T24 - ABD yönetiminin Tayvan'a 6.4 milyar dolarlık silah satışı yapma kararına Çin sert tepki gösterdi. Pekin hükümeti açıklamasında, ABD'yle askeri ilişkileri askıya aldığını ve Tayvan'a silah satan şirketlere ambargo uygulanacağını duyurdu.
Obama yönetimi dün gece Kongre'ye Tayvan'a silah satış planını sundu. Bu plana göre, ABD yönetiminin, Tayvan'a Kara Şahin helikopterleri, Patriot füze savunma sistemi ve iki adet de son teknolojiye sahip mayın arama gemisi satması öngörülüyor. Paketin toplam değeri ise 6.4 milyar dolar.
Çin, bu plana çok sert tepki gösterdi ve ABD'ye yönelik bir dizi yaptırım uygulamaya koydu.
"İlişkiler tehlikede"
Çin Savunma Bakanlığı'ndan yapılan sert açıklamada, ABD'nin bu kararı kınandı. Açıklamada, "ABD'nin Tayvan'a silah satışının yarattığı ağır zarar ve olumsuz etkiler göz önüne alındığında, Çin tarafından, planlanmış karşılıklı askeri ziyaretlerin askıya alınmasına karar verilmiştir" denildi.
Tepki olarak alınan bir diğer somut karar da Tayvan'a silah satışı yapacak olan şirketlere ambargo uygulanması. Çin, 1949’dan bu yana ayrılarak ve bağımsızlığını ilan eden Tayvan’ın gerekirse silah zoruyla da olsa kendisine yeniden bağlanmasını istiyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu kararın belli başlı uluslararası meselelerde Çin-ABD işbirliğini olumsuz etkileyeceği belirtilirken, Tayvan'ın bağımsızlık “ateşini de alevlendireceği” ifade edildi.
Çin Savunma Bakanlığı'nın Dış İlişkiler Bölümü Direktörü Qian Lihua da ABD büyükelçiliğinin savunma ataşesini çağırarak, satışla ilgili resmi protestoyu iletti.
Pekin'in tepkisi bununla da sınırlı kalmadı. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı He Yafei de ABD Büyükelçisi Jon Huntsman'a bu kararın iki ülke arasındaki ilişkileri "tehlikeye soktuğunu" söyledi.
Çin'in kozları
Askeri ilişkilerin askıya alınması ve şirketlere ambargo uygulanmasının yanı sıra krizin derinleşmesi halinde Çin'in elinde kullanabileceği başka kozlar da bulunuyor.
Çin, elinde en çok ABD devlet tahvili tutan ülke konumunda. Ancak şu ana kadar Pekin'den bu silahı kullanabileceği yönünde herhangi bir sinyal gelmedi. Yine de Çin'in bu tahvillerin bir miktarını bile olsa elinden çıkarması doların değerinde sert bir düşüşe yol açabilir.
Siyasi tarafta ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sahip daimi üyelerinden Çin'in İran'ın nükleer programıyla ilgili süreçteki işbirliğini geri çekmesi olasılığı bulunuyor.
Ancak uzmanlar, Çin Devlet Başkanı Hu Jintao'nun bu yıl içinde ABD'yi ziyaret etmeyi planladığını ve bu olası temasın tansiyonu düşürebileceğini belirtiyor.
Tayvan memnun
Tayvan yönetimi ise ABD'nin kararından memnuniyet duyduğunu ve bu satışın Çin'le ilişkilere olumlu etki yaratacağını söyledi.
Tayvan Devlet Başkanı Ma Ying-jeou, yaptığı açıklamada, "Bu satış, Tayvan'ın kendisini daha emin ve güvende hissetmesini sağlayacak. Dolayısıyla Çin'le daha sıkı ilişkiler içerisine girebileceğiz" diye konuştu.
Çin'de Komünistlerin zaferinin ardından milliyetçi güçler 1949 yılında Tayvan'a kaçtı. Tayvan, bağımsızlığını ilan ederken, Çin'den ayrıldı. Çin ise adanın yeniden kendisine bağlanmasını istiyor.
Tansiyon yüksek
Tayvan krizi, ABD ile Çin arasında tansiyonun yükselmeye başladığı bir dönemde patlak verdi.
Geçtiğimiz yılın sonlarında, Washington Çin'den ithal ettiği otomobil lastiklerine gümrük vergisini artırmış, Pekin de haksız korumacı önlemleri alındığı gerekçesiyle ABD'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet etmişti.
Kısa bir süre önce de iki ülke arasında bu kez internet atışması yaşandı. Google, uğradığı saldırılar ve sansürleri sebep göstererek Çin'den çıkabileceği uyarısında bulunmuştu.
ABD Başkanı Barack Obama'nın sürgündeki Tibetli lider Dalai Lama ile tekrar buluşabileceği yönündeki açıklaması da tansiyonu yükselten bir diğer gelişme olmuştu.
İlk Tayvan krizi değil
Son yaşanan olay, Çin ve ABD arasında Tayvan yüzünden yaşanan ilk gerilim değil.
Kongre'de 1979 yılında çıkartılan bir yasal düzenleme çerçevesinde, ABD'nin Tayvan'ın kendisini savunma hakkına yardımcı olma yükümlülüğü bulunuyor. ABD diğer taraftan aynı yasal düzenleme çerçevesinde diplomatik tanınmasını da Taipei'den alarak Pekin'e yani Çin'e vermişti.
Çin, 2008 yılında da dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un Tayvan'la silah anlaşmasını onaylamasının ardından ABD savunma yetkilileriyle teması askıya almıştı.