Politika

Davutoğlu: CHP'nin "başkanlık sistemi olursa gelmem" demesi, diğer partilere örnek teşkil etmemeli

"Bahçeli'nin açıklamasını okuduğumda sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu"

06 Mart 2016 19:25

Başbakan Ahmet Davutoğlu,  Brüksel'e gitmeden önce düzenlediği basın toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Yeni anayasa için iktidarın B planı referandum olmalıdır; MHP gerekli katkıyı sağlar" şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Ahmet Davutoğlu, "Bahçeli'nin açıklamasında, daha önce birçok konuda olduğu gibi, mantık çerçevesinde düşündüğümde sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu. Tutumunu daha açık ve net görmek isteriz. Gerek yeni Anayasa, gerek referandum konusunda daha açık ve net bir şekilde tavrını ortaya koymasını bekleriz. Daha önce söylediğimiz gibi, CHP'nin "başkanlık sistemi olursa gelmem" demesi, diğer partilere örnek teşkil etmemeli" dedi.

Ahmet Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında düzenlenen 'dokunulmazlık fezlekeleri'yle ilgili, "Dokunulmazlıkları savunuyoruz, savunacağız ancak hukuk dışına çıkma özgürlüğü de değildir" dedi. HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş'a olan çağrısını yineleyen Davutoğlu, "HDP'li eski müftünün hâlâ bir açıklama yapmasını bekliyorum, Ankara saldırısında hayatını kaybeden 29 vatandaşımızın aileleri, bunlara haklarını helal etmiş mi, etmemiş mi?" ifadelerini kullandı. 

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Almanya Başbakanı sayın Merkel ve Hollanda Başbakanı ile bir görüşme gerçekleştireceğim. Yarın sabah Avrupa Parlamentosu Başkanı ve Yunıanistan Başbakanı sayın Çipras'la bir görüşme gerçekleştireceğim. Avrupa Komisyon ve Konsey Başkanları ile bir görüşme yapacağız. Daha sonra NATO Genel Sekreteri ile görüşme gerçekleştireceğim. Yarın akşam İzmir'e ineceğiz. Salı günü İzmir'de Türkiye-Yunanistan ortak Bakanlar Kurulu ile toplantıya ev sahipliği yapacağız."

 

"Daha önce kararlaştırdığımız eylem planını ele alacağız"

 

"Suriye konusunda Türkiye'nin attığı, Avrupa'nın atmayı taahhüt ettiği adımları oldu. 2015'in ikinci yarısında konunun Avrupa'nın ortak çalışma iradesinden memnununuz. Birkaç gün önce Tusk'u Ankara'da ağırladık. Ateşkes sonrasındaki durum, mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması, Ege'de alınacak önlemlere dair önemli bir görüşme gerçekleştirdik. 28 ülkenin liderleriyle birlikte konuyu ele alacağız. Avrupa Birliği, Türkiye ile ilgili çalışmalarını tamamladıktan sonra NATO Genel Sekreteri'yle görüşme gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin sınır güvenliğine dair, daha önce kararlaştırdığımız eylem planını ele alacağız"

 

"Ruhani ile 5 konuda mutabık kaldık"

 

"Şimdi, hatırlayacaksınız Irak savaşı olduğunda, bölge ülkeleri olarak, biz ilkesel olarak hep bölge ülkelerinin kendi sorunlarını çözerek kardeş kavgasını son vermesini istedik. Bu bağlamda, Türkiye ile İran'ın özel bir durumu var, Suriye'deki ateşkesi çözebilecek ülkeler biziz. İran'da, Suriye konusunda 5 ortak noktada mutabık kaldık. 

1) Bölge ülkelerinin bölge ülkelerindeki sorunların birlikte konuşmaları. Tabii bu diğer ülkelerin dışlanması anlamına gelmiyor, ABD'nin çözüme katkı sunmasına itirazımız yok. Bu bölgenin ülkeleri, hepimiz ortak kaderi paylaşıyoruz. Türkiye bu anlamda özel bir öneme sahip, Irak'a ve Suriye'ye komşu olması anlamında.

