Kültür-Sanat

Çizgi romanda 'Che' açılımı

Yeraltı çizgi romanının ünlü sanatçısı Spain Rodriguez’in kitabının metni Osman Akınhay tarafından dilimize çevrildi.

26 Aralık 2009 02:00

T24 - Yeraltı çizgi romanının ünlü sanatçısı Spain Rodriguez’in kitabının metni Osman Akınhay tarafından dilimize çevrildi. Akınhay, kitabın, Sol’un teorik birikiminden kopmuş genç kuşaklara olumlu bir katkıda bulunacağı kanısında.

Cumhuriyet gazetesinden Erdem Öztop'un haberine göre tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük bir artış gösteren çizgi roman yayıncılığı, şimdilerde klasik edebi metinlerden sıyrılarak, siyasi alana yöneliyor. Geçen ay Türkiye’de Kapital ve Komünist Manifesto’nun yayımlanmasının ardından şimdi de Agora Kitaplığı tarafından okura dünyada son yüzyılın en çok tanınan, devrimci ikonu haline gelen Che Guevara’nın biyografik çizgi romanı takdim ediliyor.

Yeraltı çizgi romanının en bilinen sanatçısı Spain Rodriguez tarafından çizilen kitap, Che’nin hayatını, kavgasını besleyen deneyimlerini bir bütün halinde ortaya koyuyor. Kitabın yayıncısı ve çevirmeni olan Osman Akınhay’la, çizgi romanların yayıncılığa, okura katkısı ve Che üzerine konuştuk:

Dünyanın birçok yerinde idealize edilmiş olan Che imgesinin çizgi bir hikâyede figürleştirilmesi de kaçınılmaz bir sonuç mu?

-Şimdi, her türde çalışmalar, eğer iyi ve nitelikliyse, kendi başına ayrı bir eser olma özelliğine haizdir. O yüzden gerekli midir, kaçınılmaz mıdır gibisinden soruların fazla bir karşılığı olduğu kanısında değilim. Aslında Che Guevara’nın çizgi romanı ilk bizim yayımladığımız kitapla da yapılmıyor. Zannediyorum biri yerli, diğeri çeviri olmak üzere daha önce de iki kitap var Che’ye dair. Bizim yayımladığımız Che’nin grafik romanı ise, yurtdışında Verso Books tarafından yayımlanmış olan, çizerinin de bu alanda deneyimli bir isim olduğu, emin bir örnek.

Neticede, elimizdeki kitap kapsamlı bir metin değil. Belirli bir bilgi veriyor bize Che hakkında. Hal böyle olunca, okura önden bir Che takdimi yapıyor, değil mi?

-Bu bir biyografik çizgi roman. Dolayısıyla, nesir türündeki bir biyografiden farklı bir yol izlemiyor. Doğumundan itibaren ve ömrünün önemli kavşaklarına ağırlık verilecek hazırlanmış bir kitap. Gerilla ve devrimci Che’nin yeryüzünün bütün ülkelerindeki halkların, devrimci ve ilericilerin gönlünde ve zihninde tuttuğu yer sebebiyle, burada doğru yorum ziyadesiyle önemli elbette.

Peki, risk görüyor musunuz? Yeni bir okuma serüvenine girmiş okurun salt bu metinle işi noktalayabilecek olmasını? Malum, kitap okumaya ayrılan vaktin, görselliğin de etkisiyle daha da kısıtlı zaman dilimlerine yayılıyor olması...

-Bu enteresan bir soru, önemli de. Şöyle anlatayım: Türkiye’de Sol hareket, herkesçe bilindiği üzere 1960’lardan sonra esas yükselişini sergiledi. 1980 faşist darbesine kadar olan dönemde bir tür ‘Sol Rönesans’ yaşandı ve bu zaman diliminde, özellikle solun klasik eserleri denebilecek kapsamdaki kitapları yutulurcasına okundu. Teorinin revaçta olduğu bir dönemdi. Fakat sonraki 30 yıl, gericiliğin karanlığından itibaren, teorinin ve zihinsel donanımın yıldızının söndüğü bir dönem oldu. Şimdi öyle ki, Kapital, Komünist Manifesto ve Che grafik kitaplarının yanı sıra, kapitalizmin girdiği yeni küresel krizin ardından Marx’ın belli ölçülerde geri dönüşüyle birlikte, sanki aradan geçen bu 40-50 yılda hiç teorik birikim yaratılamamışçasına, başlama noktasına gelindi.

Günümüzün genç kuşakları Sol’un rönesansının yaşandığı döneme o denli uzaklaştırılmış halde ki, meraklı olanlar bile alfabeden başlıyorlar ancak. Üstelik o da, diyelim Marx’ın eserlerinin kendisinden değil, Marx üzerine ve onun hayatı hakkında yayımlanan kitaplardan. Nitekim, son iki yılın kitap fuarlarında, Marx ilgisini canlı tutan kitaplar “Marx’ın Kapital’i” gibi, “Marksizme Giriş” gibi çalışmalar. İşte bu çerçevede, Sol’a dair sima ve eserlerin çizgi kitaplarının çıkması iyi. Olumlu bir katkısı olur, yani. Hatta, hacimli kitapların vakit sıkıntısı sebebiyle daha az okunur olmasına baktığımızda, artı bir faydası görülecek.