Seçim sonrası suların durulmadığı CHP'de kurultay hazırlıkları var. CHP Milletvekili Profesör Binnaz Toprak'a göre kurultayda Kılıçdaroğlu politikaları oylanacak. Toprak, CHP’deki “ulusalcı hassasiyet”in de abartıldığı görüşünde.
Al Jazeera’den İrfan Bozan’ın sorularını yanıtlayan Binnaz Toprak, CHP kurultayı öncesi, CHP içinde yaşananları anlattı. Al Jazeera’de “CHP'de ulusalcı hassasiyet abartılıyor” başlığıyla yayımlanan röportaj şöyle:
'CHP'de ulusalcı hassasiyet abartılıyor'
Bir siyaset bilimi profesörü olarak üç yıl önce CHP’ye katıldınız. Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte “Yeni CHP” söylemi yükseldi. Bunun en belirgin işareti “sert laiklik” söylemindeki yumuşama oldu. Yerel seçimlerde milliyetçi muhafazakâr adaylar ile seçmen karşısına çıkıldı. Ardından Ekmeleddin İhsanoğlu CHP adayı olarak sunuldu. Başörtüsü konusunda eski CHP politikaları terk edildi. Ancak tüm bunlara rağmen CHP, hedeflediği gibi muhafazakâr tabanı ikna edemedi, oy alamadı. Neden?
Bu biraz şuna benziyor; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dese ki “mini etek kadınlara çok yakışıyor;” CHP’li seçmen buna inanır mı? Bu zaman alacak bir şey. Böyle birdenbire inandırıcı olunmuyor. Bugünden yarına olabilecek bir şey değil. Çünkü seçmenlerde kemikleşmiş önyargılar var. Hele de şu anki kutuplaşmış Türkiye’de bu önyargıları değiştirmek o kadar da kolay değil. Oysa üniversitelerdeki başörtüsü yasağını dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Düzenleme onun açıklamasının ardından geldi. Meclis’e milletvekillerinin başörtü ile girmesine CHP tepki vermedi. Orada CHP kıyameti kopartacak beklentisi vardı ama olmadı.
Muhafazakâr seçmenle buluşma çabaları CHP’de özellikle ulusalcı olarak tanımlanan milletvekillerince “sağa kayma” olarak eleştirildi. Hatta yaklaşan kurultayın da en önemli tartışma konusu bu açılımlar. Siz bu açılımları nasıl yorumluyorsunuz?
Bence bu sağcılaşma değil. CHP bir kitle partisi, partilerin amacı iktidara gelmektir. Hedefi iktidara gelmek olan bir parti taktikler geliştirebilir. Seçim ittifakları hatta koalisyonlar da birer taktiktir. Taktikler yapılınca partiler programlarından, ideolojilerinden vazgeçmezler. MHP de sola kaymadı, biz de sağa kaymadık. Sosyal demokrat bir partinin mütedeyyin insanların da sorunlarına sahip çıkması lazım. Burada hedef kutuplaşma yerine, uzlaşma mesajı vermek.
Türkiye’nin en önemli sorunu olarak öne çıkan Kürt Sorunu için CHP’nin net bir tutumu olmadığı yolunda eleştiriler var. Üç yıldır parti içindesiniz. Size sorsam nedir CHP’nin çözüm planı?
CHP’nin Kürt Sorunu'nun çözümü konusunda daha net bir tutum takınması gerektiğini düşünüyorum. Çözüm sürecine ilişkin 17 maddelik çözüm önerilerimiz vardı. Bu 17 maddeye rağmen CHP’nin Kürt Sorunu konusunda net bir mesajı olmadığını düşünüyorum. Bu 17 madde bir çerçeveye konulup anlatılamadı. Anadilde eğitimin CHP’de tartışılabilmesi lazım. Bu da tartışılmış değil. CHP anadilde eğitimi istemiyorsa da, istemediğini söylemesi lazım. Netleşmesi lazım. Sosyal demokrat bir parti bu sorunu çözmekten uzak duramaz.
Bu konuda net olunursa bir maliyeti olur, yani parti tabanından kayıp yaşarız endişesi mi var?
Tabii bir maliyeti olduğu düşünülüyor. Meclis grubunda ve örgütteki ulusalcı kesimin kopacağı endişesi taşınılıyor.
CHP’de ulusalcı akım güçlü mü?
Benim öyle bir gözlemim yok. Hatta ben bu ulusalcı hassasiyetin abartıldığını, CHP seçmeni ve teşkilatlarında büyük sayılarda olduğunu düşünmüyorum.
Yaklaşan kurultay için ulusalcıların parti yönetiminde güç kaybedeceği beklentisi var. Buna katılıyor musunuz?
Kurultayda ne olur bilemiyorum. Şunu söyleyebilirim: Bu kurultay CHP için bir fırsat olabilir. Şu açıdan bir fırsat olarak görüyorum 24. dönemde üç yıl geçti, epey bir değişiklik oldu. Laiklik meselesinin rayına oturması, Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerekli olmuş olabilecek daha baskıcı bir tutumdan vazgeçilmesi, başörtüsü meselesinin sorun olmaması, hem bu konularda hem başka konularda değişiklik oldu. Delege bir anlamda bu politikaları oylayacak.
Ulusalcılar daha cesaretli adımlar atmak için bir engel mi?
Engel miydi, bilmiyorum. Böyle tartışmalar sosyal demokrat partilerde olur. Belki de olması gerekliydi. Partinin genel olarak çizgisini koruması önemli. Ulusalcılar eleştiriyor olabilir. CHP’deki sorun genel çizginin belirgin olmaması. O çizgi belirgin değil. Bugüne kadar CHP’nin yapmadığı şey, doğru şeyler söyleyip bunları bütüncül bir hikâyeye oturtamamak. Bütüncül hikâyeyi halka anlatamadık, bir Türkiye vizyonu sunamadık.
Siz bu konuda partiye katkı yapmıyor musunuz?
Bir grup arkadaş olarak 'CHP politikalarını nasıl yeniler?' konusunda kafa yoruyoruz. Yazılı dokümanlar hazırlıyoruz. Bunların bir kısmını Genel Başkan'a sunduk. Bunlara kafa yorulacaktır. Bence çok gerekli mi emin değilim ama CHP’nin geçmiş politikaları konusunda da bir çalışma gerekiyor. Çünkü bu konuda bir talep var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin geçmişi ile çok uğraşıyor. Mesela Dersim için özrü CHP’ye gol atmak için diledi. O meseleye çok üzüldüğünden, onu derinden yaralamış olduğu için değil. 1920’leri, 1930’ları Başbakan çok diline doluyor. Bunların çoğunu da abartılı ve yanlış bir şekilde gündeme getiriyor. Bence yapılması gereken, geçmişi gerçekten tarihsel bağlamına oturtmak. Çünkü bu geçmişin çok değerli yönleri de var. Türkiye bugün İslam coğrafyasında farklı bir noktaya gelmişse burada Atatürk ve arkadaşlarının Cumhuriyet'in kurucularının çok önemli bir rolü var. Bunu hem yapılanlar hem de hatalarıyla ele alıp irdelemek ve bunu kamuoyu önünde tartışmak, açıklamak bir rahatlama getirebilir.
Al Jazeera