T24 - AKP'li gurup başkan vekillerinin türban sorunu için dün gerçekleştiği CHP ziyaretinden de uzlaşma çıkmadı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşen gazeteci-yazar Fikret Bila bugünkü (21 Ekim 2010) köşesinde kaleme aldığı yazısında CHP liderinin türban konusundaki yedi şartını yazdı. Bila'nın yazısı şöyle:
Kılıçdaroğlu’nun türban koşulları
Türban konusunda dün iki önemli gelişme oldu:
1- AKP Grup Başkanvekilleri, muhalefet partilerini ziyaret ederek, türban sorununun çözümü için ortak komisyon kurulmasını önerdiler.
2- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaparak, türbana serbestlik tanımak için yapılacak düzenlemenin laiklik ilkesine, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına aykırı olacağı uyarısında bulundu. Yargı kararlarının, yasama ve yürütmeyi bağladığına işaret eden Başsavcılık, kamu kurumlarında dini inançla türban takmak suretiyle öğrenim görme ve hizmet vermenin hukuka/anayasaya aykırılık oluşturacağını duyurdu.
Türban konusunun gündemin ilk sırasına oturmasında CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun “türbanı biz çözeriz” açıklamasının etkisi büyük oldu. İktidar, Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine konuyu yeniden gündeme getirdi.
İyi niyet istismar edilmemeli
CHP lideri Kılıçdaroğlu, türban sorununun üniversitelerde çözüme kavuşturulması konusunda samimi, iyi niyetli. Bu iyi niyetinin istismar edilmemesi gerekiyor.
CHP’nin soruna çözüm arayan yaklaşımı, uzlaşma konusunda zemin oluşturulmasına büyük katkı veriyor. Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımını fırsat bilerek, türbanı diğer eğitim kurumları ve kamu hizmeti verenlere yaymaya çalışmak, sürecin başından tıkanmasına yol açacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun koşulları
CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla dün bu konuyu konuştum. Türban konusunda görüşlerini sordum.
CHP lideri, bu konuda net. CHP’nin koşullarını şöyle sıraladı:
1- Türban, üniversite dışındaki eğitim kurumlarına taşmamalı.
2- Kamuda, “hizmet veren-hizmet alan” ölçüsü esas olmalı. Türban kesinlikle kamu hizmeti verenlere yaygınlaştırılmamalı.
3- Bu sınırlar hukuki güvenceye bağlanmalı.
4- Üniversitede başı açık öğrenciler için YÖK Başkanı veya başka birisi güvence olamaz. Kimse kimsenin güvencesi olamaz. Bu öğrenciler için de hukuki güvence sağlanmalı.
5- Anayasa çalışması yapılacaksa bu türbanla sınırlı olmamalı. Bir bütün olarak çalışılmalı. YÖK, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi Atatürk’ün vasiyetine aykırı 12 Eylül artığı maddeler, dokunulmazlık gibi konular bir bütün olarak ele alınmalı.
6- İktidar partisi, bu konulardaki görüşlerini net biçimde kamuoyuna açıklamalı.
7- Öncelikle hukukçular bir araya gelmeli ve hukuki durumu açıklığa kavuşturmalı. Mevcut yargı kararları karşısında nasıl bir hukuki yol bulunabileceği konusunu çalışmalı ve yol göstermeli.
Köşk’teki davet
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Köşk’te vereceği tek ve eşli resepsiyona katılıp katılmama konusunda henüz karar vermiş değil. Yakın çevresine göre Kılıçdaroğlu, türbanın üniversiteler dışına taşmayacağı konusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan tatmin edici açıklıkta açıklama yapılmasını bekliyor. Bu konuda devletin zirvesinden güvence bekliyor.
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Gül’den bu yönde bir açıklama gelmedi.
Başbakan Erdoğan ise türban ve kamu alanı konusunu bütün görüşler toplandıktan sonra değerlendireceğini söylemekle yetindi. Türbanın üniversite dışındaki eğitim kurumlarına ve kamuda hizmet verenlere yansımayacağı konusunda bir beyanda bulunmadı. Bu, CHP ve Kılıçdaroğlu nezdinde ciddi tereddütlere neden oluyor.