Cumhuriyet gazetesi bugünkü (16 Nisan 2019) nüshasının ilk sayfasında "Milli İradeye Saygı" başlıklı bir editoryal yazı ile çıktı. Yazıda, tartışması süren İstanbul seçimleri hakkında 'uyarı'lar yer aldı. "Cumhuriyet" imzası ile yayımlanan metinde, "Milli iradeyi sorunlu hale getirme yolu, doğru bir yol değildir. Seçim sonuçları üzerinde 'çamura yatmak' doğru sonuçlar getirmez" ifadeleri kullanıldı.
Dolar için kritik eşiğin 5.80 olduğunun söylendiği açıklamada, "İktidar gereksiz inadı bırakıp aklını kullanmalıdır" dendi.
Cumhuriyet'te "Milli İradeye Saygı" başlığıyla yayımlanan açıklama aynen şöyle:
Türklerin seçimlerle yöneticilerini belirlemelerinin 150 yıllık bir geçmişi vardır. I. Meşrutiyet’in tarihi olan 1877 yılından veri 150 yıllık seçim birikimimiz var.
Türkiye’de hukuka bağlı, adil, eşit, dürüst, gizli oy-açık sayım esasına dayalı, yargı yönetim ve denetiminde yapılan ilk seçim 14 Mayıs 1950 seçimidir. İktidarın başı olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, seçim sonuçları açıklanınca iki gün içinde iktidarı DP’ye barış içinde devir ve teslim etmiştir.
Bir ihtilal sonucu işbaşına gelen, saltanatı yıkan, hilafeti kaldıran ve aydınlanma devrimlerini yapan tek parti, barış içinde iktidarı kazanan partiye devrediyordu. Böylesi bir örnek dünya tarihinde yoktur.
Bu nedenle Prof. Dr. Dankwart A. Rustow, İnönü için, “Dünyada, elindeki ancak bir diktatörde bulunabilecek gücü demokrasiyi gerçekleştirmek için feda eden tek devlet adamı” diyor.
14 Mayıs 1950’nin üzerinden tam 69 yıl geçmiş bulunuyor. Bu süre içinde birçok seçim yapıldı. Seçim sonuçları tartışılsa bile yerel ve merkezi iktidarlar barış içinde el değiştirdi. Hatta askeri darbeler sonunda yapılan seçimlerde bile tartışma olmadan barış içinde devir teslimler yapıldı.
31 Mart 2019 seçimlerinin üzerinden iki hafta geçtiği halde, İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kazanan Ekrem İmamoğlu’na mazbatası verilmiyor.
Ankara kulislerinde yoğunlaşan söylemlere göre İmamoğlu’na mazbatası verilecek, ancak AKP, seçimlerin yenilenmesi için olağanüstü başvuru yoluna gidecektir.
AKP seçimlerde şaibe olduğunu kanıtlayabilmek için Büyükçekmece ve Maltepe ilçelerini kullanıyor. Şaibe kuşkusunu bu iki ilçe üzerinden yürütmeye çalışıyorlar. Ancak 16 gündür gösterilen tüm gayretlerden bir sonuç çıkmıyor. İmamoğlu, 13.000’in üzerindeki oy farkını hâlâ korumaktadır.
Bütün Türkiye’de sandıklar bir günde sayıldı, ama İstanbul’da sandıklar 16 günde bir türlü sayılamıyor. Bu durum demokrasimiz yönünden bir ayıp oluşturuyor.
Milli iradeyi sorunlu hale getirme yolu, doğru bir yol değildir. Seçim sonuçları üzerinde “çamura yatmak” doğru sonuçlar getirmez. Bu durum, Türkiye’nin dış itibarını da zedelemektedir. Zaten sorunlu olan ekonomi bu olaydan fazlasıyla etkileniyor. Nitekim son hafta, dolar 5.35’lerden 5.79’lara fırladı. 5.80 kritik eşiktir. İktidar gereksiz inadı bırakıp aklını kullanmalıdır.
Bu durum AKP’ye olumlu bir sonuç getirmez. Milli iradeye inandığını her vesile ile ileriye süren AKP ve liderine karşı soru işaretlerinin üretilmesine neden olur. AKP ve Erdoğan’ın milli iradeye bağlılığı sorgulanmaya başlanır.
Demokrasilerde seçimle iktidara gelmek önemlidir, seçimle iktidarı devretmek de o derece önemli ve şereflidir.
Cumhuriyet
