Paris'te suikast sonucu hayatını kaybeden PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez'i Diyarbakır'da on binlerce kişi uğurladı. Günlerdir provakosyan kaygısıyla tartışılan cenaze töreninde herhangi bir olay yaşanmadı.
Diyarbakır'da düzenlenen cenaze töreninde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "Sayın Öcalan'ın yürüttüğü görüşmelerin arkasındayız. Artık barış zamandır. Şimdi bu cenaze töreninde verilmiş bu güçlü mesajı almak istiyorsanız, artık bu topraklar kana doydu, bu topraklara artık genç bedenleri değil savaş zihniyetini gömelim diyorsanız, biz hazırız " dedi.
Dün Paris'te düzenlenen törenin ardından İstanbul'dan aktarmalı olarak akşam saatlerinde Diyarbakır'a gelen cenazeler, bu sabah Özel Bağlar Hastanesi morgundan alındı. Hastane önünde on binlerce kişi toplanırken, cenazeleri kadınlar omuzlayarak cenaze araçlarına taşıdı.
Törene, DTK Eşbaşkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk, BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Genel Başkan Yardımcısı Çiçek Otlu, SKM Sözcüsü Bilgi Tağaç ile ESP MYK ve PM üyeleri, İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, HDK, HDP temsilcileri, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, gazeteciler Aslı Aydıntaşbaş, Can Dündar, Ahmet Hakan ve bölge illerinden 82 STK temsilcisinin yanı sıra İstanbul başta olmak üzere birçok ilden on binlerce kişi katıldı.
Cenaze araçlarının hemen arkasında kadınlar tarafından kortej oluşturuldu.Kürtçe ve Türkçe sloganlar atan kadınlar, "Hepimiz Sakineyiz", "Hepimiz Leylayız", "Hepimiz Fidanız" yazılı dövizler taşıdı.
Cenaze araçlarıyla yürüyen on binler, cenaze törenin yapılacağı Batıkent Meydanı'na ulaştı. Alanda bekleyenler ise cenazeleri "Güneşin yoldaşları ölümsüzdür" ve "Şehîd namirin" sloganları ile karşıladı. Tabutlar kadınların omuzunda hazırlanan platformlara konuldu.
Kadınlar, cenaze törenine yası simgeleyen siyah kıyafetler ve barışı simgeleyen beyaz tülbentlerle geldi. Alanda, Cansız, Doğan ve Fidan'ın fotoğraflarının bulunduğu "Savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir, güzelleşen sevilir" pankartı asıldı.
Tören, saygı duruşunun ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in konuşmasıyla başladı.
Daha sonra BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş'ın konuşmasında önce çıkanlar şöyle:
-Şimdi tarihin bu en kritik dönemlerinde geleceğimizin, halkımızın geleceğinin belirlendiği günlerde, eğer biz değerlerimize layık olmak istiyorsak yapacağımız şey sabırlı olmak, cesur olmaktır.
-Bizler üzerinde bir kader çizilme operasyonu yapıldığı bu günlerde, Amed Meydanı'nda 3 devrimci Kürt kadınının cenazeleri önünde açıkça ilan ediyoruz: Bu halk hiçbir zaman barıştan kaçmadı, barıştan korkmadı. Tam da onurlu bir barış için alanlarda, meydanlardaydı. Hiçkimse bu hareketi barıştan uzak bir hareket, bir halk olarak tanımlayamaz.
-Acının en katmerli olduğu günlerde bu analar evlatlarının parçalanmış bedenlerini toprağa verirken intikam yeminleri etmediler, onurlu bir barışı haykırdılar. Sakine yoldaşın, Fidan'ın, Leyla'nın aileleri intikam yemini etmiyorlar. Bu onurlu direnişi bütün dünya, bu hükümet ne zaman anlayacak?
