Tarihi davaya müdahillik talepleri ise dün peş peşe geldi. Mahkemenin suçtan zarar gördükleri iddiasıyla iddianamenin birer örneğini gönderdiği TBMM ve Başbakanlık’ın yanı sıra CHP, MHP ve Ülkü Ocakları da dün mahkemeye başvurdu. Müdahillik taleplerini Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi karara bağlayacak
Milliyet'in haberine göre, Tarihi 12 Eylül davası, bugün Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlıyor. Duruşmaya bir gün kala 12 Eylül davasına müdahillik talepleri peş peşe geldi. Dün ilk başvuruyu mahkemenin tensip zaptıyla birlikte suçtan zarar görme ihtimaline karşı iddianamenin bir örneğini tebliğ ettiği TBMM yaptı. TBMM’nin başvurusunda, şöyle denildi:
“Askeri müdahalenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1961 Anayasası’na göre, yasama yetkisi TBMM’nindir. Bu yetki devredilemez hükmünü içermektedir. TBMM’ye ait olan bu yetki, mutlak ve münhasır bir yetkidir. Sanıkların gerçekleştirdiği askeri müdahale ile kaynağını anayasadan olmayan yetkiler kullanılarak, TBMM’ye ait yasama yetkisi, zor ve güç kullanılarak elinden alınmış, anayasal görevini yapması engellenmiştir. Bu nedenle TBMM, sanıklara isnat edilen suçun birinci derece mağdurudur. Davaya müdahil olarak katılınması gerekmektedir.”
Başbakanlık da 12 Eylül askeri darbesinden zarar gördükleri iddiasıyla müdahil olmak için mahkemeye başvurdu. Başbakanlık Hukuk Müşavirliği’nce hazırlanan dilekçede darbenin, seçilmişlerin hak ve yetkilerinin zor kullanılarak ellerinden alınmasına neden olduğu anlatıldı.
‘Türkeş hapis yattı’
MHP de dün sürpriz biçimde müdahillik başvurusu yaptı. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman tarafından mahkemeye verilen dilekçede, darbe nedeniyle partinin kapatıldığı, mallarına el konulduğu ve Alparslan Türkeş’in de aralarında bulunduğu yöneticilerinin tamamının tutuklandığı belirtilerek, “Türkeş, 15 Eylül 1980 ile 9 Nisan 1985 arasında 4,5 yıl haksız ve suçsuz kasten tutuklu kalmıştır. Suçtan zarar gören MHP’nin davaya katılmasına izin verilmelidir” denildi. Ülkü Ocakları Başkanı Harun Öztürk de müdahillik dilekçesi verdi.
Parti ve dernekler
Davaya 476 kişi ile 18 dernek, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu müdahil olmak için başvurdu. 321 kişi bireysel, 155 kişi avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe verdi. CHP, MHP, BDP, BBP, EDP, Milliyetçi Türkiye Partisi ve Diyarbakır Barosu’nun da bulunduğu toplam 17 siyasi parti, dernek ve sivil toplum kuruluşu da yönetici veya avukatları aracılığıyla davada müdahil olma talebinde bulundu. Yaşı küçültülerek idam edilen Erdal Eren’in ailesi, Bahçelievler Katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı, öldürülen Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi ve Savcı Doğan Öz’ün aileleri, Dev-Yol ve Ülkü Ocakları gibi farklı kesimler de duruşmaya katılma talebinde bulundu.
Son dakika önceliği
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasına iddianamede ismi geçen ”mağdur-müdahil” 22 kişi, müdahillik talebinde bulunanlardan isimleri belirlenen 40 kişi ve yine müdahillik talebinde bulunan tüzel kişilerin temsilcilerinin alınmasına karar verdi. Böylece, son dakikada başvurmalarına rağmen TBMM, Başbakanlık, CHP ve MHP’nin temsilcileri de salonda olabilecek.
İddianamede ismi geçen ”mağdur-müdahil” kişiler Nimet Tanrıkulu, Namık Kemal Zeybek, İbrahim Ünal, Yaşar Yıldırım, Celalettin Can, Yaşar Okuyan, Dev-Yol davası sanıklarından Oğuzhan Müftüoğlu, Doğunun Başbuğu olarak tanınan Yılma Durak, Selim Dindar, öldürülen Musa Anter’in yeğeni, siyasetçi-yazar Orhan Miroğlu, Kahramanmaraş Katliamı’nda ismi geçen BBP’li Ökkeş Şendiller ve Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İzet İpekçi, salonda yer alacak. “Müdahillik” talebinde bulunanlardan duruşmaya alınmasına karar verilen isimler arasında, yaşı küçültülerek idam edilen Erdal Eren’in ağabeyi Erkan Eren, öldürülen Savcı Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz de yer alıyor.