2) Ateşkesin sürdürülmesi ve kardeş kanının mümkün olduğunca durması. Şu an ateşkes kırılgan bir durumda, Rusya hala saldırılarına devam ediyor. Rejimin birçok noktada ateşkesi ihlali söz konusu

3) Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlaması. Suriye'nin varlığını sürdürmesi konusunda mutabıkız, parçalanmış bir Suriye istemiyoruz. Sykes-Picot'un tekrarlanmasını istemiyoruz.

4) Yeni oluşacak Suriye'de, kimsenin dışlanmadığı bir siyasi egemenlik söz konusu olmalı. Şurası sünnilere, şurası nusayri'lere ait gibi parçalanmış bir yapı istemiyoruz.

5) Terör örgütlerine karşı, DAEŞ ve PKK'ya karşı gerek Irak, gerek Suriye'de birlikte mücade etme kararlılığı.
Diğer ülkelerle de görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Ruhani'nin açıklamaları benim de katılacağım yöndedir.

 

"Meclis'in itibarını korumalıyız"

 

"Dokunulmazlıklar konusu bir dönemdir gündemde. Terörü kutsayan açıklamalar, taziye gibi uygulamalar tepkiler doğurdu. Dokunulmazlıkları savunuyoruz, savunacağız ancak hukuk dışına çıkma özgürlüğü de değildir. Yükselen bir toplumsal tepki var. MHP ve CHP'ye çağrıda bulundum, buna karşı tavırlarını görmek istiyorum. Meclis'in itibarını korumak ortak meselemiz. HDP için de hala çağrımı yapıyorum. Bütçe görüşmelerinden sonra Meclis Başkanı'yla görüşeceğim."

 

"Biz tek başımıza kalsak da ne yapacağımızı biliriz"

 

"Dikkat ederseniz bunun bir parti meselesi olmaması için bir çağrıda bulundum. MHP ve CHP'ye de çağrıda bulundum bu konuda tutumlarını görmek istiyorum. Biz tek başımıza kalsak da ne yapacağımızı biliriz ama Meclis'in irtibarını korumak hepimizin ortak meselesi. Eski bir müftünün çıkıp açıklama yapmasını bekliyorum, böyle bir taziye olur mu? O 28 şehidin yakınları haklarını helal ettiler mi etmediler mi? HDP içinde olup akademik dünyadan tanıdığım akademisyenler var. Merak ediyorum, tavırları ne olacak? Bazıları şuna döndürmeye çalışıyor. 'Bu mesele HDP'ye yönelik bir tavır.' 

 

"Bahçeli'nin açıklamasını okuduğumda sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu"

 

"Bahçeli'nin açıklamasını okuduğumda, daha önce birçok konuda olduğu gibi, mantık çerçevesinde düşündüğümde sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu. Gerek yeni anayasa, gerek referandum konusunda. Daha açık ve net bir şekilde tavrını ortaya koymasını bekleriz. Daha önce de dediğimiz gibi, CHP'nin "başkanlık sistemi olursa gelmem" demesi, diğer partilere örnek teşkil etmemeli.  

 

"Avrupa'da hassasiyet arttı"

 

"Tabii Suriye'de krizin tırmanarak devam etmesi nedeniyle mülteci meselesinde dramatik bir düşüş yaşandı. Avrupa'nın şu an alacağı mültecilerle ilgili bildirim yapması lazım. Türkiye tek başına da olsa bu zorluğu göğüsler, üstesinden geliriz. Ancak sayın Merkel'le, Sayın Tusk ile görüşmelerimize göre, önümüzdeki günlerde "mülteciler" konusunda ciddi bir hareketlenme bekliyoruz. Biz projelerimizi hazırladık, önümüzdeki günlerde de bunları Avrupa liderleriyle paylaşacağız. Önemli olan gerekli adımların "insani" bir çerçevede atılması. Bizi ümitlendiren husus, Avrupa'da bu hassasiyetin artması. Dediğim gibi, önümüzdeki günlerde her şey biraz daha netleşecek."