-Biz de halkımıza verdiğimiz sözün arkasındayız. Bizim halkımıza özgürlük, onurlu bir yaşam, eşitçe, hakça bir yaşam ve barış sözümüz var. Barışa susamış bu topraklar ellerini kollarını açmış onurlu bir barışı beklerken, kimse bu halkı başka bir şeyle suçlamasın. Onurlu bir barıştan ne zaman geri durduk. Bizimle bu sorunu, yüz yıllık Kürt sorununu, Kürdistan sorununu konuşarak, müzakere ederek çözmek isteyenler, bu halkın geniş yüreğine güvenebilirler.
-Sayın Öcalan'ın yürüttüğü görüşmelerin arkasındayız. Bu meydan bunun sesi, bunun tanıklığıdır. Artık barış zamandır. Cenazelerimizin önünde bunu haykırıyoruz, bu kanı durdurabiliriz. Konuşarak, tartışarak sorunlarımızı çözebiliriz. Biz barış isteyen halkımızı en büyük güvence olarak görüyoruz. Bizimle muhatap olmak isteyenler, güvence olarak neyi ortaya koyuyorlar, biz de onu görmek istiyoruz. İşte Kürt halkı barış iradesini bu güvence ile ortaya koyuyor, siz neyi ortaya koyuyorsunuz? Size güvenmemiz için bir adım atın, somut bir politika ortaya koyun.
-Amed Meydanı, Diyarbakır Meydanı onurlu bir barışa hazır olduğunun mesajını gönderiyor. Şimdi bu cenaze töreninde verilmiş bu güçlü mesajı almak istiyorsanız, artık bu topraklar kana doydu, bu topraklara artık genç bedenleri değil savaş zihniyetini gömelim diyorsanız, biz hazırız.
-Bu yoldaşlarımızın, şehitlerimizin bize talimatı özgürlük ve onurlu bir barıştır. Son nefeslerine kadar arkalarında durdukları bütün değerler bizim değerlerimizdir. Biz onların aydınlattığı yoldan yürüyerek özgürlüğü de, barışı da sizlerin desteği ile sağlayacağız. Artık öfkenin, kinin değil barış dilinin hakim olmasını istiyorsak, Kürt halkının bütün değerlerine karşı aynı hassasiyetleri bekliyoruz.
-Barışı görüştüğümüz günlerde Malatya morgunda 11 PKK'li gencin cenazesi var. Kandil Dağı'nda 7 Kürt gerillasının cenazesi var. Her ölüm acıdır diyorsanız, her ananın yüreği eşittir, anaların gözyaşının rengi aynıdır diyorsanız, bütün değerlere saygı beklemek bu halkın da hakkıdır.
-Eğer barış istiyorsanız, savaştan daha cesur olmak zorundasınız. Barış cesaret işidir, yürek işidir. Bu halk cesurdur. O nedenle barışa hazırdır. Siz de cesursanız, hodri meydan... İşte barış meydanı böyle olur.
-Biz Sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu, koyacağı çözüm yolunun da, iradesinin de arkasında olduğumuz bir kez daha ilan ediyoruz.
-Paris'ten buraya kadar Kürt kadının omuzlarında taşınan bu cenazeler, bütün dünyaya verilmiş en güçlü cevaptır, en güçlü intikamdır. Kürt devrimci kadınlar şahsında teslim almak, yok etmek istenen irade Paris'ten buraya kadar milyonlara dönüşerek sel olmuştur. Şimdi Dersim'e, Mersin'e, Nurhak'a akacak.
-Sizin yolunuz açık olsun yoldaşlarım. Milyonlarca Kürt kadını milyonlarca Sakine, Fidan, Leyla işte bu yolda yürüyorlar. Sizler uğruna mücadele ettiğiniz bütün değerleri bize emanet ettiniz. Rahat uyuyun, sizin katillerinizi bulmak, bu halkın, bu mücadelenin boynunun borcu olsun.
-Fransız hükümeti de, AKP Hükümeti de katilleri, bu alçakça tezgahı ortaya çıkarılmasında sorumludur. Gereğini yerine getirmek durumundadır. (Etkin Haber Ajansı ETHA)