir aday üzerinde anlaşamayan muhalefet partileri, böyle bir durumda işbirliği yapacaklarını açıkladılar.
Nüfusun neredeyse beşte birini oluşturan Kürtler, seçim sonuçlarında belirleyici olacaktır. Şimdiye kadar Kürtler farklı kanatlara bölündüler: Müslüman muhafazakar Kürtlerin çoğu AKP'yi desteklerken, solcular, laikler ve Kürt ulusalcıları HDP'yi destekliyorlar.
Erdoğan, Kürtler için önceki başbakanların çoğundan daha fazlasını yaptı. Yasaklı Kürt İşçi Partisi PKK ile barış görüşmeleri gerçekleştirdi ve ülkenin çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı güneydoğusunda milyarlarca yatırım yaptı. Ancak HDP'nin 2015'teki başarısından sonra 90'ların savaş politikasına geri döndü.
HDP kampanyası için yeni hamle
Türk ordusu ve PKK savaşçıları arasındaki çatışmalarda, 2015-2016 kışında Kürt bölgesinde binlerce insan öldü ve yüz binlerce insan evlerinden sürüldü. Afrin'de Kürt milisleri YPG'ye karşı yürütülen savaş, Erdoğan'ın Kuzey Irak müttefiki Mesud Barzani'ye sergilediği uzlaşmaz tavrı hükümet taraftarı olanları dahi kızdırmıştı.
HDP'nin büyük ölçüde duraklamış olan kampanyası, eski Eş Genel Başkanın geri dönüşü ile yenilenmiş bir ivme yaşıyor. Hapishanede tecrit edilmesine rağmen, Demirtaş en popüler Kürt siyasetçisi olmaya devam ediyor. Hükümet ile PKK arasındaki çatışmanın şiddetlenmesine barışcıl mesajlarıyla karşı duruyor. Bir kısım medyada karizması nedeniyle “Kürt Obama” olarak adlandırılıyor.
Demirtaş, 24 Haziran'da ikinci tura ulaşmak için yeterli oyu alamayacak. Ancak Erdoğan'ı bir ikinci tur seçimine gitemeye zorlayabilir. Mahkeme duruşmasında “Biz (Kürtler) başkanlık seçiminin sonucunu belirleyeceğiz” dedi. "Biz anahtarız."