Tutukluğu devam eden Cumhuriyet ve Sözcü çalışanlarını ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “AKP gazeteciliği de bayramı da meslektaşlarımıza zehir etti. Gazetecilere düşmanlığı artık bırakın. Bu eziyete son verin ve demir kapıları bu kez özgürlüğe açın” dedi.
"11 Eylül özgürlüklerin miladı olsun"
Barış Yarkadaş, sozcu.com.tr Yazı İşleri Müdürü Mediha Olgun’u Bakırköy, Sözcü Muhabiri Gökmen Ulu ile Cumhuriyet çalışanları Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper’i ise Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.
Gazetecilerin morallerinin ve sağlıklarının iyi olduğunu belirten Yarkadaş “Cumhuriyet çalışanlarının 11 Eylül’deki duruşmasında, özgürlüğe kavuşması sağlanmalıdır. Umarım 11 Eylül duruşması, özgürlüğe açılan kapının müjdecisi olur. Umarım 11 Eylül’deki duruşma özgürlüklerin miladı haline gelir” dedi.
Yarkadaş, “Gazeteci arkadaşlarımız bir an önce tutukluluklarının sona ermesini ve serbest bırakılmayı bekliyor. Çünkü, suç işlemediklerini, sadece ve sadece gazetecilik yaptıklarını, gazetecilik yaptıklarından ötürü cezaevine konulduklarını söylüyorlar” diye konuştu.
"Hükümet gazetecilere savaş ilan etti"
Konuşmasında AKP iktidarına da seslenen Yarkadaş, “Türkiye’de gazetecilik yapan, mesleğinin hakkını vermek isteyenlere yönelik bu baskıcı tutumunuzu artık sona erdirin. Gazetecilik suç değildir, gazeteciliği tüm meslektaşlarımıza zehir ettiniz, gazetecilerimizin bayramını cezaevinde geçirttiniz” dedi. 184 gazetecinin cezaevinde olduğunu söyleyen Yarkadaş, “Ağustos ayında 33 gazeteci gözaltına alındı, 14 gazeteci tutuklandı, 5 gazeteciye de soruşturma açıldı. Hükümet gazetecilere adeta savaş ilan etti. Bu tutumun Türk demokrasisine fayda getirmeyeceğini aksine Türk demokrasisini baltalayacağını, kayıtlara geçirelim. AKP iktidarına da ‘gazetecilik suç değildir’ sözünü bir kez daha hatırlatalım” diye konuştu.
"Tedbir değil cezalandırma"
Yarkadaş, Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının, 11 Eylül’deki duruşmaya moralli çıkacağını belirterek şöyle konuştu:
“Arkadaşlarının özgürlüklerine kavuşmasına çok sevinmişler. 22 haftadır ‘Adalet Nöbeti’ni sürdüren avukatlara ve yazarlara teşekkür ediyorlar. Cezaevinde yaklaşık 5 saat kaldım ve bu 5 saat içinde tutuklu gazeteci arkadaşlarımızın tek kaygılarının kişisel değil ülkeye dair olduğunu gördüm. Neredeyse 24 saatlerini ülkeyi düşünerek geçirdiklerini hissettim.”
“Artık çökmüş ve hiçbir ciddiyeti kalmamış içi boş bir iddianame ile gazeteci arkadaşlarımızın tutukluluğunun sürdürülmesi tedbir değil fiili cezalandırmadır” diyen Yarkadaş, Cumhuriyet çalışanlarının 11 Eylül’de yapılacak duruşmada özgür kalması gerektiğini söyledi.
Sözcü çalışanları Gökmen Ulu ve Mediha Olgun’un iddinamelerinin hazırlanmadığına da dikkat çeken Yarkadaş, “İddianameye yazacak bir şey bulamadıkları İçin hazırlayamıyorlar. İddianame bir an önce hazırlanmalı ve arkadaşlarımızın özgürlüğe kavuşmasının yolu açılmalıdır” dedi.
"Kocaman bir aileyiz..."
Yarkadaş gazetecilerin cezaevinden gönderdiği mesajları da paylaştı:
Murat Sabuncu: Kendimi bildim bileli bayramın 2. günü tüm aile bir araya geliriz. Ne yazık ki iki bayramdır bugünü ailemden uzak yaşıyorum. Ancak; tutuklandığımdan beri beni ve gazetecileri yalnız bırakmayan Türkiye’nin dört bir yanındaki halkımız, meslektaşlarımız ve CHP milletvekilleri kocaman bir aile olduğumuzu bize hatırlatarak bugünleri moralli geçirmemizi sağladılar. Özgür günlerde kimseyi ayırmadan ve ötekileştirmeden mutlulukla yaşayacağımız bayramların özlemiyle.
"Sadece gazeteciyiz..."
Kadri Gürsel: 11 Eylül’deki duruşmamızdan ve mahkemenin yargılama sonunda vereceği karardan ne çıkarsa çıksın; Türkiye adaletin hakim olduğu ve tüm insanların birlikte yaşamayı sürdürebildiği bir ülkeye dönüşerek bu karanlık günleri geride bırakırsa hakkımızdaki nihai kararın beraat olacağından kesinlikle eminim. Çünkü biz sadece gazetecilik yaptık ama yaşadığımız bu Türkiye’de gazetecilik faaliyetlerimizden ötürü suçlandık.
Emre İper: Biz güçlüyüz ve hala düşünüyoruz içeride de olsak.
"Bu yanlışı düzeltin"
Gökmen Ulu: Türkiye’nin özlediği adalet barış ve huzura kavuşmasını diliyorum. Bir an önce adil ve bağımsız yargının devreye girerek 100 gündür süren bu yanlışı düzelteceğini umuyorum.
Mediha Olgun: 100 gündür cezaevindeyim. Adaletin tecelli edeceği günü bekliyorum. Adaletin tesis edileceğine inanıyorum. Yargı en kısa sürede gereğini yapacak ve bu yanlışı sona erdirecektir.