İstanbul’da film senaryolarını aratmayacak bir dolandırıcılık olayında, iş insanı Şükrü Yıldız, trafik kazası süsü verilerek 680 bin dolarlık senede imza attırıldığını belirtti. Senette alacaklı olarak kızının sevgilisi, kefil olarak ise kızı yer aldı. Kızının ve çete üyelerinin ifadeleriyle kumpas açığa çıktı.
İstanbul’da iş insanı Şükrü Yıldız, 13 Aralık 2024 tarihinde aracıyla seyir halindeyken, başka bir aracın arkadan çarpması sonucu durdu. Hasarın küçük olduğunu gören Yıldız, tarafların anlaşmasıyla olay yerinden ayrılmak üzereyken, karşı taraftaki gençlerden biri "Araç kiralık, tutanak tutmamız gerekiyor" diyerek Yıldız’ı ikna etti. Yıldız, kaza tutanağı zannettiği iki belgeye imza attı.
Sözcü'nün haberine göre, kazadan bir kaç ay sonra, Yıldız’ın adresine 680 bin dolarlık bir senet ulaştı. Senette alacaklı olarak Adem Önal, kefil olarak ise kendi kızı Ayşegül Yıldız'ın isimleri görünüyordu. Durumu öğrenen Yıldız, Adem Önal ve kızı hakkında “resmî evrakta sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla savcılığa başvurdu.
Kızının bu kişilerin etkisinde olduğunu belirten Yıldız, eski eşiyle boşanmasının ardından kızının kendisini suçladığını ve bunun bir intikam girişimi olabileceğini dile getirdi. Yıldız’ın büyük kızı Belgin ise karakola giderek çete üyelerinin planlarını deşifre etti ve babasının olayla ilgisi olmadığını ifade etti.
Senette kefil olarak imzası bulunan Ayşegül Yıldız ise polise verdiği ifadede, “Adem’de benim özel görüntülerim var. Beni uyuşturucuya alıştırdı. Senedi Bahadır adlı arkadaşı ile düzenledi. Ben de imza atmak zorunda kaldım. Bunlar Daltonlar Çetesi, çok tehlikeliler. Benden umudu kesin” diyerek yaşananları itiraf etti.
