Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, sanatçı Sezen Aksu'nun "Binmişiz bir alâmate. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e..." sözleri nedeniyle hedef gösterilmesi, gazeteci Sedef Kabaş'ın da cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin olarak, "Mesele ne Sezen ne de Sedef, iktidar, elinde kalmış son kozu olan sopayla, 'Havva’nın soyundan' kadınlar üzerinde güç denemesi yapıyor!" düşüncesini dile getirdi.
Terkoğlu yazısında, "Sezen Aksu ya da Sedef Kabaş… Erdoğan, sözden başka savunması olmayan kadınlara, güçlü olduğu için mi yükleniyor? Yoksa söküklerini kapatacak pelerini, güçsüz olduğu için mi sopayla örüyor? Cami minberinden verilen dil koparma fetvası, Minik Serçe’nin evinin önüne yığılan siyah gömlekli güruh, gece yarısı yapılan Kabaş operasyonu, seçimlere giderken yaşanacakları bize önceden haber veriyor." ifadesini kullandı.
Terkoğlu yazısında şunları kaydetti:
"Kısacası mesele ne Sezen ne de Sedef! Ne şarkı ne Çerkes atasözleri! Türkiye’yi yönetme yeteneğini kaybetmiş bir iktidar, elinde kalmış son kozu olan sopayla, “Havva’nın soyundan” kadınlar üzerinde güç denemesi yapıyor. “İbret olsun” diyerek cehennemi yaşattıklarıyla, bütün ülkeye “susun” diyor. Tespih tanesi gibi dağılan tabanını da din sömürüsüyle yeniden tahkim ediyor. Onlar-bizler çukurunu derinleştirerek kendinden kopanların uzaklaşmasını engellemeye çalışıyor. Sokağa ve sosyal medyaya sürdüğü kara gömlekli çetelerle karşıtlarına korku veriyor. Seçime giden süreçte, muhalefetin boğazını sıkacağını da duyuruyor.
Bu savaşı kim mi kazanır? Bir Çerkes atasözündeki gibi: “Mezar taşı kaybolur, şarkı kaybolmaz.” Havva’nın soyundan gelen kadınların şarkıları..."