-ÇİÇEK: KİMSEYİ TEMSİL ETMİYORLAR ANKARA (A.A) - 08.08.2011 - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ''Kan dökenler, kin kusanlar, bu ülkenin hiçbir vatandaşını temsil etmiyor'' dedi. MÜSİAD'ın Gazi Kültür Merkezi'nde düzenlediği iftar yemeğinin ardından konuşan Çiçek, Türkiye'nin birçok sorununun olduğunu, bunların bir kısmını hükümetin çözmesi gerektiğini, bir kısım sorunların ise el birliği ile çözülmesi gerektiğini söyledi. Kitabı, peygamberi, kıblesi bir olanların cuma namazını aynı yerde, camide kıldığını belirten Çiçek, geçtiğimiz günlerde alternatif cuma namazlarının kılındığını hatırlattı. Çiçek'in ''Bir tarafta alternatif cuma, öbür tarafta rahmet ayında kan dökmek, kin kusmak. Bu alçaklığı da bugün Türkiye'de herkesin görüp safını iyi belirlemesi lazım'' sözleri salondakilerce uzun süre alkışlandı. Türkiye'de her gün şehit cenazelerinin geldiğini dile getiren Çiçek, şunları söyledi: ''Bir taraftan da sözüm ona bizden gibi gözüküp alternatif Cuma. Bu iki yüzlülüğün bilinmesi ve herkesin terörün ortadan kaldırılması konusunda yapması gereken iş var. Evvela bu iki yüzlülüğün bilinmesi gerekir, safını herkes iyi seçmeli. Eğer bir ülkede yaşayan insanların devletinden talebi varsa, şikayeti varsa, beklentisi varsa, bunun yolu kan dökmek, kin kusmak, hayır mübarek günde masum insanları hayattan etmek değil, onların ocaklarına ateş düşürmek değil. Demokratik kanallardan ne talep edecekse onu gelecek talep edecek. -''HİÇBİR VATANDAŞI TEMSİL ETMİYORLAR'' Bugün herkesi üzen terör örgütünün arkasında uluslararası güçlerin olduğuna dikkati çeken Çiçek, şunları söyledi: ''Bunu iyi anlayalım. Bu güçler, bunu kullanmak suretiyle Türkiye'de bir kısım sıkıntıları çıkarmaya çalışıyor. Kan dökenler, kin kusanlar, bu ülkenin hiçbir vatandaşını temsil etmiyor. Bu nasıl temsildir ki iki yaşındaki çocuğu katlediyor, bu nasıl temsildir ki hamile kadınları katlediyor, bu nasıl temsildir ki yaşlı, eli öpülesi insanları kurşuna diziyor, bu nasıl temsildir ki bir alışveriş merkezinde, bir pazarda bombanın pimini çekiyor, masum bir sürü insanın kanına giriyor? Sonra da bunun önüne 'barış, demokrasi' diyor.''