Gündem

Cumartesi Anneleri, kaçırıldıktan sonra katledilen Murat Aslan için adalet istedi

12 Haziran 2021 13:30

Cumartesi Anneleri, beyaz Toros'la kaçırıldıktan sonra katledilen Murat Aslan dosyası için yetkilileri, 27 yıllık cezasızlığa son vererek etkin soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmeye çağırdı.

Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 845. haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla sormaya devam ediyor.

Cumartesi Anneleri, bu haftaki açıklamada Diyarbakır’da 10 Haziran 1994 tarihinde elektrik faturası yatırmak üzere evden ayrıldığı sırada Beyaz Toros’la kaçırıldıktan sonra öldürülen Murat Aslan’ın faillerini sordu.

Fatma Aslan: Abim arkadaşlarının yanında kaçırıldı

Açıklamada ilk olarak söz alan Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan, abisinin arkadaşlarının yanından zorla kaçırıldığını belirterek, uzun bir süre bu konuda bir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi. Olaydan 10 yıl sonra JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın basına JİTEM’in işlediği cinayetleri anlattığını ifade eden Aslan, işlenen cinayetlerden bir tanesinin ise abisine ait olduğunu dile getirdi.

İtiraflarla birlikte bulunan mezarda Murat Aslan’ın olduğunun tespit edildiğini aktaran Fatma Aslan, “Bu süreçten sonra hukuki yollara başvurduk. Davamız 2014 yılında AİHM tarafından reddedildi. Abimin cinayetinin şöyle bir özelliği vardı. Devlet eliyle işlenen ve ispatlanan ilk cinayetti. Buna rağmen davamız reddedildi.” dedi. Fatma Aslan, şunları ifade etti:

“Umarım biz hayatta iken, bize bu acıyı çektirenler adil bir yargı önünde yargılanır. Umarım dünyanın hiçbir yerindeki bir anne evladının acısını yaşamaz. Hiçbir anne kaybettirilen evladını aramak zorunda kalmaz. Biz Cumartesi Annelerinin yanındayız. Onların acısı acımızdır. Umarım bir an önce faile meçhul kalmış bu cinayetler açığa çıkar.”

Sezgin Tanrıkulu: Bir gün mutlaka adil bir şekilde hesap soracağız

Diyarbakır Baro Başkanlığı yaparken Murat Aslan’ın dosyasını takip eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Aslan’ın ailesinin onlarca kez kendisi ile görüştüğünü anlattı. İtiraflardan sonra yapılan araştırmalar sonucunda mezar yerinin bulunduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Annesi bitmeyen yasına artık bir son verdi. Ve artık bir mezar yeri vardı.” dedi.

İnsanlığa karşı olan bu suçların cezasız kalmayacağının altını çizen Tanrıkulu, “Sorumlular yargılanmadı, yargılananlar ise beraat etti. Bir gün mutlaka bütün bu suçluları yargı önüne çıkaracağız, adil bir şekilde hesap soracağız” dedi. 

‘Murat Aslan beyaz Toros’a bindirilerek kaçırıldı’

Haftanın basın açıklamasını ise Cumartesi İnsanlarından Eren Ertin yaptı. Kayıpların fail ve sorumlularını yargılamak ve cezalandırmakla yükümlü olan devletin failleri cezasızlık zırhıyla koruduğuna işaret eden Ertin, “Bu yüzden ne kayıplarımıza ne de adalete ulaşmamız mümkün olmuyor” dedi.

Bu hafta tüm girişimlere rağmen sonuçsuz bırakılan Murat Aslan için adalet istediklerini söyleyen Ertin, Aslan’ın Diyarbakır’da 25 yaşında iken 10 Haziran 1994 tarihinde elektrik faturası yatırmak üzere evden ayrıldığında zorla Beyaz Toros’a bindirilerek kaçırıldığını anlattı. 

 ‘Cenazesine JİTEM itirafçısının ifadeleriyle ulaşıldı’

Baba İzzettin Aslan’ın oğlunun kaçırıldığını kendisine gelen bir telefon aracılığıyla öğrendiğini belirten Ertin, İzzettin Aslan’ın daha sonra olay yerine giderek esnaflarla görüştüğünü oğlunun ellerinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan dört kişi tarafından zorla götürüldüğü bilgisine ulaştığını anlattı.

İzzettin Aslan’ın ilgili kurumlara başvurmasına rağmen oğluna ilişkin bir bilgiye ulaşamadığını hatırlatan Ertin, Aslan’ın izine 10 yıl sonra JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ifadeleri sonucunda ulaşıldığını dile getirdi. İtiraflardan yola çıkan İzzettin Aslan ve İHD’nin, Aygan’ın tarif edilen bölgede araştırmalar yaptıklarını aktaran Ertin, köyde yapılan görüşmelerde olayın doğruluğunun kanıtlandığını ifade etti.

19 Nisan 2004 günü mezarın açıldığını ve toprağın yaklaşık 15 santimetre altında yanık izlerini taşıyan kemiklere ulaşıldığını dile getiren Ertin, yapılan testler sonucunda kemiklerin Murat Aslan’a ait olduğunun kesinleştiğini söyledi. 

 ‘Kanıtlar hukuki bir sonuç doğurmadı’

Aslan ailesinin, dönemin OHAL ve jandarma yetkilileri dahil 30 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Ertin, “Suçun nasıl ve kimler tarafından işlendiği nesnel kanıtlar ve tanıklıklarla desteklendi. Murat Aslan’ı kaçıran, işkence ile sorgulayan, infaz eden, bedenini yakarak kaybedenler açığa çıktı ancak tüm bunlar hukuki bir sonuç doğurmadı.” dedi.

’27 yıllık cezasızlığa son verilsin’

Devlet yetkililerini 27 yıllık cezasızlığa son vererek etkin soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmeye çağıran Ertin, şunları ifade etti:

“Kaç yıl geçerse geçsin Murat Aslan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 147 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”