Gündem

DDK, Dink cinayetini aydınlatmak için ne yapıyor?

Yaşanan olaylar herkesin suçu birbirine attığı bir sürece doğru ilerlerken kamuoyunda DDK'nın şu ana kadar neler yaptığı merak konusu oldu.

11 Mayıs 2011 03:00

T24 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması amacıyla aylar önce DDK'yı görevlendirdi. DDK'nın çalışmaları devam ederken, dün gazetelerin manşetlerine çıkan bir haberde Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın 'Bilsem cinayeti önlerdim' açıklamaları damga vurdu. Yaşanan olaylar herkesin suçu birbirine attığı bir sürece doğru ilerlerken kamuoyunda DDK'nın şu ana kadar neler yaptığı merak konusu oldu.


Milliyet gazetesi yazarı Serpi Çevikcan'ın bugün (11 Mayıs 2011) 'Rakel’e Köşk’ten bir ziyaretçi var' başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:


Rakel’e Köşk’ten bir ziyaretçi var

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AİHM’nin, Türkiye’yi, Hrant Dink suikastini engellemediği ve cinayet sonrasında etkili soruşturma yürütmediği gerekçeleriyle mahkum ettiği davada çıkan kararı duyduğunda “mahcubum” demiş ve Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) kritik bir görev vermişti.
Dink suikastinin öncesinde de cinayette ihmali olanların soruşturulmasında da devletin nasıl üç maymunu oynadığının kanıtlarından biri dün yine manşetlerdeydi. AİHM kararıyla genişletilen cinayet soruşturmasında savcıya bilgi veren dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, “Suikaste ilişkin istihbarat bana verilmedi. Bilsem cinayeti önlerdim” dedi.
Geçen dört yıl boyunca herkesin topu birbirine attığı bu davada, Gül’ün DDK’ya yaptırdığı denetleme büyük önem taşıyor. Peki, DDK şu ana kadar ne yaptı, neler yapacak ve nasıl çalışıyor?


“Görevi ihmal” diyen dosya

Edindiğimiz bilgilere göre, denetlemeyi yapan çekirdek ekip bir DDK üyesi başkanlığında iki mülkiye müfettişi ve bir adalet müfettişinden oluşuyor. Ekip, Dink cinayetiyle ilgili olarak yapılan tüm işlemlerin dosyalarını topladı. Bu dosyalar arasında, bazı kamu görevlilerininin “görevi ihmal” suçunu işlediğine dönük kanaat içeren Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu ile bunun tersini söyleyen İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu da var. İstanbul ve Trabzon Valiliği’ndeki, mahkemelerdeki dosyaların tamamı talep edildi ve inceleniyor. AİHM kararı ve Dışişleri Bakanlığı’daki dava dosyası da bunlara dahil. 10 binlerce sayfalık döküman tek tek okunup değerlendiriliyor.


Rakel’in isyanını dinledi

Çok meşakkatli bir işi yürüten DDK heyeti, gerek gördükçe, başta dönemin kamu görevlileri olmak üzere herkesin bilgisine başvurabiliyor. Şu ana kadar İstanbul dışında bir görüşme trafiği yaşanmamakla birlikte, belki de burada en kritik görüşmelerden biri gerçekleşti.

Heyet, iki hafta önce, İstanbul’da Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve Dink ailesinin avukatlarıyla biraraya geldi. Görüşmenin oldukça uzun sürdüğünü söyleyelim. DDK ekibi, eşini son dönemin en trajik siyasi cinayetine kurban veren ve yaşanan hukuki sürece isyan eden Rakel Dink’i dinledi. Taleplerini tek tek kaydetti. Ailenin, avukatlarının kafasına takılan soruları not etti.

Alınan bilgiye göre, Rakel Dink ve avukatlar, cinayetin öncesinden başlayarak, karşılaştıkları bütün sıkıntıları ayrıntılarıyla anlattı. Dava sürecinden, kamu görevlilerinin bir türlü yargı önüne çıkartılamamasından, tetikçiler dışında bütün çabalara rağmen kimseye ulaşılamamasından yakındı. Daha önce mahkemeye sundukları dilekçede dile getirdikleri, “gerçek, çok güçlü ve çok derin bir irade tarafından karartılmakta ve bu irade yargılamanın sınırlarını belirlemektedir” mesajını yineledi.

AİHM kararında belirtildiği gibi, İstanbul ve Trabzon Emniyeti’ndeki görevlilerin, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nın sorumluluğunun açığa çıkartılmasının olayın gerçek yüzünü göstereceği vurguladı. Topu birbirine atan jandarmanın ve polisin sorumluluğunun ortak biçimde açığa çıkarılmasının önemine işaret etti.


Yeni süreç başlatılabilir

DDK ekibi dosyaları kısım kısım inceliyor, ihtiyaç duyulması halinde adı geçen kamu görevlileriyle görüşülecek ki, bunun olmaması zaten mümkün görünmüyor. DDK’nın yanıtını aradığı soru şu:
“Kamu bu işte mevzuatla belirlenmiş araştırma, tahkikat görevlerini layıkıyla yapmış mı, yapmamış mı? Buralarda bir ihmali var mı, yok mu?”

DDK, bu süreçlerin etkin ve hukuka uygun biçimde işletilip işletilmediğini saptayacak. Kamu görevlileri ile ilgili olarak yürütülmesi gereken işlemlerin, ilgili mevzuata, 4483 sayılı kanuna uygun yürütülüp yürütülmediğini denetleyecek. Eğer yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkarsa yeniden hukuki süreçler başlatabilecek. Tabi bu durum, DDK’nın aksaklık tespit etmesine, değerlendirilmeyen bilgi ve belgeleri bulmasına bağlı.


Gül yakından ilgileniyor

Burada altını çizmemiz gereken önemli bir konu da, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuya verdiği önem. Gül, konuyla yakından ilgileniyor, DDK denetiminin aşamalarından haberdar ediliyor, kendisine DDK Başkanı Cemal Boyalı tarafından bilgi veriliyor. Rakel Dink’le görüşme sonrasında da Gül’ün bilgilendirildiğini belirtelim. DDK’nın uzun bir süre daha çalışacak. Kuşkusuz Gül’e sunulacak rapor, DDK’nın bugüne kadar sonucu en çok merak edilen raporu niteliğinde.