-Davutoğlu: ''PKK ve PJAK arasında bir fark yok'' ANKARA (A.A) - 21.10.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, terör örgütü elebaşı Murat Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı iddialarıyla ilgili, iki ülke arasında yeterli iletişim kanallarının mevcut olduğunu belirterek, ''Türkiye ile İran, PKK ve PJAK arasında herhangi bir fark gözetmemektedir'' dedi. Bakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığında, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Salihi ile bölgedeki gelişmeleri gözden geçirdiklerini, Libya'da Kaddafi'nin öldürülmesinin ardından ortaya çıkan yeni durumu ele aldıklarını belirtti. Davutoğlu, terör örgütü elebaşı Murat Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı iddialarıyla ilgili bir soru üzerine, bu konuda Salihi'ye teşekkür etmek istediğini ifade etti. Söylentinin çıkmasının ardından Salihi'yi aradığını anlatan Davutoğlu, iddianın ortaya atıldığı gün, bu tür spekülatif haberler yerine resmi kanalların açıklamalarına itibar edilmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Davutoğlu, ''Özellikle bugünlerde Türkiye ile İran arasındaki dostluğa halel getirmek isteyen bir çok çevre ve yorumlar olabiliyor. Biz bunlara hiç fırsat vermiyoruz'' ifadesini kullandı. Davutoğlu, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin öldürülmesinin ardından ortaya çıkan duruma ilişkin olarak, "Biz Türkiye olarak her zaman Ortadoğu'daki kardeş halkların demokratik taleplerini desteklemiştik. Libya en kısa zamanda, halkın talepleri doğrultusunda bütün bu geçiş sürecini tamamlar ve demokratik geleceğe güçlü bir devlet olarak yoluna devam eder" dedi. Konuk bakan ile her iki ülke için hayati önem taşıyan Suriye'deki gelişmeleri de gözden geçirdiklerini aktaran Davutoğlu, bütün bu süreçte Suriye'de demokratik bir değişimin gerçekleşmesi, operasyonların derhal durması konusundaki çalışmalarda İran'a bilgi aktardıklarını belirtti. "Bölgedeki gelişmeler de göstermektedir ki kendi halkına zulmeden rejimlerin ayakta durması mümkün değildir" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye konusunda barışçıl bir geçiş süreci yaşanması için elinden geleni yaptığını belirterek, ''Ancak bütün uyarılarımıza rağmen Suriye rejimi, barışçıl bir geçiş sürecindense daha çok baskı yapmayı tercih etmiştir. Biz Suriye'deki bu demokratik dönüşüm sürecinin hayata geçirilmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda da bölgedeki dost ve kardeş ülkelerle, Arap Ligi başta olmak üzere uluslararası örgütlerle de temaslarımızı sürdüreceğiz'' diye konuştu. -Washington'daki suikast iddiaları- Davutoğlu görüşmede, son dönemde İran'a yönelik ortaya atılan Washington'daki bazı suikast iddialarının da gündeme geldiğini belirterek, kendisinin ABD tarafından iletilen bilgileri Salihi ile paylaştığını, Salihi'nin de ''böyle bir iddianın kesinlikle asılsız olduğunu'' söylediğini kaydetti. Önemli olanın bu bilgilerin paylaşılması ve konunun açıklığa kavuşturulması olduğunu belirten Davutoğlu, "Biz bu konuda İran'ın gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz. Bu konuda tarafların ellerindeki bütün bilgileri paylaşarak yeni gerginliğe imkan vermeden konunun çözüme kavuşturulmasının sağlanması gerekir'' ifadelerini kullandı. İranlı bir gazetecinin İran'a yönelik Washington'daki suikast iddialarına Türkiye'nin bakışını sorması üzerine Davutoğlu, bu konularda son derece açık olmak gerektiğini, iddiayı ortaya atan da iddialara cevap veren İran'ın da açık bir şekilde delillerini ortaya koyması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, şunları kaydetti: "Biz İran'ın devlet geleneği içinde, bugüne kadar sergilediği tavır içinde İran'ın böyle bir tutum sergilediğine inanmıyoruz. Ama ABD de ellerinde delil olduğunu ifade ediyor. Suudi Arabistan da bazı iddialı yorumlarda bulundu. Yapılması gereken, bütün ilgili tarafların ellerindeki herşeyi paylaşarak, tansiyonun yükselmesine izin vermeden konuyu açıklığa kavuşturmaktır. Hiç bir zaman diplomatik temsilciliğe böyle bir saldırı planlanmasının zihinden geçirilmesi bile kabul edilemez. Türkiye olarak bu konuda ne katkı yapabilirsek onu yapmaya hazırız." Davutoğlu, Türkiye'nin diplomatik temsilciliklere yönelik suikast girişimlerinin yapılmasını değil, zikredilmesini bile hoş görmediğini, bunu uluslararası barış açısından da doğru değerlendirmediklerini söyledi. -"PKK ve PJAK her iki ülkenin ortak sorunu- İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, PKK ve PJAK'ın iki ülkenin ortak sorunu olduğunu kaydederek, "Biz bu örgütlere karşı daha fazla işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Devletlerin ve halkların sabırlarının da bir kapasitesi vardır" dedi. Salihi, Hakkari'deki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine İran Devleti'nin taziyelerini iletti. Yüzyıllardır iki ülkenin kardeşlik ilişkileri olduğunu kaydeden Salihi, "İran ve Türkiye olarak bir ağacın iki dalıyız. Türkiye'nin sorunları kesinlikle bizim sorunumuzdur. Bizim sorunlarımız da aynı zamanda Türkiye'nin sorunudur. İran ve Türkiye birbirlerinin rakibi değil, tamamlayıcısıdırlar" dedi. Salihi, görüşmede terör sorununu ele aldıklarını belirterek, "Türkiye'yi daha ileri bir tarihte ziyaret etmeyi planlamıştım ancak son terör olaylarını duyduktan sonra bizzat buraya gelerek İran hükümetinin ve halkının başsağlığı dileklerini Türk yetkililere bizzat iletmek ihtiyacı duydum. PKK ve PJAK her iki ülkenin ortak sorunudur. Biz bu örgütlere karşı daha fazla işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Devletlerin ve halkların sabırlarının da bir kapasitesi vardır" diye konuştu. Salihi, AB'nin PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmesine rağmen aynı tutumu PJAK'a karşı göstermediğini belirterek bu duruma sitem ettiklerini ve bu konuda Davutoğlu'ndan destek istediklerini ifade etti. -Irak'taki PKK hareketliliği- Salihi, görüşmede bölgenin güvenliği konusunu da ele aldıklarını ve bölgenin güvenliğinin sadece bir ya da iki ülkenin elinde olmaması gerektiğini belirterek, 14. İran Türkiye Yüksek Güvenlik Konseyi toplantısının da yakın zamanda yapılacağını ifade etti. Irak'taki terör örgütü PKK faaliyetlerine de değinen Salihi, Irak'ta ABD'nin etkin bir konumda olduğunu hatırlatarak, "Tabiki burada ağır silahların bir noktadan diğerine taşınması ABD'nin bilgisi dahilindedir. Teröristlerin hareketleri ve bu silahları taşıdığı bilgisi önceden Türkiye'ye iletilseydi böyle büyük bir faciayla karşı karşıya kalmazdı Türk kardeşlerimiz" dedi. Libya'da Muammer Kaddafi'nin öldürülmesi konusunda da açıklama yapan Salihi, Libya'da artık halkın yöneteceği bir rejimin kurulmasını beklediklerini ifade etti. ABD tarafından gündeme getirilen ve İran'ın suçlandığı suikast iddialarını da değerlendiren Salihi, "Bu iddiaların altı o kadar boştur ki burada değerli zamanlarınızı alıp bu konuda konuşmayı bile vakit kaybı olarak görüyorum" diye konuştu. ABD'nin daha önce Irak'ta nükleer silah olduğuna ilişkin de imzalı belgeler gösterdiğini ancak daha sonra bunun asılsız iddialar olduğunun tespit edildiğini anlatan Salihi, İran'ın temellerinin ahlak ve din üzerine kurulu olduğunu kaydederek bu tür iddiaların İran'a haksızlık olduğunu savundu.