Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Avrasya Tüneli inşaatında incelemelerde bulundu. Davutoğlu, incelemenin ardından "İstanbullular bu hizmeti hak ediyor. İstanbul'un doğası ve çevre güvenliği bakımından da önemli katkılar yapacak bu proje eminim tarihe altın bir imza olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına geçecektir" dedi.
Davutoğlu, öğle saatlerinde Göktürk'teki evinden çıkarak, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne geldi.
Bir süre kaldıktan sonra buradan ayrılan Başbakan Davutoğlu, incelemelerde bulunmak üzere Avrasya Tüneli inşaatına geçti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan ile yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi alan Davutoğlu, ardından çalışmaların devam ettiği zemine indi.
Personel servis aracıyla tünele giren Davutoğlu, incelemelerde bulundu.
Davutoğlu, Avrasya Tüneli inşaatında (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi) incelemelerde bulunduktan sonra yaptığı konuşmada, sadece İstanbul ve Türkiye için değil, dünya için de tarihi önemde bir projeyi bizzat görmekten gurur duyduğunu söyledi.
Aslında bunun tarihi bir proje olduğunu belirten Davutoğlu, "Çünkü 8 bin 500 yıllık tarihinde İstanbul'un birçok kereler iki kıtayı birleştirme rüyaları, idealleri oldu. Bizim iktidarlarımız döneminde bu ideal iki kez gerçekleştirildi. Birincisi, aziz gibi olmanın vasfı olarak kabul edilen, su gibi aziz anlamında kuzeyden Melen Projesi'yle kuzeyden geçiş. İkincisi Marmaray demiryolu hattı. Şimdi üçüncüsü gerçekleştiriliyor; Avrasya geçişi. Bu suretle iki katlı olarak, dünyaya örnek olacak bir proje hayata geçiriliyor" diye konuştu.
Projenin tarihi olduğunu kadar insani bir proje olduğunu vurgulayan Davutoğlu, trafik yoğunluğu ve bunun getirdiği çevre problemlerini aşmanın aslında bu tür projelerle mümkün olabildiğini kaydetti.
'Araçla gittik, yürüyerek geri döndük'
Kazlıçeşme ve Göztepe arasındaki yaklaşık 14,5 kilometrelik mesafenin bu yolla 15 dakikaya ineceğini belirten Davutoğlu, "İstanbul'daki trafikte rahatlama dışında küresel ölçekte bir proje. Türk mühendislik ve mimarlık tarihi, itibarı açısından da örnek bir proje. Çünkü biraz önce, dönüşte özellikle yürümeyi arzu ettim. Çünkü insanlık tarihinde herhalde kimseye nasip olmamış bir yürüyüş bu. Yaklaşık 920 metre. Her gün 8-10 metre ilerleyerek kat ediliyor tünel. Biz araçla gittik, yürüyerek geri döndük. Araçla daha sonra buradan geçecek olanlar bizim şansımıza sahip olmayacaklar. Denizin yaklaşık bazı yerlerinde 106 metre derinliğe kadar inen bir kotta toprağa değme imkanı olmayacak" dedi.
3 bin 400 metresi su altında olan tünelin toplam geçiş uzunluğunun 5 bin 400 metre olduğunu ifade eden Davutoğlu, 9,2 kilometrelik bağlantı yollarıyla da muhteşem bir proje olduğunu söyledi.
