Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı 21 Şubat'ta beş ay hapis cezasına çarptıran Ağrı'nın Doğubeyazıt 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. "AKP'nin hukuk dışı uygulamaları" ifadesini kullanan Demirtaş'ın “FETÖ/PDY'ye yönelik herhangi bir eleştiri ve ithamda bulunmadığı” iddia edilen kararda, Demirtaş’ın “suça eğilimli kişiliği, sanığın işlediği suç ile ilgili herhangi bir pişmanlık göstermemesi” nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı ifade edildi.
Mahkeme, Demirtaş'a 2016 Newroz konuşmasında “hükümet terörü” ifadesini kullandığı için, “Türk milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılama” (TCK 301) suçlamasıyla hapis cezası vermişti.
Gerekçeli kararda şu ifadeye de yer verildi:
"Sanığın konuşmasındaki hükümete yönelik terör ithamının aşağılama iradesini barındırdığı açıktır. Sanık ifadeleri devletin her kademesine çöreklenmiş FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının uygulamalarına yönelik olarak söylediğini savunmuş ise de, ‘AKP'nin hukuk dışı uygulamaları’, ‘AKP hükümet terörü var’ sözlerinin doğrudan hükümete yönelik olması ve FETÖ/PDY'ye yönelik herhangi bir eleştiri ve ithamın bulunmaması, hatta FETÖ'nün bahsinin dahi geçmemesi nedeniyle sanığın suçtan kurtulmaya dönük savunmasına itibar edilmemiştir.”
Bianet'te yer alan habere göre; İfade özgürlüğünün sınırları olduğunu savunan mahkeme, “felsefi anlamda ileri sürülebilse bile sınırsız özgürlük anlayışı fikrinin, örgütlü siyasal toplumda geçerliliği bulunmadığını” söyledi.
"İfade özgürlüğü ne kadar önemliyse bunun sınırlarının da olduğu" belirtilen kararda şu ifadelere yer verildi:
“Avusturya, Almanya, Danimarka, İtalyan ve İspanya Ceza Kanunu'nda benzer düzenlemeler mevcuttur. Sanığın, halk iradesini yansıtan seçmenlerin oyları ile iş başına gelmiş meşru hükümetin icraat ve politikalarını 'hükümet terörü' olarak nitelemesi, ifade özgürlüğü ve parlamenter eleştiri hakkının çok ötesinde olup 'T.C. Hükümetini alenen aşağılama suçunun' ihlali kapsamında olduğu açıktır. Sanık konuşmasını yaptığı sırada dinleyiciler adını sayısız şiddet eylemleri ile duyurmuş PKK terör örgütü lideri lehine sloganlar atmışlardır. Sanığın şiddetle kaim olmuş örgüt ve kişiler lehine sloganların atıldığı bir ortamda bu sloganları engellemeye matuf bir hareket sergilemeden meşru anayasal hükümeti terör faaliyeti yürütmekle itham etmesi 'Hükümeti alenen aşağılama' suçuna vücut vermektedir.
"Sanığın konuşmasındaki hükümete yönelik terör ithamının aşağılama iradesini barındırdığı açıktır. Sanık ifadeleri devletin her kademesine çöreklenmiş FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının uygulamalarına yönelik olarak söylediğini savunmuş ise de, ‘AKP'nin hukuk dışı uygulamaları’, ‘AKP hükümet terörü var’ sözlerinin doğrudan hükümete yönelik olması ve FETÖ/PDY'ye yönelik herhangi bir eleştiri ve ithamın bulunmaması, hatta FETÖ'nün bahsinin dahi geçmemesi nedeniyle sanığın suçtan kurtulmaya dönük savunmasına itibar edilmemiştir.”