T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yıllarını CHP ile mücadeleyle geçiren eski Başbakan ve 10. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i, bugün CHP’ye akıl hocalığı yaptığını, BDP ve MHP’nin birbirlerini destekler açıklamalarda bulunduğunu belirterek, “çete kardeşliği” yaptıkları söyledi.
Manisa'da partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, seçimlere 30 gün kaldığını hatırlatarak, partililerden kapı kapı dolaşarak AK Parti için oy istemelerini talep etti.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Biz de il, ilçe dolaşıyoruz. Dolaşacağız ki inşallah sandıkları AK Parti ile patlatacağız. Çünkü yeni bir anayasa yapacağız. İleri bir demokrasi için yapacağız, temel hak ve özgürlükler için yeni bir anayasa... Bunun için de tabii 367'nin üzerinde milletvekili çıkarmamız lazım. Bu milletvekilini hep beraber çıkaracağız. Çünkü AK Parti Tayyip'in, Ahmet'in, Mehmet'in partisi değil, milletin partisi, milletin... Biz bir bölgenin veya bir etnik unsurun partisi değiliz. Biz 780 bin kilometrekarenin, 74 milyonun partisiyiz. Bizim farkımız bu. Bunu sizlerle beraber başaracağız. Siz bizim arkamızda olduğunuz sürece hiç endişe etmeyin.
Biz 367'nin üzerinde milletvekilini çıkardığımız takdirde diğer partilere diyeceğiz ki, 'gelin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda bunu beraber yapalım.' Gelirlerse bunu beraber yapacağız. Bundan önce gelmediler. Gelmezlerse o zaman bu yetki bizde olduğuna göre, millet bize bu yetkiyi verdiğine göre, o zaman anayasayı Parlamentoda biz, zaten şu anda çalışmalar başladı, milletimize gidiliyor, millet çalışıyor, STK'lar çalışıyor, bütün bu yapılanları alacağız, onlarla konuşmayı yapacağız, onlarla beraber çalışmayı yapacağız ve milletimizin 'bu benim anayasam' diyeceği anayasayı inşallah Meclisten çıkaracağız.''
Demirel’e sert eleştiriler
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, ''3 Kasım 2002'de AK PARTİ'ye yetki vererek siz, eski Türkiye'yi elinizin tersiyle ittiniz'' dedi. Erdoğan, o eski Türkiye'de demokrasiye musallat olmuş çeteler, siyasete musallat olmuş vesayet, mecalsiz, dermansız ve çözüm üretemeyen bir siyaset bulunduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''O Türkiye'de, yetimin kuruşuna, milletin hazinesine göz dikmiş virüsler vardı. O Türkiye'de, yolsuzluk vardı, yoksulluk vardı, yasaklar vardı. 3 Kasım 2002'de geldik, sizin desteğinizle, sizin hayır dualarınızla işte o dönemi kapattık. Şimdi birileri tekrar o günlere geri dönmek istiyor. Birileri, çeteleri, mafyayı, karanlık suç örgütlerini bu ülkeye yeniden musallat etmek istiyor. Şunu unutmayın; bir tarafta 'AK Parti' var, öbür tarafta 'diğerleri' var; bir tarafta 'AK Parti'nin AK siyaseti' var, öbür tarafta 'karanlık bir ittifak' var.
Ben size burada, emekli bir siyasetçinin, bu ülkeye çok büyük acılar yaşatmış, bu ülkenin yıllarını heba etmiş, 87 yaşına gelmiş ama hala bu işlerden elini eteğini çekmemiş bir siyasetçinin sözlerini hatırlatmak istiyorum. Bakın, bunlar benim ifadelerim değil. Bunlar, 'Kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' diyerek, bu ülkenin enerjisini tüketen bir siyasetçinin sözleri... Hatırlatmamızda fayda var. Bunu Kılıçdaroğlu'nun duyması lazım, yanındakilerin duyması lazım, bir de İkinci Milli Şefin duyması lazım...
Diyor ki, 'Rejim düşmanlarının elebaşı, Cumhuriyet Halk Partisi'dir.' Diyor ki, 'Adalet Partisi komünizm karşısında kaledir. CHP, huzura değil, savaşa taliptir.' Diyor ki, 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türk köylüsüne vereceği sadece ızdıraptır. Ayakkabının yerini tekrar çarık alacaktır. Halk Partisi demek, karanlık demektir, çarık demektir, kağnı demektir, karasaban demektir.' Yine diyor ki, 'Bahar bayramını, (Yani 1 Mayıs'ı kastediyor) Taksim Meydanı'nda, Marks'ın, Engels'in, Lenin'in resimleriyle, kızıl bayraklarla, orak çekiçle kutlayanların beraberinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticileri vardır.' 'Halk Partisi, devlete resmen silah çeken eşkıyanın koruyucusudur.'
