T24 - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak Uludere’de PKK’lı sanılarak öldürüldüğü iddia edilen köylülerle ilgili olayın "aleni bir katliam" olduğunu ileri sürdü. Demirtaş: Yaklaşık 50 kişiden oluşan bir grup köylü, köylerine ulaşmak üzereyken karakol görevlileriyle karşılaşmış. Görevliler ‘buradan geçmeyin’ diyerek başka bir yol göstermiş. Köylüler o yola girdikten bir süre sonra uçakların bombalı saldırısına uğramışlar.
Şırnak Uludere'de en az 31 kişi öldü!
BDP lideri Demirtaş ANKA’ya yaptığı açıklamada Şırnak Uludere’de yaşanan olayla ilgili edindikleri bilgileri şöyle anlattı:
"Yaklaşık 50 kişiden oluşan bir grup köylü köylerine ulaşmak üzereyken karakol görevlileriyle karşılaşmış. Görevliler ‘buradan geçmeyin’ diyerek başka bir yol göstermiş. Köylüler o yola girdikten bir süre sonra uçakların bombalı saldırısına uğramışlar. Ölenlerin tamamı o köylüer. Çoğu çocuk ve gençlerden oluşuyor. Aralarında üniversiteye hazırlanan gençler var. Bunlar kaçakçılıkla geçinen köylüler. Karakoldakiler de her şeye hakim biliyorlar."
BDP lideri Demirtaş, yaşanan olayı "açık bir katliam" olarak nitelendirdi. Geçmişte yaşanan Muğlalı olayının bile bu kadar aleni olmadığını ileri süren Demirtaş, "Aleni bir şekilde savaş uçakları gelip bombalamış. Genelkurmay onayı olmadan F-16 uçakları kalkmaz. Son MGK’da operasyonlar konuşulmuş. Yaşanan bu olaydan MGK’nın tüm üyeleri sorumludur" dedi.
Erdoğan'a Esad uyarısı
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de yaşanan olaylar üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yaptığı, "Kendi halkını katleden yönetimin meşruiyeti olmaz" sözlerini hatırlatan Demirtaş, "Bu sözlerin aynısını Başbakan Erdoğan için söylüyorum" dedi.
Olayla ilgili hükümetin ve medyanın sessiz kaldığını ileri süren Demirtaş, çok büyük bir acı yaşandığını, BDP olarak 3 günlük yas ilan ettiklerini açıkladı ve 'gün evde oturma günü değildir' diyerek herkesi bu acıyı paylaşmaya ve olayı lanetlemeye çağırdı.
Yüksekova'da kepenkler kapalı
Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde 20’den fazla kişinin öldüğü hava operasyonunu protesto etmek amacıyla Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde bugün kepenkler açılmadı.
Yüksekova İlçesi’nde nöbetçi fırın ve eczane dışındaki tüm işyelrenin kapalı olduğu belirtilirken polis geniş güvenlik önlemi aldı.
Cesetlerin otopsisi yapıldı
Radikal gazetesinden Serkan Ocak'ın yazısı şöyle: Uludere Devlet Hastanesi'nin bodrum katı. Hava soğuk, 1 derece. Bir tarafta kazan dairesi, diğer tarafta yemekhane. Bir köşede de otopsi odası. Ancak otopsi odası yerine bodrum katının ortasına kurulan paravanın arkasında otopsiler yapılıyor.
Onların adı artık Mahsun, Hüsnü, Erkan, Savaş değil; 15, 16, 17, 18 numaralı ‘kaçakçı’ genç cansız bedenler...
Asker kayıplarda!
Batman’dan Şırnak Uludere arasındaki yoldan 2 yıl önce de geçtim. Yalnız bu yol arasında en az 5 kez asker kontrol noktasında durdurularak kimlik sorgusu yapılırdı. Ancak dün gece farklıydı. Ortalıkta neredeyse hiç asker yoktu. Kontrol noktaları terk edilmiş gibiydi. Uludere’ye vardığımda, yol boyu devam eden ıssızlıktan eser yoktu. İlçeye çıkan yolda, cenaze araçları, ambulans ve siyah plakalı resmi araçların yoğunluğu göze çarpıyordu.
Devlet hastanesinin önü hınca hınç dolmuş. Cenaze sahipleri ile otopsi yapılan yer sadece bez paravan, battaniye ve kartonlarla ayrılmıştı. Cenazeler sırayla getiriliyor, otopsileri yapılıyordu. 15 numaralı cenaze 1981 doğumlu Hüsnü Encü’ye ait. Hüsnü 5 yıl önce evlenmiş ancak bir iş sahibi olamamıştı. Kaçak mazot işi yapıyordu. Her gün mazota gidiyor, karşılığında 50 TL alıyordu. Yıllardır beklediği bebeğinin haberini de 2 ay önce almıştı. Şimdi çocuğu babasız doğacak.
‘Bile bile bombaladılar’
16 numaralı cenaze Hüsnü’nün kardeşi Savaş’a, 17 numara ise yeğeni Erkan’a aitti... Aileler ise şaşkın ve öfkeli. Zeki Encü şunları anlatıyor: “Köyde bu işi yapmayan yok. Ben en son 3-4 gün önce gittim. Gittiğimiz yolun hemen üstünde askeri sabit bir nokta var; Beyaztepe. Asker biliyor sürekli gittiğimizi, bazen uzaktan ateş ederdi. Ama bugün (dün) öyle olmadı...” İdris Ürün de kuzeninin cenazesinin başında bekliyor: “Ben de 2005’te çok sık gidip geliyordum. Köyde herkes gider. Bunu da herkes bilir. Devlet de. Oradaki bu gençlerin mazot işi yaptığını bile bile bombaladılar.”