HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suriye'deki Esad yönetimi ile gizli bir anlaşma yapıldığını iddia ederek, "Esad yönetimi ile AKP yönetimi Cezayir'de gizli bir toplantı yaptılar, geçen ay. Bu Esad gitmeden dünya düzelmez diyen AKP yönetimi ve saraydaki zat, onlarla görüşme yapıyor. Onunla da anlaşmanın yollarını arıyor" dedi.
"Bir tarafta IŞİD, bir tarafta AKP, ikisi de dünyanın gözünde aynıdır"
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bingöl'de partisinin düzenlediği iftar programına katılıdı. Kürtçe mevlit okunup ilahilerin söylendiği yemeğin ardından konuşan Demirtaş, "Öncelikle bu mübarek günde orucunu açan, dualarını barış için kardeşlik için semaya gönderen bütün kardeşlerimin dualarını Allah kabul etsin. Türkiye'nin içine düştüğü bu sefil durumu, kendi yaralarını saramamalarındandır. Kendi derdine derman olamıyorlar. Türkiye'de oluk oluk kan akıyor, öyle bir yönetici anlayış tarafından yönetiliyoruz ki, düşman başına bile diyemiyoruz. Kendi yurttaşının, vatandaşının kanını dökmek ve iktidarını sağlamlaştırmak için elinden gelen bütün kötülüğü yapıyor. Yıllardır dünyayı geziyorum. Gitmediğim kıta yoktur. İlk defa Türkiye'nin bu kadar korkulan bir ülke haline geldiğini gördüm. Bir tarafta IŞİD, bir tarafta AKP, ikisi de dünyanın gözünde aynıdır. Oluşturdukları imaj, görüntü tam bir panik görüntüsüdür. Herkesin ödü kopuyor. Şehirlerimizde gelip bomba patlatacaklar diye, dünyayı kan gölüne çevirecekler diye korkuyorlar. Bu algıyı yaratanlar bellidir, bunu İslamiyet adına yaptılar. Bütün dünyaya İslamiyeti tanıtacağım diyen bu parti, bugüne kadar dünyada İslamiyet'e verilen en büyük zararı verdi" dedi.
"Kürdün en zayıf noktesı imanıdır"
AKP hükümetini eleştiren Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kur'an'ı Kerim'le mitinglerde dolaştığını ifade ederek, "Yabancı bir yerde İslam'ı bilmeyen birini getirin, Kur'an'ı bilmesin, İslamiyet'i bilmesin, hiçbir şeyi bilmesin. Sadece AKP'ye bakarak, onları izleyerek İslam'ı tanımla deyin. Bir müddet izledikten sonra diyecek ki; kardeşim İslamiyet'e göre hırsızlık normaldir. Yolsuzluk mubahtır. Mazlumun ahını almak, kul hakkı yemek, normaldir. Diri diri insanları bodrumlarda yakmak, sizin dininizde normaldir. İnsanın cenazesine işkence yapmak normaldir. Diyecekler ki, bir kadının cesedini çırılçıplak teşhir etmek normaldir. Bu adam, Kur'an'ı Kerim'i eline alıp meydan meydan gezmiş insandır. Kimsenin imanını ölçmek haddimiz haşa değildir. İmanın kimde olduğunu bilemeyiz. Ama görüyoruz. Yıllardır bunu İslamiyet adına yaptılar. Diğer partiler de yıllarca yaptılar. Çünkü Kürt'ün en zayıf noktası imanıdır, dinidir dediler" dedi.
"Bir zayıf havasıyla bir kez daha milleti kandırmaya çalışıyorlar"
Türkiye'nin İsrail ve Rusya ile anlaşma yapmasını eleştiren Demirtaş, "Diz çöktük diyemiyorlar. Perişan olduk, içeride uyguladığımız savaşın artık yükünü taşıyamıyoruz, mecburen gidip İsrail ile anlaştık, mecburen gidip Rusya ile anlaştık diyemiyorlar. Bir zafer havasıyla bir kez daha milleti kandırmaya çalışıyorlar. Bazıları var ki, AKP dünyanın en büyük suçunu da işlese, gözlerinin önünde de olsa, bunu kabul etmemeye hazırlar. Onlar zaten ilkesiz, ahlaksız, küçük elit bir topluluk. Çıkarları var. İhaleler bunların üzerinden geçiyor, krediler, rantlar, rüşvetler bunların üzerinden dağıtılıyor. Rusya ile de ilkesiz bir ilişki geliştiriyorlar. Sanki o cümleleri biz kullanmadık. Rus uçağının düşürüldüğü zaman ben emir verdim, talimatı ben verdim diyen başbakandı. Bir daha yapsınlar, bir daha düşürürüz diyen cumhurbaşkanıydı. Bizim sınırımızı ihlal etti, düşürdük, özür dilemeyiz. Özür dilemesi gereken biri varsa o da Rusya'dır diyen Cumhurbaşkanıydı. Ne değişti? O zaman bir şekilde yumuşatmaya çalıştık. Bir kez daha dünya savaşına girecek memleket ama beni vatan haini ilan ettiler. Rusya'ya gitti, Türkiye'yi sattı dediler. Geldiğmiz noktayı görüyorsunuz. Dün söylediklerini bugün reddederler. Bize söylediklerini bugün kendileri yaparlar, zafer diye sunarlar. Davutoğlu bütün seçim kampanyasını benim üzerimden yürüttü. Bu Selahattin-i Eyyubi'ye layık olamaz, o Kudüs'ün sahibidir, Demirtaş tarihe utanç olarak geçmiş. Geçici Başbakan'ı işten çıkardılar mevsimlik işçi olarak, fakat ne Kudüs'ü bıraktınız, ne Filistin halkı, Şu anda diyorlar ki; biz İsrail ile ittifak yaptık. Kime karşı? Bunun cevabını versinler. İsrail kime karşı savaşıyor? Siz kiminle, kimin için anlaşma yaptınız? Dürüst olun. Deyin ki biz yıllardır bunu söylüyorduk, ama şimdi işimiz bitti kendi yolumuza bakıyoruz" dedi.
