Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Macaristan'da. Macaristan Başbakanı Victor Orban ile görüşmelerinin ardından iki lider basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan Erdoğan "Sadece El Bab'da 3 bini aşkın DEAŞlıyı etkisiz hale getirdik, cezaevlerimizde 150 bini aşkın DEAŞ'lı var. Bağdadi'nin ablasını eşiyle beraber yakaladık. Şu ana kadar 13 tane en yakın çevresini yakaladık, onlar da elimizde" dedi. Erdoğan, güvenli bölgenin yeniden inşası için uluslararası donörlere yeniden çağrı yaptı.
Macaristan Başbakanı Orban da güvenli bölgenin yeniden inşası için destek vereceklerini açıkladı.
Orban'ın açıklamaları
Orban'ın açıklamalarında öne çıkan noktalar şöyle:
"Türkiye NATO'nun en büyük ikinci askeri gücü.
"Türkiye sadece stratejik ortağımız değil, enerji alanında da ortağımız. enerjide bağımsız kalmak istiyorsak Türkiye'ye ihtiyacımız var. Türkiye kendisine düşen görevi yaptı, biz de üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz. Türkiye'den Avrupa'ya gaz gelebilir. En geç 2021 sonuna kadar bu kanaldan Macaristan'a gaz gelebilir.
Erdoğan: Macaristan'la ticaret hacmimizi 6 milyar dolara çıkaracağız
Orban'ın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu:
"Gerek dar çerçevede gerekse heyetler arasında yaptığımız ve 10 maddelik anlaşmaya nokta koyduğumuz görüşmelerin hayırlı olmasını diliyorum.
"Stratejik işbirliğimizin ilerlemesi için atılması gereken adımların neler olduğunu, neler yapabileceğimizin üzerinde durduk.
"2018'de 2,6 milyar dolarlık ticaret hacmimizi 6 milyar dolara çıkarmak için sayın Başbakanla aramızda bir irade birliği var. Macaristan ve Türkiye bunu gerçekleştirmeye kabildir.
"Macaristan'dan 15 iş adamımız, aynı şekilde Türkiye'den... Bir toplantı gerçekleştireceğiz, birlikte atılacak adımları, üçüncü ülkelerde neler yapılabileceğini görüşeceğiz.
"Savunma sanayi alanında projelerimizi hayata geçirmede kararlıyız. Maarif Vakfımıza ait okulumuzun faaliyete geçebilmesi için sayın Başbakan'a teşekkür etmek isterim. Macaristan'ın temel müfredatını uygulayacak okulumuz 2020 Eylül ayında eğitime başlayacak.
"Macaristan'ın ülkemizin AB sürecine sağladığı destek kıymetlidir. AB'nin son dönemde izlediği tutum yapıcı olmaktan uzaktır. Türkiye'nin tam üyeliğinin AB'ye katacağı katkısının kavranması gerekir.
"Sayın Başbakana Barış Pınarı Harekâtımıza verdiği destek için şükranlarımızı ifade ettim. Ülkemizde 4 milyon mülteci var. Bunların ciddi sayıda Avrupa'ya göç etmesi mümkün. Ama biz bu süreci hep sabırla atlattık. Güvenli bölge ile de atmak istediğimiz adım bu mültecilerin kendi evlerine, topraklarına dönmesini sağlamaktır.
"Geçenlerde AB Genel Sekreteri ile görüştük, uluslararası donörler toplantısı yapmak üzere adım atalım dedik. O da kendisine verdiğimiz planlardan hareketle çalışma sözü verdi. Dışişleri Bakanımız süreci izleyecek.
"NATO üyelerinin terör örgütü liderleriyle görüşmesi affedilebilir değil"
"Bizler NATO'da beraberiz. Bizler aynı zamanda stratejik ortağız. Stratejik ortakların terör örgütleriyle birlikte olması mümkün mü? Ama bazı stratejik ortakların terör örgütü liderleri ile görüşmeleri var. Bunlar bizi ciddi şekilde üzmüştür. Eğer teröre karşı uluslararası bir mücadele yürüteceksek uluslararası terörle mücadelede NATO üyelerinin böyle bir görüşme yapması affedilebilir değil. DEAŞ'a karşı dünyada Türkiye'den güçlü tavır koyan ikinci bir ülke yok. Sadece El Bab'da 3 bini aşkın DEAŞlıyı etkisiz hale getirdik, cezaevlerimizde 150 bini aşkın DEAŞ'lı var. Bağdadi'nin ablasını eşiyle beraber yakaladık. Şu ana kadar 13 tane en yakın çevresini yakaladık, onlar da elimizde.
