Medya

Cumhuriyet'in avukatından Nagehan Alçı'ya: Hayaletlerin yazıları görünmez

Nagehan Alçı, Tora Pekin için "Yalancı, yetkisi olsa işkence yaptırır, Ahmet İnsel'i tuzağa düşürdü" demişti

10 Kasım 2016 19:21

Cumhuriyet gazetesinin avukatı Tora Pekin, kendisine yönelik olarak "Bu iftira rüzgârını başlatan yalancı avukatın elinde yetki olsa hepimize işkenceler yaptırır, mevcut savcıları mumla ararsınız. Zaten Ahmet İnsel’i ve daha birçok gazeteciyi de tuzağa düşüren, programı izlemediğini de itiraf ederek sırf kendi egosunu ön plana çıkarmak için yalanlar söyleyen bu avukat" ifadesini kullanan Milliyet yazarı Nagehan Alçı için adını anmadan "Hayaletlerin yazıları görünmez" dedi. 

Pekin, Twitter'da paylaştığı mesajında "Bu bana, gördün mü ne yazmış dedikleriniz var ya, hayır görmedim yazdıklarını çünkü yok öyle bir şey. Hayaletlerin yazıları görünmez, söyledikleri duyulmaz" ifadesini kullandı.

Ne olmuştu?

Tora Pekin, 6 Kasım'da Twitter'da yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

"5 Kasım akşamı bir arkadaşımın uyarısı üzerine NTV’yi açtım ve Ahmet Arpat’ın sunduğu programda Nagehan Alçı, Mehmet Tezkan ve İsmet Berkan’ın, Cumhuriyet gazetesi soruşturmasıyla ilgili konuştuklarını gördüm. Kısaca izlemem ne olduğunu anlamama yetti. NTV’de çalıştığını bildiğim gazeteci Erdoğan Durna’yı aradım, programa katılma isteğimi derhal ilgili kişilere iletmesini, isteğimin kabul edilmemesi halinde konuyu kamuoyuna duyuracağımı olabilecek en net şekilde açıkladım, o da gerekli yerleri arayacağını söyledi (saat 22.24). Ne konuşulduğunu 10 yıldır bildiğim için TV’nin sesini kısıp bekledim, telefonum meşgul çalmasın diye de kullanmadım. Hiç kimse aramadı. Bu durum bilinsin. Dokuz (rakamla, 9) arkadaşımızı tutukladılar. Cumhuriyet gazetesini susturmak istiyorlar. Bunun zeminini de böyle programlarla, medya aracılığıyla yapıyorlar"

Cumhuriyet yazarı Ahmet İnsel ise Tora Pekin'in açıklamalarını referans alarak yazdığı yazısında Nagehan Alçı için adını anmadan "Yeni Türkiye mamulü yaratık" benzetmesi yapmıştı. Cumhuriyet'e yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınan Aydın Engin'e 2008 yılında yaptığı 250 liralık havalesinin soruşturma dosyasına 250 bin lira olarak girdiği ve savcının kendisinden "PKK ile ilgili şahıs" olarak bahsettiği Prof. Ahmet İnsel, söz konusu iddianın Alçı'nın da katıldığı programda gündeme getirildiğini varsayarak tepki göstermiş; ve "Yeni Türkiye mamulü bir yaratık, kimin onun kulağına fısıldadığını tahmin etmenin zor olmadığı bu konuyu, Cumhuriyet’i zan altında bırakmak için tekrarlayınca, söz konusu olanın sayıyı yanlış okumaktan kaynaklı bir hata olmadığını anladım" demişti.

Daha sonra kullandığı ifadeler nedeniyle Nagehan Alçı'dan özür dileyen İnsel, "Hürriyet gazetesinde, 'PKK’lı Ahmet İnsel’in 250 bin lirası nedir?' gibi her yöne çekilebilecek bir başlıkla haber olunca, kafamın tasının attığını tahmin edebilirsiniz. Bu öfkeyle, NTV’deki programa da dönüp bakma imkânım tam olmadığı için, çeşitli kanallardan yayımlanan haberi doğru kabul edip dünkü yazıyı yazdım" ifadesini kullanmıştı.

Nagehan Alçı: İftiracı avukat Ahmet İnsel'i tuzağa düşürdü


Milliyet yazarı Nagehan Alçı ise, Cumhuriyet avukatı Tora Pekin'in kendisine yönelik kullandığı ifadelere tepki göstermişti. Ahmet İnsel'in isim zikretmeden kullandığı "Yeni Türkiye mamulü bir yaratık, kimin onun kulağına fısıldadığını tahmin etmenin zor olmadığı bu konuyu, Cumhuriyet’i zan altında bırakmak için tekrarlayınca, söz konusu olanın sayıyı yanlış okumaktan kaynaklı bir hata olmadığını anladım" ifadesiyle ilgili olarak "Çok üzüldüm! İzlemediği bir programı izledim diyerek nasıl bu yazıyı yazabilmiş anlamak mümkün değil" diyen Alçı, "Bu iftira rüzgârını başlatan yalancı avukatın elinde yetki olsa hepimize işkenceler yaptırır, mevcut savcıları mumla ararsınız. Zaten Ahmet İnsel’i ve daha birçok gazeteciyi de tuzağa düşüren, programı izlemediğini de itiraf ederek sırf kendi egosunu ön plana çıkarmak için yalanlar söyleyen bu avukat" görüşünü savunmuştu.

Tora Pekin: İşimize bakalım,
hayalet diye bir şey yoktur

Tora Pekin'in Twitter adresinde paylaştığı mesaj şöyle:

"Yok öyle bir şey. Yok hayalet diye bir şey. Hayaletler yalnızca biz onların varlığına inandığımızda varlar. Bu bana, gördün mü ne yazmış dedikleriniz var ya, hayır görmedim yazdıklarını çünkü yok öyle bir şey. Hayaletlerin yazıları görünmez, söyledikleri duyulmaz. Zaten yazıları, sözleri dediğiniz de aslında sadece korkunç zincir şakırtıları, tabii hayaletlere inanırsanız. Ben inanmıyorum, o yüzden hayır duymadım hayaletlere dair bir şey.

Hayaletlerin varlığına inanan, onlarla boş kavgalara tutuşan, aslında olmayan varlıkları gerçek gibi gösterip, iyi insanları korkutanlara ise diyecek bir şey yok. Ya da galiba dedim ne diyeceğimi. Hayaletlerden korkan çocuğa ne der ana-babası? Hayalet diye bir şey yoktur... İşimize bakalım"