Gündem

Çiçek'ten yanıt: CHP gerçekten el uzattı mı?

Başbakan Yardımcısı Çiçek, CHP Grup Başkanvekili Anadol'un, "AKP uzattığımız eli havada bırakmasın" çağrısını değerlendirdi.

14 Nisan 2010 03:00

T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un, "AKP uzattığımız eli havada bırakmasın" çağrısını değerlendirdi.


"CHP hakikaten bir el uzattı mı ona bakmak lazım. Elini uzattığını zannediyor, ayağını kaldırıyor, fakat kaldırdığı yere basıyor ileri götürdüğü filan yok, böyle bir illüzyonu herkesin görmesi lazım" diyerek CHP'nin bir teklifi olmadığını ifade eden Çiçek, "Kamuoyu araştırmaları açık olarak gösteriyor ki millet bu teklifi destekliyor, bu değişikliği arzu ediyor. CHP şimdi ne yaparım da bunu halka götürmenin yolunu keserim, derdi sıkıntısı budur. Bir taraftan diyor ki 3 madde baktılar ki bu olmuyor, 3 konu diyorlar. Bu paket vatandaşa gitmesin istiyorlar, bütün özünde temelinde yatan bu. Daha önce 3 maddeyi ayıralım halka götürelim diyordu, şimdi diyor ki bunu askıya alalım. Kendi içinde bir sürü tutarsızlık var"  dedi.


Çiçek, "CHP'nin önerilerini samimiyetsiz mi buluyorsunuz?" sorusuna ise "Samimiyetsiz demek biraz ağır olur, taktiksel buluyorum" yanıtını verdi.


CHP'nin Türkiye'de uzun zamandır konuşulan bir konuyla ilgili bir modeli olmadığını belirten Bakan Çiçek, şöyle devam etti:


"Bir ana muhalefet partisi düşünün Türkiye'nin bu kadar zamandır konuştuğu bir konuda, 'benim de Anayasa Mahkemesi modelim şudur, HSYK modelim budur, Ombudsmanlık Kamu Denetçiliğinde şunu düşünüyorum' tarzında somut bir teklifi var mı? Bugüne kadar konu başlığının söylenmesinin ötesinde model olarak getirilmiş somut bir teklif var mı? Halk AK Parti'nin teklifini biliyor muhalefet partilerinin teklifini bilmiyor."



'Uzlaşmanın başlangıcı mı?'



"Sayın Deniz Baykal'ın AK Parti Genel Merkezi'ne gelmesi bir uzlaşmanın başlangıcı olabilir mi?" sorusu üzerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, şunları söyledi:


"Şimdiye kadar gelmedi, gelirse ona bir şey diyemem. Türk misafirliği neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Ama bu gelişi bile taktikseldir. CHP ne yaparım da bu teklifi halka götürmem diyor, halktan kaçan bir siyaset olur mu? Ben halka gitmem bir siyaset kurumu olabilir mi? Sihirli formüllerle bir yere varamayız, uzlaşının içi doldurulur bakarız. Muhalefetin doldurduğu bir teklif yok, önergesi yok. Müzakereleri takip ettik seviyeli oldu, herkes düşüncesini fikrini ortaya koydu ama tek bir teklif olmadı."


"Referanduma gidilebilmesi için bir 330 rakamı var. AK Parti'den hafta içinde bir milletvekili istifa etti. Partinizin 330 sıkıntısına düşebileceği şeklinde bir söylem var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz" sorusuna ise Çiçek, AK Partinin böyle bir sıkıntısının olmadığını bildirdi. Cemil Çiçek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek'in Pakistan örneği ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Bu talihsiz bir açıklama, doğru şeyler değil, keşke o türlü nitelemeleri yapmasaydı. Bu çok talihsiz, yerli yerine oturmayan bir hukuk adamının yapmaması gereken bir değerlendirmedir" dedi.



Ahmet Türk'e yapılan saldırı



Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Ahmet Türk'e Samsun'da, Deniz Baykal'a Van'da yapılan saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:


"Öncelikle Sayın Türk'ü aradım geçmiş olsun dedim. Bunların hiçbirisi tasvip edilemez olaylardır. Son derece çirkin son derece yakışıksızdır, nefretle kınanması gereken bir durumdur. Bu tür ilkel, iptidai yaklaşım ve eylemlerle kimse bir yere varamaz, olayı kınıyoruz. Olayın üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve durmalıyız da. Türkiye, önemli çabaların içinden geçerken bu işleri sulandırmaya çalışan art niyetli kişi, kişiler veya örgütsel bir kısım şeyler de olabilir. Bunların üzerinde ilgili makamlar duruyor. Biz bu iki olayı da önemsiyoruz, kim yaparsa yapsın, benim partilim bile yapsa kaba kuvveti kanunsuzluğu bizim asla kabul etmememiz mümkün değildir."


"Sayın Başbakan Samsun olaylarıyla yakından ilgileniyor öyle mi?" denilmesi üzerine Çiçek, "Tabiatıyla. Sayın Türk'ü aradı. Biliyorum. Sadece bu nezaket, geçmiş olsun anlamında değildir. Tabi onu yapıyoruz, yaparız, kim olursa olsun yapmalıyız da siyaset nezakettir. Ama onun ötesinde de bu tip olaylara meydan vermememiz lazım" diye konuştu.


"Başbakan'ın Obama ve Sarkisyan'la yaptığı görüşmelerin ışığında bir adım atılması söz konusu olabilir mi?. Kısa vadede protokollerin onay sürecinin başlatılması Türk meclisinde söz konusu olabilir mi?" sorusuna karşılık Çiçek, "Sayın Başbakan döndükten sonra bu konular etraflıca bir değerlendirme konusu olacaktır. Ama şunu da görmeliyiz bu sorun asırlık bir sorundur. Bugünden yarına hemen ilaç gibi ağrı kesecek, olumlu sonuca götürecek bir durum söz konusu olmayabilir. Bu işin çok önemli boyutları var" dedi.