Politika

Davutoğlu: Bizi IMF'ye muhtaç edenler, milliyetçilik yapabilir mi?

'İzmir'e Ankara'yı getiriyoruz'

24 Mayıs 2015 20:58

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün açılışı yapılan Başbakanlık Ofisi'yle ilgili "İzmir'e Ankara'yı getiriyoruz. Başbakanlık Ofisi ile inşallah Türk siyasetine İzmir'den yön vermeye hazır mısınız? İzmir artık sıradan bir Ege şehri değil, Ankara ve İstanbul'dan sonra Başbakanlığa ev sahipliği yapacak üçüncü şehir" dedi.

İzmir'de partisinin mitinginde konuşan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

İzmir'e gelen eli boş gelmez. İki müjde ile geldik. İzmir hep tarihimizin önemli bir noktası oldu. İstiklalimizin başkenti oldu. Ama İzmir'de hiçbir zaman devletin merkezi otoritesi burada bulunmadı. İşte bugün İzmir'de Başbakanlık Ofisi'ni açarak İzmir'e Ankara'yı getiriyoruz. Bu bizim İzmir'e verdiğimiz önemin doğrudan bir göstergesi. İzmirliler bizi misafir etmeye hazır mısınız?

Başbakanlık Ofisi ile inşallah Türk siyasetine İzmir'den yön vermeye hazır mısınız? İzmir artık sıradan bir Ege şehri değil, Ankara ve İstanbul'dan sonra Başbakanlığa ev sahipliği yapacak üçüncü şehir.

Burada bütün İzmirlilere söz veriyorum. Bu ofis gece gündüz İzmirlilerin emrinde olacak. Başbakanlığın bütün birimleri burada temsil edilerek bir hizmet büroksisi bir hizmet alanı oluşacak.

Ben de her fırsatta İzmir'e geleceğim. İzmirlilerle hem buluşacağım, hem de burada Başbakanlık üzerinden Türkiye'yi yönetmeye devam edeceğiz.

Ayrıca bugün mitingimizden sonra Konak Tüneli'ni de açıyoruz. Konak Tüneli İzmir'in merkezinde trafiği rahatlatacak. 1200 metreden daha fazla derinlikte çift tüplü tünelle 40 bin araç geçecek ve seyahat süresi 45 dakika kısalacak.

Daha İzmir'le ilgili daha çok projeyi anlatacağız. Ama gelin önce İzmir'in bizim için taşıdığı önemi bir anlatalım. Anlatalım ki, sonra gelip cumhuriyetçilik, milliyetçilik, özgürlük üzerine konuşanlara bir ders verelim. Ders vermeye hazır mısınız?

O ZAMAN DERS 1: CUMHURİYETÇİLİK

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün bir milletin yek bir vücut olarak verdiği istiklal mücadelesi ile kurulmuştur. Hiç kimseye ait değildir. Bütün bir millete aittir. Hiçbir elitin, hiçbir zümrenin, hiçbir seçkinci grubun değil, 78 milyonun aziz ve kudretli bir devletidir. Bu devlet 2002'de ne haldeydi? Gazi Mustafa Kemal cumhuriyeti kurduğunda demişti ki gençlere hitaben; Cumhuriyeti biz kurduk, siz yükselteceksiniz. Şimdi Allah aşkına bütün İzmirlilere ve İzmirliler şahsında bütün millete soruyorum; Cumhuriyetin itibarını kim kazandırdı?

Gelip Konak Meydanı'nda cumhuriyetçilik taslayanlara soruyorum; Türkiye Cumhuriyeti devletine itibarı kim kazandırdı? Paramıza itibarı kim kazandırdı? Türkiye Cumhuriyeti mührünü dünyaya kim vurdu?

Bir utanç vesikasıdır, Dışişleri Bakanlığı dönemimde diplomatlarımız dedi ki; Sayın Bakanım dediler, 2002'de öyle bir haldeydik ki, Başbakan yurtdışına gidecek dediler, bir taraftan da tasarruf genelgesi var. 'Şu masrafları yapamazsınız' diye bir genelge. Biz Başbakana vereceğimiz belgeleri basabilmek için kendi cebimizden verdik, bir fotokopicide belgeleri çektirdik. Fotokopi makinemiz bile çalışmıyordu dediler. Bu mu cumhuriyetçilik, bu mu devlet itibarı?

2 gün önce Ordu ve Giresun'daydık sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte. Buradan tüm milletime sesleniyorum; o manzaradan gurur duymayan bir Türk olabilir mi? Denizin üstünde Avrupa'da ilk kez havaalanı yaptık.

KILIÇDAROĞLU OKUMA ÖZÜRLÜDÜR OKUYAMAZ DA

Kılıçdaroğlu birtakım farazi projelerden bahsediyor. Stratejik derinlik kitabının arka sayfasını okumuş ya da birisi okumuş ona söylemiş, o okuma özürlüdür okuyamaz da, 'merkez ülke' diye bir tanımı bizim geliştirdiğimiz tanımı esas alan bir proje. Diyorki, 2035 yılında bunu yapacağız. Bırak 2035'i. Ben şimdi buradan Konak Meydanı'ndan 4 yıl içinde bitireceğimiz dünya çapındaki projelerden bahsedeceğim.