T24 - MHP'de yaşanan kaset skandalının ardından gelen istifalar konusunda CHP lideri, Bahçeli'ye destek verdi. Baykal ise hükümeti eleştirdi.
Yeni çıkan kasetlerle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da "Bahçeli'nin tavrı doğruydu, prim vermemeleri lazımdı" yorumunda bulundu.
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ise, MHP'deki kaset istifalarıyla ilgili sürece en büyük katkıyı işin dedikodusunu yaparak iktidarın verdiğini savundu.
Deniz Baykal, seçim gezisinin sonunda gazetecilerin 'kaset skandalında' adı geçen MHP Genel Başkan yardımcıları Deniz Bölükbaşı, Osman Çakır, Mehmet Ekici, Ümit Şafak ve Mehmet Taytak ile Genel Sekreter Cihan Paçacı'nın istifasını değerlendirdi.
Baykal, "Bu büyük kurgudan ne bekleniyor? 'Anayasayı değiştirecek bir çoğunluk belki parlamentoda elde edilebilir' diye umut ediliyor. Böyle elde edilmiş bir parlamento çoğunluğuyla yapılacak bir Anayasan'ın ahlaki, siyasi, demokratik içeriğiyle ilgili daha başlangıçta nasıl bir iflasın ortaya çıktığına da dikkatinizi çekmek istiyorum dedi.
Türkiye'de komplo siyasetinin işlemeye devam ettiğini görmenin üzüntü verici olduğunu belirten CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bunun kendiliğinden yaşanan bir süreç olduğunu düşünmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Bu olayların bir merkezi planlamayla, özenle hazırlanarak zamanlaması yapılarak, bir sonuç üretmek üzere gerçekleştirildiği artık tartışma götürmez bir gerçektir" dedi.
İnsanların mahremiyetine nüfus edilerek, hukuka ve yasalara aykırı bir biçimde komplolar hazırlanmasının suç olduğuna dikkati çeken Deniz Baykal, "Ama ne yazık ki, günümüzde iktidarın görevi bu yasalara aykırı durumu önlemek, yasaları ihlal edenlerden bunun hesabını sormak olduğu halde hiçbir şekilde bu yapılmamakta, iktidar, işin dedikodusuyla meşgul olmayı tercih etmektedir" diye konuştu.
Bugünkü iktidar siyaset anlayışı
Bu komployu yapanların belli amaca ulaşmasına en büyük katkıyı iktidarın, hükümetin yaptığını savunan Baykal, şöyle konuştu:
"Nasıl yapmaktadır? Önce bunlar karşısında etkin önlemleri almayarak. Sonra da komplonun amacına hizmet etmesi için dedikodu siyasetini hukuki sorumluluğunun önüne geçirerek, o doğrultuda faaliyet göstererek, o doğrultuda siyaset yaparak bu komplocularla bir anlamda elele vermiş, işbirliğine girmiş gibi bir görüntü vermektedir. Bu acı ama maalesef doğru bir tespittir. Hükümet yasaları uygulamakla görevlidir. Yasa ihlali varsa o kişiler hakkında gerekeni yap. Ama o kişilerin bir yasa ihlali yoksa onlar hakkında yasalara aykırı olarak taktik yapanları, komplo kuranları, insanların özel hayatlarına, mahremiyetine burnunu sokanlarının uygulamalarına sahip çıkmak, destek vermek, nemalanmaya çalışmak, bunun arkasını önünü çekiştirmek bir siyaset haline gelmişse, bu, bugünkü iktidarın siyaset anlayışının sonucudur."
Bahçeli çekingen davrandı
Deniz Baykal, bu uygulamaların etkisizleştirilmesi için yapılması gereken tek şeyin bu olaylara itibar etmemek olduğunu söyledi. Ama bazı kişilerin bu komplolarının mağduru, kurbanı olduğu halde, komplo yapanların amacına hizmet edercesine, beklenen, istenilen komplo yapanların planladığı doğrultuda hareket etmek zorunda bırakıldığının altını çizen Baykal, "Türkiye keşke bunu aşabilse ve bu uygulamalara karşı elbirliği ile tavır takınabilsek" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ilk iki 'tertip' karşısında çekingen bir tavır takındıktan sonra kararlı bir tutum içine girdiğini belirten CHP eski Genel Başkanı Baykal, "O tutumun sürdürülemediği görüldü. Niçin sürdürülememiştir, bilmiyorum. Ama komplo yapanların amacına ulaştığına tanık olmak hepimize acı geliyor. Türkiye buna layık değildir" diye konuştu.
Amaç anayasayı tek başlarına yapmak
MHP'de yaşanan kaset skandalının amacının belli milletvekillerini etkisizleştirmenin ötesinde MHP'yi seçim öncesinde bir krizle karşı karşıya bırakmak olduğunun çok açık olduğunu kaydeden Deniz Baykal, şunları söyledi:
"Bunun MHP'nin parlamentoya girmesini belki önleyebileceğini öngörmüşlerdir. Barajın altında kalmasını belki öngörmüşlerdir. MHP'nin parlamentoya girememesinin iktidar partisi için çok büyük yararlar sağlayacağı, belki, bunun hesabı yapılmıştır. Bütün bunlar bu olayın arkasında ne var sorusuna cevap vermemize yardımcı olacak gözlemlerdir. Hala bu tertibi yapanlar, kişilerin istifasının ötesinde MHP yönetimin bir krize sürüklenmesini ısrarla takip ediyorlarsa demek ki böyle büyük bir kurgu var. Bu büyük kurgudan ne bekleniyor? 'Anayasayı değiştirecek bir çoğunluk belki parlamentoda elde edilebilir' diye umut ediliyor. Böyle elde edilmiş bir parlamento çoğunluğuyla yapılacak bir Anayasa'nın ahlaki, siyasi, demokratik içeriğiyle ilgili daha başlangıçta nasıl bir iflasın ortaya çıktığına da dikkatinizi çekmek istiyorum. Böyle bir yöntemle oluşacak yeni siyasi iktidardan yeni Anayasa'dan da Türkiye hangi yararı sağlayacak gerçekten bunu sorgulamamız lazımdır."
Seçmen bunlara itibar etmiyor
CHP eski Genel Başkanı Baykal, "Seçmenin gündeminde bu olaylar var mı?" sorusuna ise seçmenin tutumunun bu tezgahları yapanlardan, bu komplolardan medet umanlardan, faaliyetlerine destek verenlerden çok daha ahlaklı, çok daha nitelikli ve düzeyli olduğunu söyledi. Seçmenin tertipler karşısında olgun bir tavır aldığını kaydeden Baykal, "Dedikodu anlayışı içinde bu olayları siyasi tartışmaya çekmenin ayıp olduğunu ülkeyi yönetenlerden çok daha iyi bir şekilde halkımız görüyor, değerlendiriyor" dedi.