Hamileliklerinden doğumlarına kadar her dakikaları görüntülenen, şimdi de en az kendileri kadar ünlü bebekleriyle objektiflere poz veren annelerle çocuklarını Hafta sonu dergisi bir araya getirdi. Birlikte gitmekten en çok keyif aldıkları mekanları, yapmayı en sevdikleri aktiviteyi ve zor şehir şartlarından çocuklarını nasıl koruyacaklarını anlattılar.
GÜLBEN ERGEN:‘MEKAN FARK ETMEZ’ “Biz, oğlumla baş başa olalım, mekan hiç fark etmiyor; bahçemizde, anneannenin evinde, parkta... Mühim olan ikimizin ana-oğul baş başa kalmamız. Birlikte yapmayı en çok sevdiğimiz şey kitap okumak. Atlas’a masal kahramanlarını, hayvanları, doğayı anlatıyorum ve resimlerle gösteriyorum; çok hoşuna gidiyor. Atlas’ın yetişmesi için şehir şartları zor, evet. Keşke buna bir çözümümüz olabilse. Bence şartların daha fazla zorlaşmaması için suyu özenli tüketmek çok önemli. Meyve, sebzeleri yıkadığımız suyla çiçekleri sulayabiliriz mesela. Dünya küresel ısınma sorunu ile bu kadar burun buruna yaşarken, hayat duygudan teknolojiye bu denli mesafe alırken, hormonlu yiyecekler bu kadar yanı başımızdayken, kesinlikle çok dikkatli ve özenli davranmamız gerek. Çocuklarımızı da böyle yetiştirmemiz lazım.”
DEMET KUTLUAY: ‘PARKLI KAFELERE GİTMEYİZ’ “İrem’le geçirdiğim her dakika benim için çok eğlenceli. İrem üç yaşında olduğu için artık tüm vaktimizi beraber geçirebiliyoruz. Onunla beraber yürüyüşe çıkmak bile benim için çok değerli. Çocuk oyun alanlarının olduğu kafeleri tercih etmiyoruz. İrem, bizim gittiğimiz her yere geliyor. Kendi oyunlarını yaratabilen bir çocuk çünkü. İstanbul zor bir şehir evet ama ben çocuğumun İstanbul’da büyümesinden çok mutluyum. Hiçbir endişe duymuyorum bu konuda. Çünkü hayatımıza zorluklara göre yön veriyoruz, ona göre yaşıyoruz.”
BENNU YILDIRIMLAR:‘TİYATRO VE SİNEMAYI SEVİYOR’ “Ada 9.5 yaşında henüz. En çok beraber tiyatro ve sinemaya gitmeyi seviyoruz. Sadece anne olarak endişeleniyorum, her ebeveyn gibi. Ama daha çok küçük ve büyüdükçe peşinde olacağız.”
EBRU ŞALLI TAN: ‘BEREN DENİZ KENARINI SEVER’
"Oğlumla en çok parklarda dolaşıp oynamaktan hoşlanıyoruz. Onun dışında beraber markete gitmek de çok zevkli oluyor. Beren en çok Bebek’te deniz kenarında oturmayı sever. Sıkça gidiyoruz oraya. Sahilde çikolatalı ılık süt içmeye bayılıyor. Bir çocuğun İstanbul’da yetişmesi zor ama benim bir endişem yok. İstanbul çok güzel bir şehir. Ve siz çocuğunuzu burada nasıl yönlendirirseniz o yolda gider.”
LEYLA BİLGİNEL ‘HAYALİM, DOĞAL HAYATTA BÜYÜMESİ’ “Kayra top oynamayı çok seviyor. Bebek Parkı’na gidiyoruz beraber. Onunla sahilde olmak bana keyif veriyor. Henüz 19 aylık ama suluboyalarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ve bundan çok zevk alıyor. Çok küçük olduğu için kışın kafelerden, özellikle de çocuk kafelerinden uzak durduk. Hastalık kapmasını istemiyordum ve çok şükür bu kışı hastalıksız atlattık. Yazın da yine çok fazla kafelere gideceğimizi sanmıyorum. Yazlıkta geçireceğiz bu yazı. Bu şehirle ilgili çok fazla endişem var, hatta hayallerim var. Birazcık şehir dışında küçük bir çiftlikte büyüsün istiyorum Kayra. Toprakla haşır neşir olan insanların daha farklı olduklarına inanıyorum. Doğal hayatta büyümesi hayalim. Ama onun dışında şehir hayatı ya da eğitimiyle ilgili bir sıkıntı kurmadım kafamda. Biz de devlet okulunda okuduk, büyüdük. Karakteri konusunda ona yeterince yardımcı olabilirsem her şeyin iyi olacağına inanıyorum. Eğitim konusunda o ne isterse onu yaparım. Yurt dışında ya da çok iyi bir kolejde okuması gibi endişelerim yok.”
PINAR ALTUĞ ATACAN: ‘BEBEK’TE YÜRÜYÜŞÜ SEVİYORUZ’ “Kızım Su henüz çok küçük. Şu anda çok fazla aktivite yapabildiğimizi söyleyemeyeceğim. Ama Su’yla Bebek Parkı’nda yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Henüz kafelere gitmeye, parka çıkıp oynamaya başlayamadık. İstanbul’un zor bir şehir olması anne olarak beni endişelendirmiyor. Biz nasıl büyüdüysek, o da öyle büyüyecek.”
TUBA ERBİL :‘DÜNYA VATANDAŞI OLSUN’ “Oğlumla beraber oyun oynamak en büyük paylaşımımız. Sabah gözünü açar açmaz ‘Anne hadi oynayalım’ der. En çok arabalarla oynuyoruz. ‘Cars’ filminden çok etkilendiği için hepsinin bir ismi var ve onları konuşturuyoruz. Uykuya gidene onlar bizimle. Bunun yanı sıra kitap okumayı ve puzzle yapmayı çok seviyor. Birlikte kitap ve dergi alışverişi yapıyoruz. Artık havalar ısındığı için birlikte açık hava aktiviteleri de yapabiliyoruz; sahilde yürümek, oyun parkına gitmek, yeni yerler keşfetmek gibi. Türkiye’deki eğitim kurumlarına ne kadar güvensem de, oğlumun eğitim planlamasında yurt dışını, özellikle Avrupa’yı düşünüyorum. Bir dünya vatandaşı ve vizyon sahibi bir birey olmasına katkısı olsun diye.”