Depresyonun kadınlarda daha sık rastlanıyor gibi görülse de erkeklerde de çok yaygın bir durum olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi'nden Psikolog Aylin Sezer, sadece erkeklerin bu konuda fazla belirti vermediğine dikkat çekti.
"Kadınlar bu süreci ağlayarak geçirirken, erkekler çok daha tehlikeli yollara başvurup tehlikeli sporlara yöneliyor, riskli cinsel ilişkilere giriyor ya da kendisini işe veriyor" diyen Psikolog Aylin Sezer, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Araştırmalara göre kadınlar, erkeklere oranla iki kat daha fazla depresyona yakalanıyorlar. Bunun da sebebi daha çok hormonal değişiklikler. Kadınların adet dönemi başlangıcı, gebelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikleri yaşadığı dönemlerde depresyona yakalanma olasılıkları yüksek. Ayrıca kadınların hem iş hem de aile yükleri erkeklere göre daha fazla. Diğer taraftan toplumumuzda erkeklere depresyon tanısı konma oranının çok düşük olduğu da bir gerçek. Psikiyatri hekimleri dışında herhangi bir hekimin yüzde 70 oranında bu tanıyı koymada yanıldığı görülebiliyor.
Erkekler, zayıflık göstergesi olduğu için psikoloğa gitmiyor!
Erkeklerde psikoloğa başvurma oranının çok düşük olduğunu, bunun nedenlerinin başında depresyonun akılda depresyonu uyandırmasının geldiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden Psikolog Aylin Sezer şunları söyledi:
"Depresyon akla ilk gelen zayıflık oluyor ve Türk erkeği bu durumu kendisine yakıştıramıyor. Toplumumuzda yaygın olan ‘erkek adam ağlamaz, erkek adam üzülmez’ gibi toplumun atfettiği dayatmalar erkeklerin depresyonu kabullenmesine ve bir hekime başvurmasına engel oluyor. Depresyonun belirtileri erkeklerde daha farklı şekillerde görülebiliyor. Kadınlar bu dönemde hüzün, üzüntü veya içe kapanıklık yaşarken, erkeklerde bu durum öfke, kendine güvende azalma, aşırı sinirlilik veya sinir patlamaları şeklinde oluyor. Diğer yandan erkek kendini kötü ya da güvensiz hissettiği zaman yine aynı dayatmalar nedeniyle etrafından yardım istemiyor. Bunun yerine etrafına öfke gösteriyor. Çünkü sinirli ve gergin olmak toplumda bir erkek için kabul edilen davranışlar.”
Depresyondaki erkek, alkol ve uyuşturucu kullanıyor
Erkeklerin depresyonu çok farklı şekillerde dışa vurabildiklerine hatta uyuşturucu kullanmak gibi yollara başvurabildiklerine dikkat çeken Psikolog Aylin Sezer, konuya ilişkin olarak şu bilgileri verdi:
“Erkeklerde, maskeli ya da örtülü depresyon dediğimiz bir şey var. Erkekler genelde sinirlilik, kendine güven kaybı gibi şikâyetleri hissettikleri zaman alkol, uyuşturucu kullanımı gibi farklı yollara başvurabiliyorlar. Ya da riskli davranışlara giriyorlar. Riskli spor yapmak, riskli araba kullanmak, evlilik dışı veya riskli cinsel ilişkiye girmek ya da işlerine çok fazla konsantre olmak gibi davranışlar sergileyebiliyorlar. Erkekler ancak bu tip davranışlar ilerler ve kötü bir noktaya gelirse yardım almaya karar veriyorlar. Ancak bu durumda tedavi için oldukça geç kalınmış oluyor ve iyileşme kadınlara göre daha uzun sürüyor. Öncelikle bu davranışlara müdahale etmek gerekiyor ki esas kökte kalan depresyon iyileştirilebilsin.”
Depresyon, erkeklerde kalp krizini artıran çok önemli bir etken!
Erkeklerde fiziksel yakınmaların altında depresyona çok fazla rastlanılıyor. Mesela hipertansiyon, prostat, baş ağrısı gibi sağlık sorunları yaşayan, eklem ağrıları olduğunu düşünen erkeklerin bu şikayetlerinin altında depresyon yatabiliyor. Bu durumda ilgili bölümlerin hekimlerinin çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bazen bu sorunların altından fiziksel bir şikayet çıkmayabiliyor. Ama depresyon ona yönlendirilmiş oluyor. Aynı şekilde erkeklerde depresyonun kalp hastalıklarını arttıran çok önemli bir etken olması da dikkat edilmesi gereken, önemli bir nokta. Kadınlarla karşılaştırıldığında erkeklerde kalp hastalığından ölme riski daha fazla.
Erkeklerde ölüm sonuçlu intiharlar daha fazla!
Depresyonun tedavi edilmemesi durumunda intihara teşebbüsler olabiliyor. Kadınlarda intihara teşebbüs oranı daha fazla olmasına rağmen bu intiharların ölümle sonuçlanma oranlarının erkeklerde 4 kat daha fazla. Kendine zarar verme oranı da ereklerde çok daha yüksek. Erkeklerde depresyon kadınlara göre çok daha tehlikeli, hem tanı konması hem müdahale etmesi hem de yardım istemeleri çok daha zor. Bu konuda toplumun erkeği desteklemediği durumda, yakınlarının onları tedavi için desteklemeleri büyük önem taşıyor.