11 bin 527 gün önce...
Türkiye 12 Eylül 1980’de ağır bedeller ödeyeceği bir güne uyandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile kuvvet komutanları Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun, “İç Hizmet Kanunu’nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararı alarak ülke yönetimine bütünüyle el koydu.” Ancak askeri darbeyle birlikte, yeniden siyasi sürece geçilene kadar Türkiye büyük acılara şahit oldu. Verilen 517 idam kararından 50’si infaz edildi, 171 kişinin işkencelerde öldüğü ortaya çıktı. TCK’nın 141, 142 ve 163. maddelerine muhalefet ettikleri gerekçesiyle 71 binden fazla insan hakkında davalar açıldı. Toplam 98 bin kişi ise örgüt üyeliği suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Yıllar süren askeri darbe döneminden 32 yıl sonra bugün başlayacak davanın iki sanığı ise, binlerce insan hakkında davalar açılmasına, işten atılmalarına, işkence görmelerine ve hatta asılarak idam edilmelerine neden olmakla suçlanan Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya. Türkiye, 32 yıl sonra 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle yüzleşecek. Darbeyi yapan Milli Güvenlik Konseyi’nin hayatta kalan üyelerinden Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasına bugün başlanacak.
Son dakika kırığı
Davanın ilk duruşmasına Ankara ve İstanbul GATA’da tedavileri devam eden sanıklar Evren ve Şahinkaya katılmayacak. Evren’in, sindirim sistemi ameliyatı sonrasında tedavisinin sürdüğü hastane odasında düşerek köprücük kemiğini kırdığı belirtildi. Avukatı Bülent Acar ise müvekkilinin kolunun kırıldığını söyledi. Mahkemenin, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılıp katılmayacakları, telekonferansla ifadelerinin alınıp alınamayacağını sorduğu Adli Tıp Kurumu’ndan da yanıt gelmedi. Bu durum, mahkemenin eleştirilmesine yol açtı. Mağdur yakınları, duruşmaya sayılı günler kala Adli Tıp’tan bu bilginin sorulmasının Evren ve Şahinkaya’ya avantaj yarattığını savundu. Bugünkü duruşmada, sanıklar yerine avukatları Bülent Acar hazır bulunacak. Sanıklar olmadığı için kimlik tespiti de yapılamayacak.
Nurettin Kurt'un Hürriyet gazetesinde yer alan haberine göre, 12 Eylül davasının sanığı Kenan Evren, davaya yönelik rekor düzeye ulaşan müdahillik talepleri için yakınlarına, “Şaşırmadım. İpin ucundan birisi çekti mi çorap söküğü gibi gerisi geliyor. Ama benim için Süleyman Demirel’in başvuru yapmaması sürpriz oldu. Şaşırdım. Onu beklerdim” dedi.
Darbenin acı bilançosu
- 7 bin kişiye idam istendi, 517 kişiye idam cezası verildi.
- 259 kişinin idam dosyası TBMM’ye gönderildi.
- Onaylanan 54 idamın 50’si infaz edildi.
- 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
- 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden; 98 bin kişi de örgüt üyeliğinden yargılandı.
- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
- 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
- 4 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.
- Yaklaşık 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
- 171 kişi işkenceler sonucu öldü.
- 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, 31 gazeteci cezaevine girdi.
- 3 gazeteci silahla öldürüldü.
- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
Akreditasyon olmayacak
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül davasını izleyecek basın mensuplarına ilişkin listeyi dün akşam saatlerinde hazırladı. Listeye göre, daha önce 21 olarak açıklanan duruşmayı izleyecek basın mensuplarının sayısı 36’ya çıkarıldı. Listede, ulusal düzeyde yayın yapan yazılı ve görsel medya kuruluşlarının yanı sıra Genelkurmay Başkanlığı nezdinde akredite olmadıkları gerekçesiyle askeri programlara alınmayan sol çizgide yayın yapan Dicle Haber Ajansı, Evrensel gazetesi, Birgün gazetesi, İMC TV ve ETHA ile sağ tandanslı Akit, Samanyolu TV ve Cihan Haber Ajansı da yer alıyor.