Vergiden kaçanların gözde ülkelerinden biri olan Bahama'da off-shore hesabı bulunanlar arasında Türkiye'den de isimler var. Bu isimlerden bazıları Amber Rudd, Hasan Kemal Yardımcı, Cem Kınay, Neelie Kroes. Yardımcılar Holding’in ortaklarından Hasan Kemal Yardımcı, Bilâl Erdoğan’ın gemilerinin yapıldığı tersanenin sahibi olarak biliniyor.
Cumhuriyet’ten Pelin Ünker’in haberine göre, Panama belgelerinin ardından, dünyanın dört bir yanından çok sayıda politikacı ve iş insanının off-shore bağlantılarının ortaya çıktığı Bahamalar belgelerinde de Türkiye’den isimler yer alıyor. Bahama belgelerinde Türkiye ile ilişkili 10 off-shore şirketi bulunuyor.
Türklere ait 10 şirket var
Panama'da şirket kuran Türklerden biri de Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Servet Yardımcı’nın ağabeyi, eski AKP milletvekili Hasan Kemal Yardımcı. Bilal Erdoğan'a ait gemiler Yardımcılar Holding'in tersanelerinde inşa edilmişti.
Interpol tarafından rüşvet vermek suçundan kırmızı bültenle aranan Cem Kınay'ın ismi de Bahama belgelerinde geçiyor.
Avrupa çok şaşıracak
Avrupa'dan vergi cennetini tercih eden en dikkat çekici isim ise vergi kaçakçılığıyla mücadelesinden dolayı ödüllendirilen Avrupa Komisyonu eski Başkan Yardımcısı Neelie Kroes. İngiltere İçişleri Bakanı Amber Rudd da iki off-shore şirketi ile ilişkili görünüyor.
Politikacılar yine ön planda
Bahamalar belgeleri, Amerika, Afrika, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’dan daha önceden görev yapmış ya da halen görevi süren çok sayıda politikacının gizli bağlantılarını gözler önüne seriyor.
Bahama Belgeleri'nde ismi geçen politikacılardan bazıları şöyle:
Kanada Maliye Bakanı William Francis ‘Bill’ Morneau, Kolombiya eski Enerji ve Maden Bakanı Carlos Caballero Argáez, Bahamalar eski Başbakan Yardımcısı Theodore Brent Symonette, Katar eski Başbakanı Şeyh Hamad bin Jassim bin Jaber Al Thani, Liechtenstein eski Başbakanı Dr. Walter Kieber, Nijerya Prensi Adetokunbo Sijuwade...
32 medya kuruluşunda eş zamanlı yayımlandı
Süddeutsche Zeitung aracılığıyla elde edilen Bahamalar belgeleri, Uluslararası Gazetecilik Konsorsiyumu (ICIJ) ile paylaşıldı. Çok sayıda gazeteci belgeler üzerinde yaklaşık üç ay çalıştı. Onlarca gazetecinin ortak çalışması, Cumhuriyet, Süddeutsche Zeitung, BBC, Le Monde, The Guardian, NDR, L'Espresso, CBC, El Confidencial’ın da aralarında bulunduğu 32 medya kuruluşunda eş zamanlı olarak yayımlandı.
Off-shore nedir?
Offshore şirketleri ve yapılanmaları kullanmak uluslararası hukuku ihlal anlamına gelmiyor. Birçok ülkede işadamları yönetilen kur rejimlerinden korunmak için paralarını off-shore şirketlerde tutmayı tercih ediyor. Bazı işadamları ise vasiyet planlamaları için off-shore hizmetlerinden faydalanıyor.
En basit haliyle bugün bir internet bağlantısı ve birkaç bin doları olan herkes, denetim ve yakalanma riski olsa da herhangi bir uzman danışmanlığına bile gerek olmadan, paravan bir şirket ve/veya off-shore hesap açabilir. Dünyanın varlıklı kesiminin bu yola başvurma şekli ise "internet bağlantısı ve birkaç bin doları olan" insanlardan farklı. Bu kişiler, Panama Belgeleri'nin merkezindeki hukuk firması Mossack Fonseca gibi şirketlerden "vergi cenneti" diye tabir edilen vergisiz veya çok düşük vergili ülkelerde en güvenli şekilde off-shore hesap açmanın danışmanlığını alıyor. Yani, Mossack Fonseca ve benzeri firmalar, müşterilerinin "mevzunun" yasal tarafında kalması için uğraşıyor. Bu "finansal hizmet" sayesinde Panama Belgeleri'nde ismi geçen birçok kişi, haklarında soruşturma açılsa bile herhangi bir ceza almayabilir.
Özellikle Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerdeki iş çevrelerinden önemli kişiler, yasadışı kesimlerin saldırılarından ve farklı döviz türlerinden kaynaklanan kısıtlamalardan korunmak için varlıklarının bir bölümünü ‘off-shore’ banka hesaplarında değerlendiriyor. Bazıları ise, miras veya gayrimenkul yatırımları planlaması için bu hesapları tercih ediyor.