Muzaffer Gençdoğan / ANKARA
TBMM Adalet Komisyonu, Danıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısını değiştirerek kabul etti. Alt komisyon raporu üzerinden yapılan görüşmelerde Tasarının bazı maddeleri değiştirildi, üç maddesi de metinden çıkarıldı.
Muhalefetin Anayasaya aykırı olduğunu savunduğu Tasarı’nın 9’ncu maddesi, Hükümetin ısrarla istediği akçeli konulardaki uyuşmazlıkların “ivedi yargılama” usulüyle çözülmesini öngörüyor. Buna göre, ihale işlemleri ile acele kamulaştırma işlemleri, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları, Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca kıyılarda yapılan satış tahsis ve kiralama işlemleri, Çevre Kanunu uyarınca çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sonucu alınan kararlar ve kentsel dönüşüme ilişkin alınan Bakanlar Kurulu kararlarıyla ilgili uyuşmazlıklar, “ivedi yargılama” usulüyle çözüme kavuşturulacak.
Tasarıya göre, söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili ivedi yargılamada, yürütmenin durdurulması talebine ilişkin verilecek kararlara itiraz edilemeyecek. Bu davalar, dosyanın hazırlanmasından itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanacak. Danıştay, evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi hatalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise ya da temyizi istenilen karardaki maddi yanlışların düzeltilmesi mümkün ise, işin esası hakkında karar verecek. Aksi halde gerekli incelemeyi kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar oluşturacak.
'Anayasa'ya aykırı' itirazları
Komisyonun muhalefete mensup üyeleri, Tasarı’nın 9’ncu maddesiyle hukukun temel itiraz konusu olan yürütmenin durdurulması istemine sınırlama getirilmesinin Anayasaya aykırı olduğunu savundular. Aynı milletvekilleri, bu madde ile ayrıca vatandaşın hak arama hakkının engellendiğini ileri sürdüler. İtirazlar üzerine Başkan Ahmet İyimaya, maddeyi “anayasaya aykırı olup olmadığı” açısından oylamaya sundu. AKP’li üyeler “anayasaya aykırı değil” yönünde oy kullandılar.
'İptal kararı veren mahkemeler, Türkiye’yi milyarlarca dolar zarara uğrattı'
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, halen uygulamada ihalelerle ilgili sorunlar yaşandığını belirterek “Karadeniz’deki boru hatlarıyla petrol taşıma ihalesinin iptali amacıyla 2004 yılında açılan dava halen devam ediyor. Bir ilimizde lise yaptırmak için açılan ihalenin iptaliyle ilgili dava da 9 yıldan beri sürüyor. Örnekleri çoğaltabilirim” dedi. Bozdağ, “özelleştirme işlemleriyle ilgili sıkıntı veren örnekler de var. İptal kararı verenler Türkiye’yi milyarlarca dolar zarara uğrattı. Bunun hesabını kimse sormuyor. Bunların başında Türk Telekom’un satışı, Kuşadası Limanı, Eti Alüminyum’un satış işlemlerinde yaşanan sorunları sayabilirim” diye konuştu.
Üyelerin dava daireleri kurullarına getirilme yöntemi ve süresi de tartışmalı
Komisyonda kabul edilen Tasarı’nın “İdari dava daireleri kurulu” ile “vergi dava daireleri kurulu”na getirilecek üyelerin atanma usulleri ve süresi de toplantıda uzun tartışmalara neden oldu. Tasarı ile Vergi Dava Daireleri Kurulu’na 30 üye seçilmesi öngörülürken, bu üyelerin kıdeminin iki yıl olarak belirlenmesi, görev süresinin ise 6 yıl olmasın rağmen üyelerin başkanlar kurulunca görevlendirilecek olmasına itiraz edildi. Halen Danıştay dairelerinin üye sayısının biri başkan 5 kişiden oluşması, itirazların temelini oluşturdu.
Grup davaları sistemi geliyor
Tasarıyla, “grup dava” yöntemi de getiriliyor. Buna göre, emsal davalar için tek bir karar verilecek ve diğer tüm benzer davalar için geçerli olacak. Bu yeni yöntemin, Danıştay’ın ilgili dava dairelerini işlevsiz hale getirmesi ve ilk derece mahkemenin “ısrar hakkını” ortadan kaldırma tehlikesi bulunuyor. Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya’nın Adalet Bakanlığı ve Danıştay Başkanlığı yetkililerini “Denetim mahkemesine idari mahkeme yetkisi verilemez. Buradaki hükmü, Tasarı’nın Genel Kurul’a inmesine kadar düzeltin” şeklinde uyarması da anılan tehlikenin varlığını ortaya koydu.