Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Söğüt, “Devlet baba neden evdeki kötü babanın arkasında?” diye sordu.
Söğüt yazısında, “Ya kızlar, içinde şiddet olan o kötü babaların evlerinden kaçarlarsa? Ya o kızlar, o evlerden çıkıp da sokaklara dökülürlerse? Ya sokağa döküldüklerinde kötü yola düşmek yerine gözleri açılırsa? Haklarını aramaya başlarlarsa? Otoritelere karşı çıkarlarsa? Başka bir dünya, başka bir düzen istemeye kalkarlarsa? Birtakım devrimler yaparlarsa? Ya bu yüzden aileler yıkılır da devletler de onun üzerine çökerse? Ya mevcut iktidarlar o çöken devletlerin altında kalırsa?” düşüncesini dile getirdi.
Söğüt yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Aileyi korumak adına kadını hep ateşe atan ve bu yaptığını da bir marifetmiş gibi kürsülerden savunan politikacıların koruduğu aile yapısı; Korkularla biçimlendirilmiş, itaatkâr olmayı güvenli bilmiş ve bu uğurda kadınlarını sisteme hep kurban vermiştir. Şiddet temeline kurulmuş ailedeki baba figürüyle, şiddet temeli üzerine kurulmuş devlet baba kavramı arasında ciddi bir bağ vardır.
İkisi de fikren müşfik ama fiilen despottur. Evdeki babadan korkmayı tek doğru olarak öğrenenler, devlet babadan korkmamayı akıllarına bile getiremezler. Ve evde kanıksadıkları sorunlu iktidar modelini, devlette gördüklerinde buna isyan edemezler. O yüzden, aile dışına değil hep içine yıkılır, muhafazakâr iktidarlar da o enkazın üzerine kurulur. Muhafazakâr aileyi kurmak için hurafelerle kandırılarak hiçe sayılan kadınlar bir gün uyanırlarsa diye de ölesiye korkulur.
İşte bu yüzden; Kadın cinayetleri politiktir ve şiddetten güç alan tüm politikalar kadınların asıl katilidir."
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Kadın Kolları Kongresi'nde Söğüt'ün ismini vermeden "Baba evini derhal terk edin kızlar" yazısına göndermede bulunmuştu. Erdoğan, "Kız çocuklarını bir an önce baba evlerini, ailelerini terk etmeye çağıranlar olduğunu biliyoruz. Sokaklara dökülün diyorlar, bu ne anlayıştır! Böyle ahlaksızlık olur mu? Çocukları ailelerine kışkırtan bu zihniyet, aileyle birlikte yaşadığı ülkeye ve millete toptan düşmanlığı ifade eden bir ruh hastalığının işaretidir. Türkiye kadına şiddet sorununu çözer, ülkemiz için asıl tehdit bu hastalıklı zihniyettir" demişti.