TIKLAYIN - dpa: Bağdadi’nin eşi 2018’de Hatay’da yakalandı
"Teröristin iyisi, benimki, seninki olamaz. Bu mücadeleyi vereceksek birlikte vereceğiz.
"9 yıllık süren savaşta 12 milyon insan evlerini terk etti. Kendi bütçemizden 40 milyar dolar harcadık. Ülkemiz bu yükü tek başına taşıyamaz. AB'nin verdiği söz 2015 yılı için 3+3 milyon avrodur, ama bize gelen miktar 3 milyon oldu.
"Barış Pınarı Harekâtı ile mücadelemizi sürdürüyoruz. ABD'den 120 saatte teröristleri bölgeden çıkarma sözü aldık, ardından Rusya'yla 150 saatlik Soçi mutabakatı yaptık. Ama ne ABD ne de Rusya teröristleri bu bölgelerden çıkarabildi. Bunlar bölgeden çıkaramadığı için bölgede DEAŞ, YPG-PYD; PKK ile mücadele sürüyor.
"Barış Pınarı harekatımız sırasında 200'ü aşkın DEAŞ'lıyı açık hava cezaevinden aldık. Bunların çoğu kadın ve çocuktu.
"Macaristan'ın Türk Konseyi'ne gözlemci üye olarak katılması bizi çok memnun etmiştir. Bunun işbirliğimizi daha da kuvvetlendireceğine inanıyorum.
Soru- cevap kısmı
(Macar gazetecinin "Mültecileri Avrupa'ya gönderecek misiniz?" sorusuna)
Erdoğan: Nereye gidecekleri malumdur ama Macaristan'a uğramadan giderler.
Orban: Hepimizin isteği bu insanların ülkelerine dönmesi. Yenilenme çalışmalarına ilişkin planları gördüm. Macaristan zengin ya da büyük bir ülke değil. Biz kendimizi fazla görmüyoruz ama az da görmüyoruz. Sikletimize orantılı bir şekilde yeni inşaat programlarınıza katılmak istiyoruz. Güvenli bölgenin yeniden inşasında Türkiye Macaristan'ın arkasında bilebilir. Macaristan kendi hudutlarını biliyor ve onu korumak için her zaman hazırdır. Bunun için gerekli silahları ve insan gücünü biz sağladık. Macaristan hududundan hiçbir göçmen geçemez. Biz illegal göçten Macar halkını koruyabiliriz.
("13 Kasım'daki ABD ziyaretinde S 400, F-35 ve Patriot konuları görüşülecek mi" sorusuna)
Erdoğan: "Doğmamış bebeğe don biçilmez. Bu konuları ele alacağız ama en önemlisi terörle mücadeleyi ele alacağız. Bugün Maclum Kobani'nin Bağdadi'nden farkı yok. Benim görüştüğüm terörist iyi görüşmediğim kötü diyemeyiz.
"Patriotlar verilmediği için S400'leri aldık ama ABD, Patriotları verecekse, şartlar uygunsa alırız. Dünyanın hava taşımacılığında en önemli markalarından biri olan THY ihtiyaçlarının ciddi kısmını ABD'den karşılıyor. Boeingler oradan alınıyor. Bunları görmemezlikten gelemeyiz, buna göre adım atmamız lazım.
Orban: Macaristan'ın sırında yüzbinlerce göçmenin olması menfaatine değildir. Bu nedenle mültecilerin evine dönebilmesi için Türkiye'nin yanındayız.
Erdoğan: Güvenli Bölge ile ilgili ciddi plan ve proje çalışması yaptık. İlk hedef de bu insanların kendi topraklarına güvenle dönmesi. Ama bu işin altından tek başımıza kalkamayız. Ama Cerablus'da bunun bir örneğini verdik, 365 bin kişi döndü. Şimdi Tel Abyad ile Resulayn arası kontrolümüzde. Donörler toplantısı yapılsın, bize destek verilsin. Biz milli bütçemize para istemiyoruz. BM desteğiyle bu projeyi hayata geçirelim. Buna biz hazırız.