Başbakanlığı ortadan kaldıran 21 maddelik anayasa değişiklik teklifi, satır aralarında kalan ayrıntıları ile tartışılmaya devam ediyor. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Bu teklifle kazanan her şeyi kazanır, kaybeden her şeyi kaybeder. Devlet yönetimindeki siyasi parti her şeyi kazanır tüm atamaları yapar, partizanca atamaları yapar ve parti devleti olur" dedi. Ayrıca Tanal "Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bir ya da birden fazla yardımcı atanabilir. Genel bir ifade kullanılmış. Cemaat liderlerini atayabilir, muhtarı atayabilir ucu açık bir madde" dedi.
Ailenin korunmasından sendikal haklara kadar kararname yetkisi
Tanal, teklifin mevcut anayasanın ailenin korunmasından sendikal haklara kadar uzanan üçüncü bölümü oluşturan 24 maddesinde cumhurbaşkanına kararname ile her türlü düzenleme yetkisi verildiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı yardımcılarıyla ilgili muallak bir düzenleme olduğunu da vurgulayan Tanal, "Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bir ya da birden fazla yardımcı atanabilir. Genel bir ifade kullanılmış. Cemaat liderlerini atayabilir, muhtarı atayabilir ucu açık bir madde” dedi.
"Böyle bir düzenleme demokratik siyaseti sıfırlar çatışma potansiyeli ve kutuplaşma yaratır, gerilimi artırır" diyen Tanal, "Bunun karşısında olan parlamenter sistem ise uzlaştırıcı, arabulucu görevini üstlenen bir sistem" dedi. Tanal’a göre, toplum, gerilim ya uzlaştırıcı parlamenter sistemi oylayacaklarını ifade ediliyor.
Tanal’ın T24’e değerlendirmeleri şöyle:
"Yüce Divan maddesi ölü bir madde"
"Teklifte, cumhurbaşkanının Yüce Divan’a gönderilebilmesi için 400 milletvekili gerekiyor. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun uygulanması mümkün olmayan bir maddedir bu. Zaten ölü bir maddedir. Zaten partili cumhurbaşkanı aynı zamanda Meclis çoğunluğunu elde ediyor. 600 milletvekilinin çoğunluğunu alır o nedenle kim Cumhurbaşkanını Yüce Divan’a gönderebilecek.
"Meslek okulu mezunu da ‘yükseköğrenim’ sayılır"
"Teklifin 8. Maddesinde Cumhurbaşkanı için yükseköğrenim mezun olma şartı konulmuş. Burada yükseköğrenim 2 yıllık meslek okulu, 3 yıllıklarda buna girer. Bu kriteri aşağı düşüren bir madde.
"Genel gerekçenin son satırında ‘Başkanlık’ deniyor"
"Teklifin adına Cumhurbaşkanlığı denilerek halkı kandırabilirsiniz ancak son cümle de 'Başkanlık' ibaresi deniliyor. Suçlu ne kadar kaçarsa kaçsın geride bir delili bırakır. Anayasa’ya göre, anayasanın genel gerekçesi anayasa metnine dahil edilmiştir. Yani çıkacak bir ihtilafta sorunun çözümü için ne yapılır. O kanunun gerekçesine bakılır, gerekçesinde onun amacı nedir; ne değildir ona göre yorumlanır. Bunun bir Başkanlık rejimi olduğu genel gerekçede yazılmıştır.
"Bu anayasa değişiklik teklifi değil"
"Bu Anayasa değişikliği teklifi değil. Tamamen bir hükümet sistemi, rejimi değişikliği var.Bu değişikliğin bizi götürdüğü adres tüm yetkilerin birleştiği dikta rejimidir."