Politika

Çiçek: Gelişkin demokrasilerde bu kadar yüksek bir baraj yok

TBMM Başkanı Çiçek: Demokrasi paketlerinin niteliğini, niceliğini elbette ki tartışacağız ama demokrasi vurgusunun yapılması, Meclis açılırken bu konunun gündeme gelmesi çok önemli

03 Ekim 2013 21:54

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, seçim barajı tartışmalarıyla ilgili olarak, "Seçim kanunu elinizdeki kalem gibidir. Ne yazmak istiyorsanız kalem onu yazar. Dünyada da özellikle demokrasisi gelişmiş ülkelerde bu kadar yüksek bir baraj yoktur" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çicek, CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın sorularını yanıtladı. Cemil Çiçek, "Maalesef bu 4. Dönem parlamentosu tabiri caizse 5. viteste yola koyuldu. Çok yüksek gerilimli bir tempoda Meclis çalışır hale geldi. Bu beraberinde birçok sorunu getirdi. Türkiye 'deki var olduğu söylenen, kabul edilen ve iddia edilen kim nerede duruyorsa ona göre değerlendirebilir, kutuplaşmayı arttırıyor. Birbirimizi anlamayı zorlaştırıyor. Biz burada birbirimizi anlayamazsak, birbirimizle anlaşamazsak, uygarca tartışmaları yapamazsak o zaman Meclis'in dışındaki bir takım olumsuz gelişmelere bir şey deme hakkımız olmaz" dedi.

 

‘Meclis'in açılışı özlenen bir tablo ortaya koydu'

 

Cemil Çiçek, "Ceza mantığı parlamentoların özünde olmayan bir şeydir. Onun için tartışmamızı kaba, yaralayıcı olmayan temiz bir üslupla yapacağız. Birbirimize hakaret etmeyeceğiz, birbirimize kırıp dökmeyeceğiz. Bu çatının altında tasvip etmediğimiz görüntüler olursa bunun cevabını kim verecek? Danışmanlar milletvekillerine hakaret ediyor. Bunlar memurdur. Memur siyaset yapamaz. Parlamento kültürü açısından, milletvekiline saygı açısından kurallara uymak açısından ciddi problem teşkil etmeye başladı. Daha işin başlangıcında parlamento eğitimini almalı, iç tüzük eğitimini almalı, soru önergesi nasıl hazırlanır, gensoru nasıl verilir? Madem ki danışman bana akıl verecek, yol gösterecek, yol gösterecek olanın nasıl yol göstereceğini bilmesi lazım. Bu defa Meclis'in açılışı gerçekten özlenen bir tablo ortaya koydu. Uzunca bir aradan sonra Meclis'te bulunan tüm siyasi partilerimiz, tüm hükümet yetkilileri, Başbakan ve hanımefendi, Cumhurbaşkanı ve hanımefendi, Genelkurmay Başkanımız, kuvvet komutanlarımız, yargı mensuplarımız, yargının başkanları dahil milletin özlediği bir tablo ortaya çıkmış oldu. Ayrı bir önemi daha vardı" diye konuştu.

 

‘Bu paketi az bulan çok bulan olabilecektir'

 

Cemil Çiçek, "Cumhurbaşkanımızın bu sıfatla, 11. Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı son konuşma olması nedeniyle çok önemli değeri olan, anlamı olan bir konuşmaydı. Eskiden hükümetler zam paketleri açıklarlardı. Artık zam paketleri olarak hükümetler açıklamıyor. Memnuniyet verici husus demokrasi vurgusu yapıyoruz ve demokrasi paketleri açıklıyoruz. Bu paketi az bulan çok bulan olabilecektir. Demokratik ülkede bunlarda tartışılacak. Dünün sağladığınız özgürlükleri bugünün insanına kâfi gelmiyor. Onun için yeni talepler olacak ve iktidarlarda, parlamentolarda bunları değerlendirecek. Demokrasi paketlerinin niteliğini, niceliğini elbette ki tartışacağız ama demokrasi vurgusunun yapılması, Meclis açılırken böyle bir konunun gündeme gelmesi bence çok önemlidir. Gelen paket anladığım kadarıyla belli alanlarda belli açılımlar meydana getiriyor" dedi.

 

‘Gelişmiş ülkelerde bu kadar yüksek bir baraj yoktur'

 

Cemil Çiçek, "Toplum, uzlaşma, anlaşma, birbirine tolerans gösterme ve şartları yorumlama noktasında biz siyasetçilerden çok daha ileride. Bakın ne anayasa değişti, ne yasa değişti, ne şu bu oldu. Ama bugün bunlar toplumda problem değil. Şimdi son zamanlarda başörtülü adaylardan bahsediliyor, başörtülü adaylar gösteriliyor, başörtülü belediye meclis üyeleri var. Bunları çok konuşarak problem çıkarmayalım. Yeteri kadar dışarıda problemimiz var. Dikkatimizi enerjimizi oraya yönlendirelim. Ben okurken Andımız, köylerde falan da, ortaokuldayken de pek yoktu. Zaman zaman bu tür konular tartışma konusu olabiliyor. Artık Türkiye’de bir kısım şeylere takılı kalarak bu tür tartışmalar yaparsak yine bir kör dövüşün içerisine gireriz. 30 sene başörtüsünü tartıştık. Bu defa Andımız'ı tartışırız. Bunlar bizi bir yere götürmez. Seçim kanunu elinizdeki kalem gibidir. Ne yazmak istiyorsanız kalem onu yazar. Dünyada da özellikle demokrasi gelişmiş ülkelerde bu kadar yüksek bir baraj yoktur. Baraj düşüyor. Yüzde 5 ortalama bir baraj gibi görünüyor. Ama bunun da kendi içinde birçok modeli var. Bugünkü uygulanan sistem 1995’te gündeme geldi. Buda çok doğru bir sistem değil. Yanlış kurallar Anayasa'da duruyor. Biz problemlere o yanlış kurallardan doğru maddeler çıkarmaya çalışıyoruz. 60’a geldik. Tıkandık kaldık" dedi.