O zat başka ne diyor biliyor musunuz? 'CHP iktidara gelirse ineklerin sütü kurur'... Bakın, son bir hatırlatma daha yapıyorum, o emekli siyasetçi yine şunları söylüyor; 'Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar hırsı uğruna, kendisini birtakım ipoteklerin altına sokmuştur'...''
Başbakan Erdoğan, ''Bunları kim diyor'' diye vatandaşlara sorduğu soruya ''Demirel'' yanıtını alınca, ''Duysun, duysun, Ankara duysun, Türkiye duysun bunları. Duyulmasında fayda var'' dedi.
‘Çete kardeşliği’ benzetmesi
Bu sözleri geçmişte hangi siyasetçinin söylediğini vatandaşların bildiğini belirten Başbakan Erdoğan, o kişinin şimdi CHP'ye akıl hocalığı yaptığını ifade etti. ''CHP'nin o beyefendinin gölgesinde ve yedeğinde siyaset yaptığını'' söyleyen Erdoğan, ''Ömrünü CHP ile bu şekilde mücadeleyle geçiren o beyefendiye, şimdi CHP'nin sahip çıktığını ve CHP'nin eski genel başkanının o zatı savunduğunu'' dile getirdi. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Daha 1991 yılında, Erdal İnönü'ye, 'Sen hiç tahtaya çivi çaktın mı? Ne yapsın ülke seni' diyenler; SHP'ye, 'Yaprakları sararmış dökülmek üzere olan ağaç' diyenler şimdi CHP'nin sararmış yapraklarına can suyu vermek için çırpınıyor. Ey CHP; kanlı 1 Mayıs'tan dolayı, tarihin boyunca sen bu eski siyasetçiyi suçlamadın mı? Kahramanmaraş olaylarından, Çorum olaylarından, üç gencin asılmasından dolayı sen bu eski siyasetçiyi suçlamadın mı?
Şu işe bakar mısınız? BDP'nin bağımsız milletvekili çıkıyor, MHP'yi savunuyor. Terör örgütü PKK'nın haber ajansı çıkıyor, MHP'yi savunuyor. Ne oldu şimdi size yahu, sizi hangi güç bir araya getirdi, hangi asgari müşterekte buluştunuz? Bunlar eskiyi özlüyor eskiyi...''
Başbakan Erdoğan, bu partilerin, hep birlikte Türkiye'yi eski Türkiye'ye geri götürmek istediklerini ifade etti. Bu partilerin ''çete kardeşliği'' yaptıklarını belirten Erdoğan, Türk milletinin 12 Haziran'da çetelere destek veren partilere gereken cevabı vereceğini, bu kirli ittifakı bozacağını söyledi.
Denizli’de öğrenciler alana alınmadı
Öte yandan Denizli'de bir grup öğrenci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting yapacağı alana alınmadıkları iddiasıyla eylem yaptı.
Delikliçınar Meydanı'nda toplanan Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde okuyan bir grup öğrenci, kendilerine alan öğretmenliği hakkı verilmediğini, bu konudaki isteklerini Başbakan Erdoğan'a iletmek amacıyla istedikleri iznin verilmediğini ileri sürerek eylem yaptı.
Grup adına açıklama yapan Hakkı Can Sarıhan, seslerini duyurabilmek adına Başbakan Erdoğan'ın miting yapacağı alana gitmek istediklerini ancak izin verilmediğini ifade ederek, ''Amacımız kesinlikle protesto etmek değildi. Biz sadece sesimizi duyurmak istemiştik ama katılmamıza izin verilmedi'' diye konuştu.
''Başbakanım sesimizi duy'', ''Hakkımızı istiyoruz'' pankartlarıyla sloganlar atan grup daha sonra dağıldı.
Minibüs yaktılar
Denizli'de, Danıştay kararına rağmen hat açma izinlerinin verilmediğini iddia eden bir grup minibüsçü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting yapacağı alanın yakınlarında minibüs yaktı.
Muratdede Mahallesi'nde boş bir arazide toplanan Üçler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'ne üye bir grup minibüsçü, Danıştay kararına rağmen Üçler güzergahında yolcu taşımacılığı yapmalarına belediye tarafından izin verilmediği gerekçesiyle 20 V 9837 plakalı minibüsü protesto için ateşe verdi.
Yanan minibüs olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.
Eylemin ardından minibüsü ateşe verdikleri iddiasıyla A.Ü. ve E.K. adlı kişiler gözaltına alındı.
Denizli Belediyesi ile Üçler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasındaki güzergah sorunu yargıya taşınmış, Danıştay, minibüsçülerin Üçler güzergahında yolcu taşıyabileceği kararını vermişti. Bu kararın ardından Üçler güzergahında yolcu taşımaya başlayan minibüsçülere para cezası kesilmişti. Durumu protesto etmek isteyen minibüs şoförleri, geçtiğimiz günlerde iki minibüsü ateşe vermişti.