CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair bir rapor hazırladı. Rapora göre, AKP iktidarı boyunca cezaevlerindeki nüfusun yüzde 285 arttığı bilgisi yer aldı. OHAL ile cezaevlerinde yaşanan mağduriyetlerin arttığının vurgulandığı raporda, cezaevlerinde 20 binden fazla mahkûmun yatakları dahi nöbetleşe kullandığının altı çizildi.
Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 140 bin 248’i hükümlü, 88 bin 745’i ise tutuklu olmak üzere, Türkiye’de toplamda 228 bin 993 kişi cezaevlerinde bulunuyor. CHP'den Bingöl'ün raporunda öne çıkan başlıklar şöyle:
Cezaevlerinde ölen ya da yaralananlar
Cezaevlerinde yeterli sayıda doktor ve tıbbi yardım ekibi olmaması ve mahkûmların elleri kelepçeli muayeneye zorlanması gibi sebepler ciddi sağlık problemleri yaşayan veya yaralanan mahkûmların tedavisini güçleştirmektedir. Son 16 yılda, yaklaşık 3 bin 432 tutuklu ve hükümlünün hayatını kaybettiği cezaevleri AKP döneminde adeta ölüm evlerine dönüşmüştür. Sadece 2015 yılında hapiste ölen kişi sayısı 426’dır ve bunların 54’ü gözaltında ölmüştür, 43’ü ise intihardır.
Sağlık hizmetlerine erişim
Cezaevlerinde toplam bin 154 hasta tutuklu var ve bunların 357’sinin derhal serbest bırakılması gerekmektedir. Adalet Bakanlığı’nın açıklamış olduğu verilere göre son 2 yılda cezaevinde 2 bin 300 hasta tutuklu hayatını kaybetmiştir.
İşkence ve kötü muamele
OHAL rejiminde; dayak, cinsel istismar tehdidi ve cinsel istismar uygulaması, elektrik şoku ve tazyikli su kullanımı da dâhil olmak üzere gözaltında işkence ve kötü muamelenin farklı biçimlerinin kullanıldığını pek çok farklı kaynak tarafından kanıtlanmıştır. İHD Diyarbakır Şubesi’nin hazırladığı 2017 hak ihlalleri raporuna göre, sadece Bölge’de 1 yıl içerisinde cezaevlerinde 433 mahpus işkence ve kötü muameleye maruz kalmış durumdadır. Yine aynı rapora göre cezaevlerinde 3 çocuk yanarak, 8 mahpus intihar iddiasıyla, 6 mahpus hastalık nedeniyle, 2 mahpus ise diğer mahpuslar tarafından öldürülmüştür.
İletişim hakkı
Mahkûmların özellikle uluslararası kurum ve kuruluşlara yazdığı dilekçelere hapishane yönetimlerince el konulduğuna yönelik duyumlar alınmaktadır. Ayrıca yazılan mektupların örgüt propagandası yaptığı öne sürülerek mahkûmlara disiplin cezaları verildiği ve Kürtçe yazılan mektuplara da keyfi olarak izin verilmediği gözlemlenmiştir.
Cezaevinde ebeveynleriyle kalan çocuklara ilişkin ihlaller
Aralık 2017 tarihiyle, 100 kadarı hamile veya yeni doğum yapmış olan yaklaşık 600 kadın küçük çocuklarıyla gözaltında tutulmaktadır.
Kadın cezaevlerinde durum
2017 verilerine göre ceza infaz kurumlarında bulunan kadın sayısı 9 bin 985’tir. En az 50 kadın gözaltına alınmadan veya tutuklanmadan hemen önce veya sonra doğum yapmıştır. Pek çok kadın mahpusun, cezaevlerinin kantinlerinde para ile satılan kişisel hijyen açısından oldukça önemli olan ürünlere erişiminde sıkıntılar mevcuttur.
Çocuk cezaevleri ve eğitimevlerinde durum
Türkiye’de çocuklar hâlâ yetişkinlerin kapatıldığı kurumlardaki koğuşlarda tutulmakta ve uzun tutukluluk süreleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. 12-18 yaş aralığında bin 715’i oğlan, 63’ü kız olmak üzere bin 778 tutuklu, 994’ü oğlan, 28’i kız olmak üzere bin 22 hükümlü, toplam 2 bin 800 çocuk mahpus bulunmaktadır.
Özel ihtiyaçlara sahip mahkûmların durumu
Cezaevlerinde özel ihtiyaca sahip mahkûmlar gerekli ihtiyaçlarını karşılayamamaktadırlar. Engelli mahpuslar, yabancı uyruklu mahpuslar gibi özel ihtiyaca sahip olan kesimler için cezaevi koşulları her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
"Gerçekler için cezaevine baksınlar"
Hazırladığı rapora ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayan CHP’li Tekin Bingöl, şunları ifade etti:
“AKP manifestosu gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü bu manifestoda Türkiye’nin gerçekleri bulunmuyor. Bu ülkenin gerçeklerini görmek isteyenler ülkenin cezaevlerine baksınlar. İşte AKP’nin gerçek manifestosu budur: ‘Daha fazla cezaevi, daha fazla ölüm, daha fazla işkence.’”