Politika

CHP'li vekiller: TTB başta olmak üzere 'savaşa hayır' diyen STK'lar ve aydınlarımız yalnız değildir

"Görevi insanı yaşatmak olan bir meslek örgütüne savaş açan iktidarın hesap vermesi gerekir"

30 Ocak 2018 14:26

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin, "terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek" iddiasıyla bu sabah (30 Ocak 2018) saatlerinde aralarında TTB Başkanı Raşit Tükel'in de bulunduğu 11 kişinin evine polis baskınıyla gözaltına alınmasına ilişkin olarak CHP'li vekillerden açıklama geldi. CHP Antalya Milletvekili Dr. Niyazi Nefi Kara ile İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, "TTB başta olmak üzere 'savaşa hayır' diyen STK'lar ve aydınlarımız yalnız değildir" ifadesini kullandı.


TTB Merkez Konseyi üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik düzenlediği 'Zeytin Dalı Harekâtı'na karşı bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride "Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi" denmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise bildiriye imza atan TTB üyelerine "sözde tabipler" diye seslenmiş; "Bunlar terörist seviciler" ifadesini kullanmıştı.


CHP Antalya Milletvekili Dr. Kara ileilletvekili Dr. Şeker yaptıkları açıklamada TTB’nin hekimlerden oluşan bir meslek örgütü olduğunu hatırlatarak, hekimlerin esas görevinin insanların hayatta kalmasını sağlamak olduğunu belirtti.

Yapılan açıklamada terör seviciliğine dair ya da teröristleri savunan hiçbir söylemin olmadığının altını çizen vekiller, hekimlik mesleğinin insanı yaşatmayı öncelediğini ifade etti.

TTB’nin ‘Afrin Operasyonu’ hakkında yaptığı açıklamayı siyasi çerçevede değerlendirmenin yanlış olduğunu belirten CHPli Kara ve Şeker, şunları kaydetti:

“Kamuoyunu manipüle etmek, kendisi gibi düşünmeyeni vatan haini ilan etmek AKP’nin en çok başvurduğu yöntemlerden birisidir. İnsanı yaşatmaya yemin eden TTB’nin, şehit olan ya da yaralanan evlatlarımızın hayatlarından ve sağlığından duydukları endişeyi ifade ettikleri açıklamalarını hainlik olarak ilan etmek de böyle bir manipülasyondur. AKP Genel Başkanının hedef göstermesi ile başlayıp İçişleri Bakanlığının devreye girmesi ile devam eden süreç aslında muhalefeti ve farklı sesleri susturmaya yönelik bir adımdır. Gerçek demokrasilerin vazgeçilmezi olan ifade özgürlüğünün ayaklar altında olduğunun da bir kanıtıdır. Herkes çok iyi bilir ki, 1915 yılında Tıbbiye 1. Sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale Savaşı’na katılmış ve orada şehit düşmüşlerdi. Bu nedenle fakülte 1921’de hiç mezun verememişti. TTB, Tıbbiyelilerin özgürlüğe duydukları özlemin izinden vatan ve toplum sevgisiyle kurulmuş bir meslek örgütüdür” diyerek insanların barış, özgürlük ve demokrasi talebinde bulunmasının terör sevicilik olarak yansıtılmasının asla kabul edilemez."

CHP olarak sınırlarında bir terör devleti kurulmasını kabul etmediklerini hatırlatan hekim vekiller, şöyle konuştu:

“Görevi insanı yaşatmak olan bir meslek örgütüne savaş açan iktidarın, öncelikle izlediği Suriye politikası nedeniyle hesap vermesi gerektiği ortadır. Eğer bir suç duyurusu yapmak gerekiyorsa şehitlerimize 'kelle' diyenler, IŞİD’i öfkeli gençler olarak görenler hakkında işlem yapılmasını bekliyoruz. Bu ülkede 'savaşa hayır' diyenlerin terörden yana gösterilmesi, Saray rejiminin ülkemizi getirdiği korkunç uçurumun da en çarpıcı göstergesidir. TTB başta olmak üzere 'savaşa hayır' diyen aydınlarımız yalnız değildir."