Danıştay 1'inci Dairesi, İçişleri Bakanlığı'nın, Tunceli Belediyesi‘ne kayyım olarak atandığı dönemde eski vali Tuncay Sonel hakkında usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle soruşturma izni vermemesi kararını iptal etti.
Tunceli'de 2019 yılı yerel seçimlerinde Türkiye Komünist Partisi'nden Belediye Başkanı seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu, devraldığı belediyede başlattığı incelemeler sonunda, 2017 yılında Tunceli Valiliği ve Belediyeye kayyım atanan Tuncay Sonel hakkında, birtakım ihale dosyasında 'Usulsüzlük yaptığı, kamu zararına yol açtığı, ihaleye katılımı kısıtladığı, belediyeyi zarara uğrattığı' gerekçeleriyle İçişleri Bakanlığı'na şikayette bulundu.
Yapılan incelemede, İçişleri Bakanlığı'nca 20 Ekim 2020'de 'Şikayetin işleme konulmaması' yönünde karar verdi.
Belediye Başkanı Maçoğlu, bakanlığın kararına itiraz ederek Danıştay'a başvurdu. Danıştay 1'nci Dairesi, 'Valilik görüşü dikkate alınarak İçişleri Bakanı tarafından verilen işleme konulmama kararının hem objektifliğe hem de 4483 sayılı Kanun'un düzenlenmesine aykırı olduğu görülmüştür' denilerek İçişleri Bakanlığı'nın 'İşleme konulmaması' kararının kaldırılmasına karar verdi.
2017'de Tunceli Belediyesi'ne kayyım olarak atanan Sonel, 2020 yılında, Ordu Valiliği'ne atanmıştı.
Danıştay kararının ardından Vali Sonel hakkındaki şikayetlerin müfettişler tarafından inceleneceğini söyleyen Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, "Belediyeyi aldıktan sonra ilk olarak, bizden önceki süreçte yapılan ihaleler için denetleme komisyonu oluşturduk. Bu incelemeleri profesyonel denetimciler yaptı. Yapılan araştırmalardan sonra 7- 8 dosya üzerinde bizce 'Kamu İhale Kanunu'na aykırı olduğunu tespit ettik. İçişleri Bakanlığı'na, soruşturma yapılması için bir başvuru yaptık, dosyalarımızı gönderdik. Bize gelen yazıda buna gerek olmadığını, aynı durumda Valilik makamı kendi astı yani kendi denetimindeki bir memura kendisini denetleyerek buna dair bir şey olmadığını söylüyor. Böyle bir şey söyleyince biz de itiraz ettik. Kamu zarara uğratıldı, kamu bu halkın parasını kimse istediği gibi kullanamaz. Biz bağırıp çağırmadık, hukuka uygun ne yol varsa ona başvurduk. Danıştay'a başvuru yaptık, itirazımızı ettik. Danıştay bir karar aldı. O kararda da bazı dosyalar üzerinde eksiklerin yapıldığını, bunun için kendi astına kendini denetletemez. Onun için İçişleri Bakanlığı’na bağlı müfettişleri tarafından yapılması gerektiğinin kararını aldı. Şimdi o dosyalar mülkiye müfettişleri tarafından denetlenecek, denetleme sonrasındaki raporlara göre de bizler hukuka başvuru yapacağız" dedi.
“Kamunun yasaları ve kanunları var, buna göre işler yapılsın”
Yapılan ihalelerin yasada doğal afetler, salgın hastalıklar, ani ve beklenmeyen durumlar maddesine göre yapıldığını belirten Maçoğlu, "İhaleler, 21/B kanuna göre yapılmış. 21/B sel, deprem, savaş ve afet durumu demek. Oyuncak almanın 21/B'ye göre ne aciliyeti var bilmiyorum. 700 metre aralığında iki büyük köprünün arasına iki süs köprüsünün yapılmasına ne gerek var bilmiyorum. Araçların geçtiği 2 köprü var, bir de bir tane asma köprü, onlar yetmemiş gibi iki süs köprüsü yapılmış. Yer altı çarşısının bir ihalesi var. Karayollarına ait olan bir yolu belediyeye devretmiş ve oradaki aydınlatma direklerini kaldırıp yenisi takılmış, bu bir ihtiyaç değildir. Bunlar yapılmadan önce de ışıklandırma vardı. Zaten Danıştay da ihtiyaç olmadığı halde bir ışıklandırmanın neden tekrar ihalesi yapılarak yenisi takılıyor, şeklinde kararı var. Karayollarına ait yolu belediyeye alıyor, bizim sürecimizde de o yol tekrardan Karayollarına devredildi. 8 milyon yer altı çarşısı, 16 milyon iki köprü toplamda 35 milyonluk bir iş. Hizmet meselesine hiç karşı değiliz, köprü de yaparsın ihtiyaç ise park da yapabilirsin. Bunların yerine daha çok ihtiyaç olan araç gereçlerin değişmesi lazım, her biri 30 yaşında ve birçok araç faaliyet yürütürken bozuluyor. Kamunun yasaları ve kuralları var. Buna uygun işler yapılmasını istiyoruz" diye konuştu. (DHA)