Darbe girişiminin ardından ilk Bakanlar Kurulu toplantısı önceki gün (18 Temmuz 2016) yapıldı. ‘Özel yetkili darbe mahkemeleri’ kurulmasının ele alındığı toplantıda, darbecilerin 3 metrekarelik hücrelerde, diğer mahkûmların haklarına sahip olmadan cezalandırılması görüşünün ağırlık kazandığı aktarıldı.
Bakanlar Kurulu'nun, darbe girişiminin ardından yapılan ilk toplantısında Milli Güvenlik Kurulu'nun ardından kesinleştirilecek birçok önemli konu ele alındı. Bu kararların bir kısmı, TBMM’de çıkartılacak acil yasalarla hayata geçirilirken, bir kısmı hükümet kararı olarak uygulamaya konulacak.
'Savaş-darbe mahkemeleri' gündemde
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, darbe girişiminin bundan sonraki süreci, güvenlik önlemleri, yargılama usulleri gibi başlıkların ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısında, “Şu anda savaş koşulları hüküm sürüyor, dolayısıyla savaş hukuku esas olmalı” diyen bakanların olduğu görüldü. Darbecilerin yargılanması için özel yetkili mahkemeler kurulması gündeme gelirken; bu mahkemelere özel binalar ve yerler tahsis edileceği, özel yetkili savcı ve hâkimlerin görev alacağı belirtildi. Bazı bakanların ‘savaş-darbe mahkemeleri’ olarak nitelendirendirdiği mahkemelerin, yargılama sonrası lağvedilmesine ilişkin hükümlerin de hazırlanacak yasal düzenlemeye konulması ele alındı.
İdam yerine 'özel hücre' önerisi
Toplantıda, bir süreden beri kamuoyunda tartışılan idam cezasının yeniden getirilmesi konusunda da görüşler dile getirildi. Bakanların büyük bölümü, idam cezasının uluslararası anlaşmalar ve ilişkiler açısından doğuracağı sonuçları, çıkartılacak yasanın geriye doğru yürüme güçlüğünü dile getirdi. İdam cezasına ilişkin düzenleme konusunda karar alınmazken, darbecilerin özel olarak oluşturulacak hücrelerde ömür boyu hapis yatmasının daha büyük ceza olacağı yorumları, darbeciler için özel hapishane inşa edilmesi önerileri yapıldı.
Genelkurmay'ın şehir dışına taşınması tartışıldı
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan önemli başlıklardan birisi de Ankara’nın merkezinde kalan Genelkurmay ile kuvvet komutanlıklarının merkezlerinin şehir dışına taşınması oldu. Bu tür olaylarda, bu komutanlıkların şehir merkezinde olmasının sivil halk için ciddi tehdit oluşturduğu, bu binaların korunmasıyla ilgili de gerekli önlemlerin alınamadığı ifade edildi. Askeri kurumlar ve askeri okullarla ilgili olarak radikal kararlar alınması konuşulurken; halen bu okulda eğitim gören öğrencilerin Fethullah Gülen Cemaati’yle olan bağının ortaya çıkartılması gibi bir dizi kararın da uygulamaya konulacağı belirtildi.