Firma yetkililerinden aldığı bilgiye göre tünelin mühendislik açısından dünyada bir ilk niteliği taşıyacağını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu derinlikte, bu basınçta, bu yoğunlukta bir geçiş, olağanüstü bir mühendislik başarısı. Her biri önemli bir parça oluşturan segmentlerin tamamıyla Türk yapımı olması, gördüğümüz şekilde bilezik şeklinde segmentlerin ilerlenen her hatta kuşatmış ve çevreleyebilecek kapasitede olması da Türk inşaat sektörünün ve Türk mühendisliğinin geldiği aşamayı gösteriyor. Bununla gurur duyuyoruz. Bu çalışmanın tümü 4 yılı biraz geçen sürede tamamlanacak ümidindeyiz. Çalışmalar bu sene ocak ayında başladı. Gelecek sene haziran ayında tünelin su altındaki kısmı tamamlanacak. İrtibat ve bağlantı yollarının bağlanmasının tamamlanması 2017 Ağustos'u olarak planlanmıştı ama biraz önce Ersin Bey ve arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde onlar Mart'a çektiler. Biz 2016 Aralık'ına çektik. Süre itibarıyla maliyetleri düşürmesi bakımından da insani boyutuyla inşallah en kısa zamanda ama güvenilir bir şekilde tamamlanması bize büyük bir mutluluk verecek."
‘Konfor kadar güven de önemli’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, tünelin deprem dayanıklılığı üzerinde de hassasiyetle durduğunu ifade ederek, İstanbul'un deprem bakımından riskli bir hatta olduğunu söyledi. Kendisine verilen teknik bilgilere göre yaklaşık 2 bin 400 yıllık istatistiksel verilere dayalı olarak, o şiddette bir depremin hesap edilerek tedbirler alındığını belirten Davutoğlu, yürüdüğü alanda da depremle ilgili alınan tedbirler olduğunu, bunun da kendisini sevindirdiğini anlattı.
Davutoğlu, güvenliğin konfor kadar önemli olduğunu aktararak, "Bu büyük bir konfor sağlayacak İstanbullu hemşehrilerimize ve Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya gidecek bütün yolculara ve bütün insanlığa. Güvenli bir proje olması önemlidir. İçeride iş güvenliği bakımından da bazı gözlemlerde bulunma imkanı oldu. İşçi kardeşlerimizle konuştuk. Bu konuda alından tedbirler dolayısıyla da teşekkür ediyorum. Her halükarda dünyanın en önemli projelerinden birinde bütün bu emeği olan kardeşlerimize, yetkililerimize teşekkür ediyorum. Başta Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi hasebiyle kendilerine ve bu projede geçmişte emeği geçmiş bütün arkadaşlarımıza da bir kez daha teşekkürü bir borç biliyorum" diye konuştu.
İstanbul'daki diğer bazı projeleri, 3. köprüyü ve 3. havalimanını da dolaşacağını ifade eden Davutoğlu, heyecan verici bir gün yaşadığını söyledi.
‘En derin noktaya birlikte imza atarız’
Türkiye'nin ulaştığı mühendislik seviyesi, iktisadi ve ekonomik seviyenin, bu projeyi gerçekleştirme bağlamında eriştiği gücün her türlü takdirin üzerinde olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İstanbullular bu hizmeti hak ediyor. İstanbul'un doğası ve çevre güvenliği bakımından da önemli katkılar yapacak bu proje eminim tarihe altın bir imza olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına geçecektir. Çalışmanın en kısa zamanda düşündüğümüz takvim içinde gerçekleşmesini ümit ediyorum. Bir gün, önce bu tünelden birlikte geçeceğiz, sonra da İstanbullularla birlikte bağlantı yolları bittiğinde yepyeni bir ulaşım ağına sahip olacağız. Ulaştırma Bakanımız bizzat gelişmeleri takip ediyor. Ben de bundan sonra sık sık gelerek misafiriniz olacağım. 920 metre. Belki sürpriz şekilde 1000 metreye ulaştığınızda, 106 metreye ulaştığında haber edin, bu başka bir tarihi gelişme olur. 106 metre en derin noktası. O derin noktada işçilerimizle bir Türk kahvesi içeriz. Oraya da birlikte bir imza atarız."
Davutoğlu, Türk firmasıyla birlikte projeyi gerçekleştiren Koreli firma temsilcilerine de teşekkür etti.