Bartın Cumhuriyet Meydanı’nda halka bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi. CHP'nin sol örgütlerle, marjinal örgütlerle, bölücülerle işbirliği yaptığını iddia eden Davutoğlu, "CHP, DHKP-C örgütü ile özellikle de Suriye politikası bağlamında perde gerisinde yaptığı işbirliği de açıktır" dedi.
Başbakan Davutoğlu, “Bu gün birçok yerde işçi ve emekçi bayramı barış içinde kutlanırken bazı Vandallar Taksim meydanına çıkmaya çalıştı. Biz bir daha bu meydanı bırakır mıyız? Siz bu Vandallara meydanı bırakacak olan CHP ve HDP’ye izin verir misiniz? Emniyet görevlileri Taksim’de kamu düzeninden hiçbir taviz vermediler. Düzeni korudular. Yalnız öyle fotoğraflar var ki CHP ve HDP bayrakları yan yana. Bir CHP milletvekili, milletvekili unvanıyla polis otosuna saldırdı ve camını kırdı. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Ya bu milletvekiline hesabını sor, ya da seni bu Vandallarla aynı kategoride anarız. CHP bu gün maalesef HDP ile girdiği işbirliğini açıkça ortaya koymuştur. Ayrıca CHP, DHKP-C örgütüyle de özellikle Suriye politikasıyla perde arkasında yaptığı işbirliği açıkça ortadadır. Bölücülerle işbirliği yapanlara izin verir miyiz? Ülkemizin birliğini ve beraberliğini tehdit eden örgütlere bu meydanları bırakır mıyız?” diye konuştu.
‘İbretlik bir gün yaşadık’
Davutoğlu, Türkiye’nin 1 Mayıs nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Müslümanlar Kabe'ye giderler hacı olmak için, Museviler ise Kudüs'e giderler. Onun dışında hiçbir yerde onu yapamazsınız. Evet dini bir inanç açısından dini bir inanç olarak söylemiyorum fakat işçiler açısından da Taksim olmazsa olmaz bir yerdir” sözlerini de sert bir dille eleştirdi. Davutoğlu, “Bu gün ibretlik bir gün yaşadık. Biz 1 Mayıs’ı barış içinde kutlamaya davet etmişken HDP Eş Başkanı Demirtaş, tuttu tam bir tahrikle ‘Müslümanlar için Kabe neyse, işçiler için Taksim odur’ deme cüretini gösterdi. Bir de Kudüs ile ilgili bir açıklama yaptı. Bundan sonra Demirtaş’a Selahattin demek bile doğru değil. Arkasına taktiği müftü efendiye bile tekrar soruyorum. İşte bunlar doğru sözler mi? Ondan da bu sözlerle ilgili cevap bekliyoruz. 6-7 Ekim olaylarında yine bu Demirtaş tahrik etmişti. Çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği tahrikler yaşanmıştı. Biz bunun üzerine iç güvenlik reformu, özgürlüklerin korunması paketini açıkladık. O zaman meclise HDP vekilleri meclise maskelerle geldiler. Bu gün İstanbul’a maskelerle girenleri koruyan da CHP İstanbul milletvekiliydi. Herkes gösterilen meydanda gösteri yapma hakkına sahiptir. Nasıl siz bu gün barış içinde Bartın meydanında bizi beklediniz. İsteyen herkes barış içinde meydanlara çıkıp gösteri yapabilir. Ama biz bu ülkeyi Vandallara bırakmayız” diye konuştu.
‘Telaşa kapıldılar’
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Davutoğlu, “Bu gün 1 Mayıs. Bütün emekçilerimizin 1 Mayıs’ı bir kez daha kutluyorum. 12 Eylül darbesinin izlerini silmek üzere 1 Mayıs’ı işçi bayramını tatil yaptık. Ta ki emekçilerimiz bir yıllık çalışma ile bir gün bayram yapsınlar diye. İşçilerimizin alın teri kurumadan onların hakkını ödemek bizim için manevi bir borçtur. Onun için de dün karayolları işçilerimizi ve onlarla ilgili sorunlarını çözdük. Ülkemizin her yerinde işçilerimizle ve emekçilerimizle yeni Türkiye’yi oluşturacağız” şeklinde konuştu.
CHP ve HDP arasında paslaşma yaşandığını, Ak Parti’yi engellemeye çalıştıklarını söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Telaşa kapıldılar ve bizi engellemeye çalışıyorlar. CHP ve HDP arasındaki paslaşmayı, perde gerisinden paralelciler koordine etmeye çalışıyor. Bir bakıyorsunuz paralelcilerin buradaki sözcüsü, Diyarbakır Belediye Başkanı ile perde arkasından görüşüyor. Siz bir yere ziyarete giderken arka kapıdan mı girersiniz. Ama bunlar sakladıkları bir şey var ki arka kapıdan giriyorlar. Neyi saklıyorsunuz açıklayın ve millet görsün. Açıklayamazlar. Ama siz buradan ses verebilirsiniz. Ne tuzak kurarsanız kurun AK Parti meydandadır" şeklinde devam etti.
‘Kılıçdaroğlu hazineye göz dikti’
2002’de Hazine Müsteşarlığı’nın kasasının boş olduğunu ifade eden Davutoğlu, “AK Parti söz verdi mi yapar. Ama Kılıçdaroğlu Türkiye’de bütün noterlerden kâğıt getirse güvenemezsiniz. Söylediği sözden hemen çark eder ve hiçbir zaman da hesabı tutmaz. Kendi maaşının hesabını bilmeyen bir adam ‘hesap uzmanıyım’ diyebilir mi? Gözleri fal taşı gibi açık hazineye göz dikiyor. Şöyle yaparım, böyle yaparım diyor. 2002’de hazine tam takırdı, bu hazineyi AK Parti doldurdu. Hazineyi AK Parti bereketlendirdi. 12 yılda hazineyi biz doldurduk, Kemal efendi, Kemal bey gelip bu hazineyi boşaltacak. Kendi maaşını kontrol edemeyen bir adam devletin hazinesini kontrol edebilir mi? Öylesine büyük gaflar yapıyor ki. Diyor ki ‘Suriye’den bize sığınanları geri vereceğiz.’ Burası istiklal harbinin kalbidir. Siz mazlumu zalime teslim eder misiniz? Suriye’den, Bayırbucak’tan gelen, eşleri katledilmiş dullar buraya bize sığınmışlar. Onları geri vermeye gönlünüz razı olur mu?” dedi.