Cizre'de yaşanan olayları değerlendiren HDK Eşsözcüsü Sebahat Tuncel, "Orada devletin, devlet içerisindeki bir birimin ancak biz bunu bilemiyoruz. Durmadan 'paralel' deniyor. Paralel ise senin denetiminde, sen gönderiyorsun. Şimdi hangi paralel gönderdi? Hrant Dink'in katliamından sorumlu olan kişiyi sen alıp götürdün Cizre'ye. Şimdi, 'paralel' sana zorla gönder mi dedi" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Meclis Toplantısı'na katılan eşsözcü ve aynı zamanda HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, çözüm sürecinin provoke edilmek istendiğini ileri sürdü.
DHA'nın haberine göre, Cizre'de son bir ayda 7 insanın katledildiğini belirten Tuncel, çözüm sürecinin provoke edilmek istendiğini ileri sürdü.
'Sakine Cansız'ın öldürülmesi bizim için savaş nedeniydi'
Sebahat Tuncel, "Cizre herhangi bir yer değil. Cizre, özgürlük mücadelesinin, serhildanların (başkaldırış) olduğu inkar, imha ve asimilasyon politikalarına 'hayır' denildiği, üstelik kadın özgürlüğü şahsında yapıldığı bir yer. Bu nedenle Cizre herhangi bir yer olarak seçilmiyor. Bugün barış süreci ya da çözüm süreci tam da Cizre'de provoke edilmek isteniyor.
Bu özgürlük mücadelesinin en temel temsilcilerinden birisi de Sakine Cansız'dı. İmralı'daki bu son görüşmemizde Öcalan, heyetimize 'Sakine Cansız'ın katledilmesi, Birinci Dünya Savaşını başlatan veliahtın ölümünden daha ağır bir sorundur' dedi. Yani bizim açımızdan bir savaş gerekçesiydi. Ancak biz, buna rağmen, halkların kardeşliğini, Ortadoğu halklarının geleceğini, barıştan yana gördüğümüz için bu şekilde tavır aldık.
Sakine Cansız'ı katledenler, bu süreci sabote etmek, bozmak isteyen güçlerdi. Bugün Cizre'de 12 yaşında çocuklarımızı katledenler de aynı zihniyetin ürünüdürler" dedi.
'Hrant Dink katliamından sorumlu olan kişiyi sen alıp götürdün Cizre'ye'
"Cizre halkı, AKP hükümetinin bu iki yüzlü politikalarına birebir tanıktır" diyen Tuncel, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Orada bir oyun tezgahlandığının, halka karşı bir katliam girişimi yapıldığının duyulması gerektiğini, bu konuda uyanık olunması gerektiğinin altını çiziyor. AKP hükümeti 'provokasyon' diyor. Yalçın Akdoğan yine çıkıp 'provokasyon' diyor. O zaman biz de buradan söylüyoruz eğer provokasyon ise bunu kim yapıyor? Bunu açığa çıkarmak sizin sorumluluğunuzdur. Cizre'deki olayların mutlaka açığa çıkarılması gerekir.
Dün heyetimizin yaptığı görüşmede (HDP heyeti ve Yalçın Akdoğan ile yapılan görüşme) araştırma komisyonunun kurulacağı ve bir heyetin gideceği söylendi. Bir an önce bu işin hızlandırılması gerekiyor. Çünkü başından beri yanlış bilgilendirdiler. Hüda-Par ile YDG-H arasında bir kavga, çatışma varmış gibi yansıtıldı. Böyle bir şey yok. Orada devletin, devlet içerinsideki bir birimin ancak biz bunu bilemiyoruz. Durmadan 'paralel' deniyor.
Paralel ise senin denetiminde, sen gönderiyorsun. Şimdi hangi paralel gönderdi? Hrant Dink'in katliamından sorumlu olan kişiyi sen alıp götürdün Cizre'ye. Şimdi, 'paralel' sana zorla gönder mi dedi. Şimdi bu kişi hakkında yakalama kararı çıkmış. Bu bir devlet politikası ve açığa çıkarmak sizin göreviniz ve sorumluluğunuz. Cizre'de yaşananların herhangi bir olay olmadığını çözüm sürecini ilgilendireceğini altını çizmek istiyorum."