T24 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul’da bir grup köşe yazarı ile bir araya geldiği toplantıda, partisinin demokratikleşme hedeflerini açıkladı. Tanrıkulu, tüm toplumu kucaklayacak biçimde yeni bir anayasanın gerekliliğine işaret ederken, bağımsız yargıdan darbecilerin yargılanmasına, ifade ve örgütlenme özgürlüğünden inanç özgürlüğüne, seçim barajından temiz siyasete CHP’nin iktidar programının temelinde özgürlükler bulunduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin demokratikleşme hedeflerinin kilometre taşlarını açıkladı. Tanrıkulu, İstanbul’da bir grup köşe yazarı ile bir araya geldi. Tanrıkulu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk ve CHP Genel Sektereri Bilhun Tamaylıgil’in de katıldığı toplantıda, CHP’nin özgürlükçü anayasa anlayışının detaylarını paylaştı.
Sezgin Tanrıkulu, yeni anayasanın mutlaka toplumun tüm kesimlerini kucaklaması gerektiğine işarete ederek başladığı konuşmasında, bunun da ancak CHP iktidarı ile birlikte gerçekleştirileceğini söyledi. “Türkiye’de özgürlükçü demokrasinin kurulması için yeni bir toplumsal sözleşmeye, herkesin özgürlüklerini genişleten ve iktidarların baskıcı politikalarından koruyan yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Yeni anayasada insan haklarına saygı, devletin meşruiyetinin, toplumsal düzenin ve toplumsal barışın temel göstergesi olacaktır. Anayasa medeni, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel tüm insan haklarının bir bütün olduğunu belirtmeli ve hepsini eşit derecede koruma altına almalıdır “diyen Tanrıkulu, yeni demokratik anayasanın toplumun her rengini kapsayacağını ve içeriğinden yapılış sürecine kadar kucaklayıcı nitelikte olacağını vurguladı. AKP iktidarı ile birlikte yargının siyasallaştığının altını çizen Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hukukun üstünlüğünün garanti altına alınabilmesi için yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanması gerekmektedir. 12 Eylül yönetiminden günümüze yansıyan çarpık hukuk anlayışını, anti-demokratik kurum ve uygulamaları tümüyle tasfiye edeceğiz. Askeri yargının görev alanını daraltacağız. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’ni kaldıracağız. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu kaldırıp, yerine Yargıçlar Yüksek Kurulu’nu oluşturacağız. CHP, halkın oyları ile seçilen parlamentonun ve hükümetin yetkilerinin, hukukun öngördüğü demokratik kural ve kurumlar dışında hiçbir güç tarafından fiilen sınırlandırılmasını kabul etmeyecektir. CHP, bu kapsamda, silahlı kuvvetlerin siyasete karışmasına karşı çıkmaktadır. Silahlı kuvvetler sivil otoritenin kontrolü altında bulunmalıdır. CHP iktidarında, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi değiştirilecektir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılacaktır. Askerlikte profesyonelliğe önem verilecek ve zorunlu askerlik hizmeti orta vadede herkes için altı aya indirilecektir. 12 Eylül döneminde yapılan hukuk ihlallerinden birinci derecede sorumlu olanlara karşı yargı yolunu açacağız ve 12 Eylül’de gerçekleşen tüm mağduriyetleri telafi edecek düzenlemeler getireceğiz.”
Türkiye’de ifade ve örgütlenme özgürlüğü önünde pek çok engelin bulunduğunu vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP iktidarında hem siyasetin hem de sivil toplum alanının demokratikleştirileceğini, bunun önündeki tüm engellerin kaldırılacağını söyledi. Seçim barajının yarattığı adaletsizliğe de değinen Tanrıkulu, “CHP iktidarında seçim barajı indirilecek ve siyasi çoğulculuk tam anlamıyla sağlanacaktır. Ayrıca, Siyasi Partiler Yasası’nı demokratikleştireceğiz. Seçim yasalarını değiştirerek, milletin kendi vekillerini seçebilmesini sağlayacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları ve Venedik Kriterleri uyarınca siyasi partilerin kapatılmasını istisnai hale getireceğiz. Siyasi partilerin finansmanını şeffaflaştırarak partilerarası haksız rekabeti engelleyeceğiz” dedi.
CHP’nin demokratikleşme hedefini “CHP tam demokrasi istiyor” diye özetleyen Sezgin Tanrıkulu, demokratikleşmenin önündeki engellerden birisi olarak nitelendirdiği Kürt sorunu konusundaki yaklaşımlarını ise şöyle ifade etti:
“Doğu ve Güneydoğu’da baskılara son verecek, toplumsal barışı sağlayacağız. Kürt yurttaşlarımızın kimliklerini yaşamalarının önündeki engelleri çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi kurarak aşacağız. Uluslararası standartlara uygun komisyonlar yoluyla faili meçhulleri aydınlatacak ve kayıpları bulacağız. Talep eden yurttaşlarımıza anadil öğrenimi olanağı sunacağız. Dersim askeri operasyonları ile ilgili arşivleri açacağız. Diyarbakır Cezaevi’ni “İnsan Haklarına Müzesi”ne dönüştüreceğiz. Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Şartı’ndaki çekinceleri kaldırarak yerel yönetim reformunun önünü açacağız. Bu bile üniter yapıyı koruyarak Kürt sorunun çözümünde önemli bir adım olacaktır.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, konuşmasının sonunda çoğulculuk temeline dayalı inanç özgürlüğü ve temiz siyaset için CHP’nin hedeflerini anlattı. “Her din, mezhep veya inanç grubundan yurttaşımızın inanç ve ibadet özgürlüğünü güvence altına alacağız” diyen Tanrıkulu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, tüm inanç ve mezheplerin taleplerine duyarlılık içinde, inanç çoğulculuğunu gözeterek ve eşitlik anlayışıyla yaklaşmasını sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacaklarını belirtti. Siyasetin ve demokrasinin itibarının zedelenmesine yol açan yolsuzlukların engellenmesini, demokrasinin korunması için önemli bir görev olarak gördüklerine işaret eden Tanrıkulu, “Temiz Siyaset” hedeflerini ise şöyle açıkladı:
“Milletvekili dokunulmazlıklarını kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandıracağız. Siyasetin finansmanını şeffaf hale getireceğiz. Tüccar siyaset anlayışına son vereceğiz, Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkaracağız. Parti gelir ve giderlerine ilişkin verilerin tam ve doğru olarak kamuoyuna açıklanmasını sağlayacağız. Siyasi partilerin ve milletvekili adaylarının seçim harcamalarını Batı demokrasileri normlarına göre sınırlayacak ve denetleyeceğiz.”