Gündem

Cumhurbaşkanlığı sisteminde yüksek yargı organlarının yapısı nasıl değişti?

Yüksek yargı organlarının işleyişi ve üyelerinin belirlenmesinde birçok değişiklik meydana geldi

16 Temmuz 2018 19:09

16 Nisan 2017'de Anayasa değişikliği referandumuyla başlayan, OHAL'de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle şekillendirilen ve 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle son şeklini alan yüksek yargı organlarının işleyişi ve üyelerinin belirlenmesinde birçok değişiklik meydana geldi.

Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerinde, AYM'nin üye yapısında, Hakimler Savcılar Kurulu üyelerinin seçimlerinde, Yargıtay ve Danıştay'ın yapısında birçok değişiklik yapıldı. İşte o değişiklikler:

Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkileri nasıl değişti?

Anayasa Mahkemesi (AYM), tıpkı parlamenter sistemde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı sisteminde de kanunların ve TBMM içtüzüğünün Anayasa'ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetleyecek ve bireysel başvuruları karara bağlayacak.

Ek olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasaya uygunluğunu denetlemek ve karara bağlamak da AYM'nin görevleri arasında yer alıyor.

'Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasa'ya aykırılığı' iddiasıyla açılan iptal davalarına AYM bakacak.

Kanunların, içtüzüğün ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasıyla AYM'ye iptal davası açabilme hakkı ise Cumhurbaşkanına, TBMM'de en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte birine ait.

Ancak olağanüstü hallerde ve savaş̧ hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hakkında Anayasaya aykırılığı iddiasıyla AYM'de dava açılamayacak.

Bu yönüyle Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile benzerlik gösteriyor.

AYM OHAL döneminde çıkarılan Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceleyip denetleyecek.

Ayrıca AYM, olağan dönemde çıkarılan bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını ya da bir hükmünü iptal ederse, kanun koyucu gibi hareket ederek, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyecek.

Anayasa'nın 148. Maddesine göre Yüce Divan sıfatını kullanan AYM, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcılarını yargılayabilecek ve Cumhurbaşkanı yardımcılarının dokunulmazlıkları konusunda karar mercii olacak.

AYM'nin üye yapısında değişiklikler ne?

Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemelerinin kaldırılmasıyla AYM üye sayısı 17'den 15'e düşürüldü.

Bunun dışında AYM'nin yapısında herhangi bir değişiklik yapılmadı. Cumhurbaşkanlığı sisteminde AYM'nin 3 üyesi Meclis tarafından, 12 üyesi ise Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor.

8 üye Danıştay, Yargıtay ve YÖK'ün kendi içinden belirlediği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. 4 üye ise doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından belirlenip atanıyor.

Yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın partili olmasıyla, TBMM'de etki sahibi olabileceği öngörülüyor. Bu yönüyle yeni yapının, yüksek yargının tarafsız ve bağımsız olmasını zorlaştırdığı ifade ediliyor.

AYM üyesi seçimlerinde söz hakkı bulunan YÖK üyeleri de Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. '45 yaşını dolduran, yükseköğretim gören ve hakimlik mesleğine alınmaya engel hali bulunmayan' bakan yardımcıları da AYM üyesi seçilebiliyor.

Hakimler Savcılar Kurulu üyelerinin seçimi nasıl olacak?

Anayasa değişikliğiyle belki de en fazla değişiklik Hakimler Savcılar Kurulu'nda (HSK) yapıldı. Üyelerinin belirlenmesinde köklü bir değişim yaşandı.

22 asıl üyesi bulunan HSK'nın üyelerinin belirlenmesinde; partili olmayan Cumhurbaşkanının, Yargıtay Genel Kurulunun, Danıştay Genel Kurulu'nun, Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu'nun, Adli yargı hakim ve savcılarının ve idari yargı hakim ve savcılarının yetkisi bulunuyordu.

HSK Başkanı olan Adalet Bakanı ve tabii üyesi Adalet Bakanlığı Müsteşarı da sayıldığında 22 üyeli HSK'da Cumhurbaşkanı'nın etkisi 6 üye ile sınırlıydı.

Ancak Anayasa değişikliği ile HSK üye sayısı 13'e düşürüldü ve üyelerinin 6'sının atama yetkisi Cumhurbaşkanı'na verildi. Geri kalan 7 üyeyi ise Meclis belirliyor.

Artık Danıştay, Yargıtay, idari ve adli hakim ve savcılar, HSK üyelerinin belirlenmesinde yetki sahibi değil.

16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu sonrasında, hemen yürürlüğe girecek üç madde arasında HSK'nın yapısındaki değişimleri içeren madde de bulunuyordu.

Söz konusu maddedeki değişimle, HSK'nın 7 üyesinin TBMM tarafından belirleneceği değişikliği getirilmişti.

Nitekim 16 Mayıs 2017 tarihinde, TBMM 7 yeni HSK üyesi için oylama yaptı. Genel kurulda yapılan oylama öncesinde üye belirlenmesi için kurulan karma komisyonda gerginlik yaşandı, CHP ve HDP'li üyeler komisyonu terk etti.

Ardından Meclis Genel Kurulu'nda 7 üyelik için 21 aday arasında yapılan gizli oylamada, Meclis üye tam sayısının ilk turda 3'te 2 , ikinci turda 5'te 3 çoğunluğu arandı.

