Dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in ‘depremzedelerin oturması’ koşuluyla verdiği bağışla yaptırılan konutlar lojmana çevriliyor.
17 Ağustos 1999 depreminden sonra, dönemin Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in talimatıyla verilen 10 milyon dolarlık yardımla Kocaeli'de yapılan konutlara bürokratlar yerleştiriliyor. Irak Kızılayı parayı depremzedelerin oturması ön koşuluyla vermişti.
Depremde kiracı konumunda oldukları için kalıcı konutlardan hak sahibi olamayan ve ailelerinden birkaç kişiyi birden kaybedenlerin yerleştirildiği `Irak Kızılayı Konutları'ndaki dairelerden depremzedeler çıkartılıp, yerlerine Vali muavinleri ve diğer bürokratlar yerleştiriliyor.
Çoğunluğu işsiz olan dul ve yetimler, hemen her gün Valilik aracılığıyla gönderilen `Daireyi boşaltın' yazıları nedeniyle geceleri uyku uyuyamadıklarını belirtti. Yaklaşık 8 yıl önce yerleştirildikleri daireleri boşalttıklarında işleri de olmadığı için gidecekleri yer olmadığını söyleyen depremzedeler, mahkemelerden de sonuç alamadı. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na yaptıkları başvurular da dikkate alamayınca, konuyu bu kez avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdü.
‘Nereye gidebilirim?’
Depremde kiracı olarak oturdukları evin yıkılması sonucu eşi ve bazı yakınları ölen, 3 çocuğuyla birlikte buraya yerleştirilen Felek Menteşe, evlere temizliğe giderek karınlarını doyurduklarını, evi boşaltması için her gün yazı geldiğini, geceleri uyku uyuyamadığını söyledi. Menteşe, ``Başbakan'a soruyorum. Yetim çocuklarımla ben nereye gidebilirim? Hiçbir gelirim yok. Sigortam yok. Çocuklarımı zor şartlar altında okutmaya çalışıyorum. Benim çocuklarım başarılı. Okul birincileri'' diyerek soruna el atılmasını istedi.
Anne-kızın gözyaşları
Aynı konutlarda oturan Gülizar Yamak da, 16 yaşındaki kızı Kübra'nın lise birinci sınıftan ayrılıp apartmanlarda merdiven silmeye başladığını belirterek şunları söyledi
"17 Ağustos depreminde bir kızımı ve üç torunumu kaybettim. Evlerimiz yıkıldı. Hiçbir gelirim yok. Şimdi bana `15 gün içerisinde evden çık' diyorlar. Nereye gideyim?. Bana bari bir kulübe versinler. Dayanacak gücüm yok. Kızım liseye gidiyordu. Liseyi okutamadım. Elektriğim kesik. Suyum kesik. Doğal gaz hiç kullanmıyorum.''
Kübra Yamak da, ``Aileme destek olmak için çalışırım diye okulu bıraktım. Ben lise birinci sınıftan ayrıldım. Aidat adı altında alınan kirayı bile ödeyemiyoruz. Kriz nedeniyle iş bulamıyorum. Bu yaşımda merdiven siliyorum. Çok çaresiziz. Evden çıkarılırsak nereye gideceğiz'' diye sordu.
‘Bu evler kimin için yapıldı?’
Depremde eşini, oğlunu, annesini ve erkek kardeşini kaybeden Ülkü Karahan ise, o tarihte 5 yaşında olan kızıyla birlikte 2 gün enkaz altında kaldıktan sonra kurtarıldıklarını belirtti. Bu konutları Irak Kızılayı'nın 10 milyon dolarlık hibe göndererek inşa ettirildiğini hatırlatan Karahan, ``Sürekli kağıt göndererek bizleri buradan çıkartmak istiyorlar. Ama bizler burada kiracı değiliz. Bu evler hibe edilmiştir. Bizleri çıkartıp vali yardımcılarını, bürokratları, üst düzey yöneticileri buraya yerleştiriyorlar'' dedi. Recep Uğur ise, diğer sakinlerle birlikte hukuk mücadelesini sürdürdüklerini, Türkiye ve Irak arasında yapılan anlaşmaya göre bu konutlarda depremzedelerin oturması şartı olmasına rağmen, depremzedelerin kapı dışarı edildiğini ileri sürdü. Birçok dava açtıklarını, sonuç alamayınca 16 Ocak 2009 tarihinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını ve sonucu beklediklerini anlattı.
Kocaeli Valiliği sessiz
Daha önce Özel İdare ile Türk Kızılay'ı arasında anlaşmazlık konusu olan, ardından tamamen Özel İdare Müdürlüğü'nün denetimine geçen Irak Kızılayı Deprem Konutları'nın tamamında birkaç ay öncesine kadar sadece depremzedeler oturuyordu. Ancak Özel İdare Müdürlüğü, depremzedelerin buraya şartlı yerleştirildiğini belirterek, bunların mülkiyetini almak için açtıkları davaları da kaybettiklerini belirtiyor.
Kocaeli Valiliği ise dairelerden depremzedelerin çıkarılmaya başlanıp buraların lojman olarak Vali muavini ve bürokratlara verilmesiyle ilgili açıklama yapmadı. Özel İdare Müdürlüğü yetkilileri de bu konuyla ilgili açıklama yapmama kararı aldıklarını söyledi.