-ÇOCUKLARA "HAYIR" DEMEYİ VE BEDENİNİ KORUMAYI ÖĞRETMELİ ANTALYA (A.A) - 22.09.2010 - Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Psikologu Nurkan Eryılmaz, son yıllarda cinsel suçların giderek arttığını ve buna paralel olarak çocuk cinsel istismarının ilk sıralarda yer aldığını belirterek, ebeveynleri uyardı. Nurkan Eryılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, çocukluk döneminin, cinsel gelişim ve bilgilenmenin henüz tamamlanmadığı bir süreç olduğunu, bu dönemde yaşanacak herhangi bir cinsel istismar eyleminin, özellikle aile içinden kaynaklanmasının çocukta meydana gelebilecek zararı daha da ağırlaştırdığını belirtti. Cinsel istismarın çocuklarda uzun süreli duygusal ve davranışsal etkilere, korku, depresyon, kızgınlık, düşmanlık ve uygunsuz cinsel davranışlara yol açtığını anlatan Eryılmaz, şu bilgiyi verdi: ''Çocukları cinsel istismardan korumak için 'hayır' demeyi ve bedenini korumayı öğretmek gerekiyor. Çocukluk çağı cinsel istismarları çoğu zaman hiç kimseye söylenmez. Çoğunlukla günahından dolayı cezalandırılacağı ya da terk edileceğine dair korku yaşanır, utanç ve suçluluk duyguları ile bu şiddet saklanır. Fiziki muayenenin önemli bir rolü vardır.'' Çocuklarda oluşabilecek bazı davranış değişikliklerine dikkat edilerek istismarın anlaşılabileceğini aktaran Eryılmaz, 0-3 yaş arası çocuklarda yeme ve uyku bozuklukları, yabancılardan korkma ve yaşına uygun olmayan cinsel oyun, 3-6 yaş arası çocuklarda bebek gibi konuşma, içe çekilme, birine yapışma, gündüz veya gece idrar ya da kaka kaçırma, yeme ve uyku bozuklukları, öfke ya da boyun eğme davranışı ve cinsel oyunlar gibi bulgularla ebeveynlerin durumu gözleyebileceğini belirtti. -''ÇOCUKLAR NADİREN YALAN SÖYLER''- Cinsel istismara uğramış bir çocuğun anne-babası için önerilerde bulunan Eryılmaz, çocukların bu konuda nadiren yalan söyleyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Çocuğunuza inanın ve yaşadığı istismar konusunda konuşmak için yüreklendirin. Yaşadığı travmatik olayı atlatabilmesi için tekrar tekrar konu üzerinde konuşmaya ihtiyacı vardır, iyi bir dinleyici olmaya çalışın. Çocuğunuza şefkat ve anlayış gösterin. Ne kadar acı verici olsa da çocuğunuza aşırı kaygı ve acıma duyguları ile yaklaşmayın. Duygularınızı kontrol edin, öfke ve suçluluk duygularınızı çocuğunuzla değil, başka bir yetişkinle paylaşmaya özen gösterin. Böylece çocuğunuzun olumsuz duygularınız için sorumluluk üstlenmesini engellemiş olursunuz. Kesinlikle, çocuğunuzun yaşadığı istismarın onun sorumluluğu ya da suçu olmadığını anlamasını sağlayın. Uzman yardımı alın.'' Cinsel istismarı ortadan kaldırmanın en etkin yolunun, oluşmasını önlemek olduğunu bildiren Eryılmaz, çocukların olası istismar durumlarını tanımalarını, uygun bir yolla tepki göstermeleri ve böyle bir durumda güvendikleri bir yetişkine olayı anlatmalarının temel hedef olduğunu bildirdi.