Anayasa değişikliğinde Adalet Bakanlığı müsteşarının HSK'nın tabii üyesi olması ifadesi aynen korundu.

Ancak daha sonra kararname ile, hali hazırda Anayasanın mevcut maddesine aykırı bir şekilde müsteşar yerine bakan yardımcısının HSK'nın tabii üyesi olacağı belirlendi.

HSK'nın yeni yapısına getirilen eleştiriler ne?

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu isminden 'Yüksek' ifadesinin çıkmış olması Türkiye Barolar Birliği tarafından 'Anayasa değişikliğinin siyasi arka planını ortaya koymakla' eleştiriliyor.

Özellikle HSK'nın yapısındaki değişiklikler, yargıyı yürütmeye tabii kılan bir bürokratik organa dönüşeceği yorumlarını da beraberinde getiriyor.

Öte yandan üyelerinin belirlenmesindeki değişen şartlar da benzer yorumlara neden oluyor.

Barolar birliğinin, yüksek yargıya üye seçiminde en ideal yöntemin 'yargı üyeleri arasından seçim' olacağını açıklayan bir raporu bulunuyor.

HSK'nın üyelerinin belirlenmesindeki bu değişimler sadece HSK'yı değil, Danıştay ve Yargıtay'ın üye seçimini de doğrudan etkiliyor.

KHK'lar ve kararnamelerle Yargıtay ve Danıştay'da ne değişti?

2016 yılında istinaf mahkemelerinin faaliyete alınması nedeniyle Yargıtay ve Danıştay'ın daire ve üye sayıları azaltılmıştı.

Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yargının iş yükünün arttığı gerekçesiyle, 24 Aralık 2017'de çıkarılan 696 sayılı KHK ile Yargıtay ve Danıştay'ın üye sayıları artırıldı.

Yargıtay'da biriken dosyaların sonuçlandırılması için sürekli görev yapacak 100 yeni üye atanması kararlaştırıldı.

Referandum sonrasında belirlenen yeni HSK üyeleri tarafından, ilk altı ay içinde yeni Yargıtay üyelerinin seçileceği kararlaştırıldı.

Danıştay'da ise İdari Dava Daireleri Kurulu'nun görev süresi Aralık 2022'ye kadar uzatıldı ve 4'ü Cumhurbaşkanı tarafından atanan 16 yeni üyenin atanacağı hükme bağlandı. Geriye kalan 12 üye ise HSK tarafından idari yargı hakimleri arasından seçiliyor.

Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve savcıları arasından Hakim ve Savcılar Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla seçiliyor.

Danıştay üyelerinin dörtte üçü ise birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar Kurulu; dörtte biri nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında mahkemelerde bu konularla ilgili yoğun iş yükü bulunduğunu ve yüksek yargıda üye sayısının artırılması düzenlemesinin bir tercihten değil, zorunluluktan dolayı yapıldığını söylemişti.

'Militan hakim savcı atanacak' eleştirilerine yönelik Gül, "Militan hakim, savcılar 15 Temmuz gecesi Hakimler ve Savcılar Kurulu marifetiyle ihraç edildi. Türk yargısının bütün kürsüdeki hakimleri, savcıları asla militan değildir" demişti.

Yargıtay ve Danıştay'ın üye seçimi nasıl değiştirildi?

Yargıtay ve Danıştay'a üye seçilme kriterleri de değişti. KHK öncesinde Yargıtay üyesi seçilebilmek için 17, Danıştay üyesi seçilebilmek için ise 20 yıl hakimlik ve savcılık mesleğinde çalışmış olmak şartı aranıyordu.

Yeni düzenlemeyle, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için birinci sınıfa ayrıldıktan sonra en az 3 yıl (toplamda 12-13 yıl) hakimlik ve savcılık mesleğinde çalışmış olmak yeterli olacak.

Ayrıca Danıştay Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakan yardımcılığı görevini yürütenler Danıştay üyesi seçilebilecek.

Yüksek yargıda sık sık düzenleme yapılmasının doğru olmadığını dile getiren bazı hukukçular, ise Danıştay ve Yargıtay'da kurul üyeliklerinin 2022'ye dek sabitlenmesini ve üyelik şartlarının hafifletilmesini hukukun işlerliğine aykırı buluyor.

Kanun hükmünde kararnamelerle tartışma yaratan değişiklikler arasında, 'herhangi bir dört yıllık lisans' diplomasıyla idari yargıç olabilmenin önünün açılması da yer alıyor.

Bu değişiklik, idarenin denetim ve işlemlerinde denetimsizliğe yol açacağı tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Ayrıca Belediye Yasası'ndaki değişiklikle bir yerde belediye kurulması veya tüzel kişiliğinin sona erdirilmesinde Danıştay'dan görüş alınması sona erdi. Artık buna Cumhurbaşkanı karar verecek.

'Bakanlar Kurulu kararlarına' karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını karara bağlayan Danıştay, Cumhurbaşkanlığı sisteminde bakanlar kurulu olmadığından yürütme görevini devralan Cumhurbaşkanının 'kararlarına' karşı açılacak davalara bakacak.