Gündem

Çokeşlilik konusunu medya yok saysın

Billur Kalkavan malumuz üzerine sosyetik güzel tabirini genellikle adının...

27 Mayıs 2011 03:00

 
Çağnur Öztürk 

[email protected]  

Billur Kalkavan malumuz üzerine sosyetik güzel tabirini genellikle adının önüne alan biri. Bir kesim kendilerine sosyete denmesinden çok mutlu oluyor, bir kesim de nefret ediyor. 

Billur Kalkavan’ın sosyetik güzel olarak adlandırılmasına kızıyor mu bilmiyorum ama ben kendisini bir sunucu olarak çok başarılı buluyordum, hafta içi her akşam Türkmax’te “Konuşmazsak Çatlarız” adlı programı sunuyordu.

Ali Diri adlı kız tavlama uzmanını ilk onun programında görmüştüm. 

Kız tavlayamayan beylere ücretli, kız tavlama garantili seminerler veriyormuş. İçimden şunları geçirmiştim; zaten ülkemizde herkes her şeyde uzman hiç kimse bilmediği bir soru sorulunca bilmiyorum demiyor mutlaka verilecek bir cevap var, uzmanlık alanı bir bu kalmıştı; yani bunu da gördük ,hayırlı uğurlu olsun bu uzmanlıkta son noktadır derken daha nice uzmanlar çıkabileceğini unuttum.

Taaa ki yeni uzmanımız Sibel Üresin ismini duyana kadar, kendisi davranış bilimleri uzmanıymış. Son günlerin en çok konuşulan *uzmanı* oldu. Aile içi iletişim seminerleri veren Sibel Üresin’i TV8 Günortası’nda telefon bağlantısında dinledim, kendisi şöyle buyurmakta; “Zina suç olsun çok eşliliğe inanıyorum ve yasallaşmasını istiyorum, zinanın suç olmasının ve çok eşliliğin yasallaşmasının her zaman arkasındayım.”

“Çok eşlilikle ilgili 2 yıldır yazıyorum ve sözlerimin arkasındayım ama seçim öncesi bu açıklamalarımın patlak vermesi beni rahatsız etti.” Medyanın yoğun ilgisinden sıkılan yeni popüler uzman, sorulara seçim sonrası cevap vermek istediğini de belirtiyor. 2 yıldır bu konuları yazan sevgili uzmanın tam da seçim öncesi kendi tabiriyle açıklamalarının patlak vermesi enteresan.

Gerekçeleriniz nedir? diye soran spikere “Ofisime gelerek bana danışanlardan çıkardığım sonuç bunlar” diye cevap veriyor. 

Kanal D’de ise çarşamba akşamı Abbas Güçlü’nün programında toplumbilimci - yazar Prof. Dr. Emre Kongar’ı izliyorum.   “Sibel Üresin diye biri çıktı -çok eşlilik yasal olsun- dedi. Ama ondan daha vahim şeyler de söyledi aslında. Kadın konuştuğu için dayak yiyor, hak ediyor dedi. Kocana efendin gibi bakacaksın, teslim olacaksın, itaat edeceksin dedi. Yani tam bir efendi köle ilişkisi sunuyor kadınlara. Çokeşlilik filan diğer söylediklerinin yanında bir hiç…”

“Maalesef erkek egemen kültür bütün toplumların genlerine kadar işlemiş. Güçlü, zengin, kudretli erkekler maalesef kendilerini her şeye kadir zannediyorlar.

Kadın-erkek eşitsizliğinin en önemli kaynağı anneler ve eşler; yani kadınlar. Kadınlar gönüllü kölelikten vazgeçmedikçe, ben de bireyim, özgürüm, eşitim demedikçe bu eşitsizlik böyle devam eder. Eğer bir erkeğe 4 kadınla evlenme hakkı veriliyorsa demokrasi ve insan hakları, eşitlik ilkesi bakımından bir kadına da 4 erkekle evlenme hakkı verilmesi lazım” diyerek en güzel cevapları veriyor.

Bence seçim sonrası da Sibel Üresin’e beklediği popülariteyi medya vermesin, kimse hiçbir soru sormasın, hiçbir televizyon kanalı programlara çıkarmak için çırpınmasın, twitterda dahi onunla ilgili tweet atmayalım. 

Unutmak ve yok saymak en güzel çözüm olacaktır.