"Mursi için bir açıklama dahi yapılmadı"
Mursi'nin idama mahkum edilmesinin ardından herhangi bir açıklama yapılmadığını söyleyen Demirtaş, "Mısır'daki mesele de aynıdır. Mısır'daki yaşanan trajedi içler acısıdır. Mısır kendi seçimlerini yapmadan önce, en büyük desteği AKP verdi onlara. Çünkü parti olarak birbirine yakın iki partidir. Müslüman Kardeşler ile AKP aynı ideolojik noktadan gelirler. Mursi kazanırsa, her yerde benim sözüm geçer diye düşündü. Gaz verip iktidara getirdikten sonra, hızla yeni anayasa yaptırdı onlara. Muhalefet ile uzlaşmadan, Mursi'yi de o kanala sürüklediler. Daha bir yılını doldurmadan, askeri darbe ile devirdiler, Genelkurmay Başkanı Sisi, devlet başkanı oldu. Mursi dahil yargılanıyor, dosyaları var. Rabia'nın en çok ekmeğini yine bu yedi. Meydanlarda Rabia diye dolaştı. Mursi idam cezasına çarptırılmış, bir açıklama dahi yapmadı. Kınıyorum ya da üzüldüm dahi diyemedi. Sen bunun bu kadar ekmeğini yedin. Hani? Hadi sahip çık? Yarın göreceksiniz, Sisi ile anlaşacaklar. Alttan görüşmeler başladı çünkü. Suriye'de de aynı şey olacak" dedi.
"Esad ile gizli anlaşma yaptılar"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suriye'deki Esad yönetimi ile gizli bir anlaşma yapıldığını iddia ederek, "Esad yönetimi ile AKP yönetimi Cezayir'de gizli bir toplantı yaptılar, geçen ay. Bu Esad gitmeden dünya düzelmez diyen AKP yönetimi ve saraydaki zat, onlarla görüşme yapıyor. Onunla da anlaşmanın yollarını arıyor. Peki, ne oldu memlekete bu kadar zarar verildi? Yürüdüğün her yol arkadaşını tabiri caizse eze eze, sırtına bine bine geldiğin sarayda sen bu vebalden nasıl kurtulacaksın? Cemaatle 10 sene beraber işler yaptınız, şimdi cemaat terör örgütü ilan edildi. Abdullah Gül, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin, aklıma gelen isimler. Bunlar da partinin kuruluşundan beri çalışmış, beraber çalışmış insanlar. Neredeler? Düşman ilan edildiler. Bu kafayla oturup barış falan konuşamıyoruz. Varsa yoksa kendisi. Şimdi elde ettiği güçle, işlediği suçlar ortaya çıkmasın diye zulümler yapıyor, yapmaya da devam edecek. O yüzden her yerde zulüm var" şeklinde konuştu.
Demirtaş, PKK'lıların cadde ve sokaklara kazdığı hendeklere değinerek, "Diyorlar ki hendekler kazıldı. Mesele bu değil. Sen vicdanlı adaletli devlet olsan, gidip hendek kuran barikat kuran gençlere dersin ki sen bu ülkenin vatandaşısın, derdiniz ne? Gelin konuşalım bakalım. Niye isyan ettin, gelin konuşalım. Hendeği, barikatı bırakın gelin konuşalım. 2.5 sene konuştuk olmadı, ama gelin yine konuşalım. Akıllı devlet bunu yapar. Barıştan yana olan devlet bunu yapar. Barikatı hendeği bahane edip, yakıp yıktılar. Bizim birbirimize bağlı bir halkımız var. Bütün mazlum halkların mutlaka kazanacağı bir an vardır. O günü görmek için direnmek gerekir. Yakılan yıkılan yerlerle birlikte olacağız. Bizi içeri mi atmak istiyor? Öldürmek mi istiyor? Kendisi bilir. Dimdik duracağız. Asla onun karşısında zayıflık göstermeyeceğiz. Ondan güçlü, ondan haklıyız çünkü. Sayılı günler kaldı bunun. Bu kadar çılgınlaşmalarının nedeni budur. Zulüm bitecek, zulüm kaleleri yıkılacak. Direniş gücü biziz çünkü. Niye? Zulüm karşısında boyun eğmediğimiz için. Fedakarlık, fedailik yaptığımız için. Bütün halkların gözü bizde... Direnen mazlum halkların gözü bizdedir" şeklinde konuştu.